İthaf ; Analizlerine hayran olduğum sevgili @42derya313 .
Bölüm Şarkısı : Charlie XCX - Boom Clap* Bölümü yazarken hep dinledim,arada geçen sözler bu şarkıya ait,tavsiye ederim ♥Keyifli okumalar...
#13.Bölüm#
Mükemmel mavinin resmisin sen,
Ayda güneşlenmek gibi
Kemiklerin ışıldıyorken yıldızlar parlıyor*" Merhaba sayın seyirciler! Bir Yusuf'la harika lezzetler programına daha hoşgeldiniz! Bugün yapacağımız yemeğin adı.. Portakallı kek!" dedikten sonra ufak bir kahkaha krizine tutulmuştu Rengin. Yusuf,başında sabit duramayan beyaz şapkasıyla,üzerine çıktığı taburede ciddi bir şekilde dikiliyordu. Mimikleri Rengin'i kahkahalara boğuyordu ve genç kız konuşmakta zorlanıyordu. Televizyonda Nil'in Kek şarkısına ait klibi izlerken,Yusuf gelmişti. Klipteki gibi bir oyun oynamak istiyordu. Rengin onun bu isteğine kayıtsız kalamadı. Beraber aşçı şapkası ve beyaz önlüklerini üzerine geçirmişlerdi.
" Hadi Rengin,devam etsene! İnsanlar bizi bekliyor.." Rengin küçük çocuğa ayak uydurdu ve söze girdi.
" 3 yumurtayı kırdım önce,portakal dilimledim ince ince,göz kararı da biraz süt kattım.. Kalktım. Sana kek yaptım.." Genç kız ritme kendini kaptırmış,şarkıyı devam ettiriyordu. Yusuf sağa sola kendini sallandırıyor,tabaktaki un ile oynuyordu.
" Oturdum ellerimlee.. Sana kek yaptım!"
Rengin elindeki mikserle yaptığı harcı karıştırırken,duyduğu seslerle mutfağa gelen Cihan gördükleriyle oldukça şaşırmıştı. Yüzü gözü un içinde kalan minik oğlu,Rengin'in söylediği tuhaf şarkı ile sallana sallana oynuyordu. Cihan'ın yaptığı tek şey kollarını göğsünde kavuşturup,kendini fark ettirmeden onları izlemek olmuştu." Unla sütü karıştırdım iyice,tereyağ ekledim eriyince,fırında oldu 180 derece,attım, sana kek yaptım.. İnsan neler yapar isteyince,bu bir şey değil,düşününce,ben de tarifi öğrenince.. Kalktım.. Sana kek yaptım!"
Yüzünde dakikalardır kendini koruyan gülümsemesinin farkındaydı Rengin. Bu küçük çocuğu mutlu etmek,onunla vakit geçirmek genç kıza iyi hissettiriyordu. Ve bir şeyi daha farketti.. Kendinden taviz vermeye devam ediyor,değişmeye başlıyordu.
Her zaman dağınık,pis ortamlarda ders çalışamayan,iş yapmayan biriydi. Yemek yaparken bile bir yandan elindeki bezi düşürmüyordu. Şimdi ise olabildiğince umursamazdı ve bu onu rahatsız etmiyordu. Yere saçılan unlar ya da tezgahta biriken yumurta kabukları onu ilk kez sinir etmiyordu.
Başını kaldırdığında bu adama daha ne kadar rezil olabileceğini düşünüyordu. Tam da en şapşal hallerinde genç kızı izleyen gece karası gözler parıl parıldı. Güldüğünde ortaya çıkan çizgiler yerli yerindeydi. Rengin başını eğip üzerine baktığında ellerini havaya kaldırdı ve kendi kendine gülmeye başladı." Baba! Biz kek yaptık! Pişti mi Rengin? Babam da yesin.." Genç kız elini musluğun önüne tutmuş ve yıkamıştı.
" Pişiyor şuan,seni bir yıkayalım,o zamana kadar da soğur,yersiniz beraber."
Yusuf ağzını açmıştı ki Cihan ondan önce davrandı.
" Beraber yeriz." diye düzeltti. Rengin bu cümle karşısında kızarmadan edemedi. Eğer yanlış anlamadıysa adam onunla birlikte yemek istiyordu.
Saçmalama istersen! Sen onun çocuğunun bakıcısısın,Yusuf yemek yerken elbette yanında olacaksın!
İçinden koca bir 'of' çekti. Adamın söylediklerinde bir ima mı aramalıydı,yoksa bir ima olmasını mı istiyordu bilmiyordu." Ama çabuk pişsin!" diyen Yusuf ile düşüncelerini bir kenara sıyırmış,kendine gelmişti.
Önce Yusuf'u güç bela banyo yaptırmış,ardından kendi üzerini değiştirmişti. Mutfağa inip döktüklerini temizlerken arkasını dönmesiyle Cihan Bey'i görmesi bir olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altın Tozu(Tamamlandı)
General FictionSen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin, Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin. Bir ısıtır,bir üşütür,bir ağlatır,bir güldürür; Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin. -Özdemir Asaf-