Yayla Çiçeğim / yarı texting

18

Alparslan'ı bir süre hırpaladıktan sonra doktoru ile konuşmuş eskisine göre çok daha iyi olduğunu öğrenmiştim.

Yaklaşık bir saattir ise telefondaki anneme derdimi anlatmaya çalışıyordum.

"Evet anne Alparslan'ın yanındayım"

"Tamam annecim geldiğimde burda ne işim olduğunu yüz yüze konuşuruz"

Alparslan ise annemle konuşmaya başladığım saniyeden beri on üçüncü kez konuşmaya dahil olmuştu.

"Sevim teyze-annecim, sen merak etme onu alıp geleceğim ben!"

Annem hoparlörleri açmam için direttiğinde derin nefesler almaya başlamıştım bile.

"He annem açtım duyuyor seni!"

"Ula Alparslan eyi dinle şimdi beni, Metin amcanın bunlardan haberi yok ama tüm köy sizi konuşmaya başladı bile! Geldiğinde o sepet kafanı duvarlara sürterek alev çıkaracağım ona göre!"

Alparslan tam konuşacağı sırada annem sinirle konuşmaya devam etti.

"Asiye habu telefon nası kapanıyor kapa habuni çabuk!"

"Tamam annecim hadi Allah'a emanet ol"

Telefonu kapattığımda kolumun altında duran yastığı sinirle Alparslan'ın kafasına geçirmiştim.

"Bok vardı dimi, iyiyim diye haber versen ölür müydün!"

"Asiye bak yaralıyım zaten vurup durma!"

Gözlerimden alev çıkarcasına ayağa kalktım sinirle, elime aldığım yastığı kafasına fırlatacağım sırada durdum. Sakinleşmem lazımdı.

"Sus Alparslan, mümkünse o koca çeneni kapat!"

"Niye sen mi kapatırsın yoksa?"

Gevşek bir sırıtışla bana bakan koca cüsseli adama gülmeden edemedim, bu halinde bile düşündüğü şeyler gerçekten komikti.

"Yaşına göre küçük kalan aklın tüm ruhuna çocukluğunu yansıtmış"

Anlamsız bir suratla bana bakmaya devam ederken gülmeden edememiştim.

"Keşke gitmesen, hep burda kalsan Asiye"

"Ha olur, olur tabi binbaşı falan varda gelsin ayağıma öyle konuşayım belki banada buralarda bir iş çıkar"

"Binbaşıyı ben görmedim daha kızım, ayrıca burda nasıl bir işin olacak onca erkeğin içinde"

"Evet! Bende bay öküz nerde kaldı diyordum ki tam karşımdaymış!"

"Ben öküzsem sen nesin?"

"Na kızım hadi na kızım!"

Köyde inekleri kışkışlamak için kullandığımız tarifeyi iki metre adamın gözlerinin içine bakmaya çalışarak uyguladığımda kesinlikle dışardan garip gözüküyordu. Tartışmamızı bölen ise içeri giren Alperen olmuştu.

"Komutanım!"

Hızlı bir selam verdikten sonra başını bana çevirip samimi bir şekilde selam vermek amacıyla kafasını sallamıştı.

"Yenge, dönüş biletini almamız gerekiyor. Komutanım taburcu olacak ve iki hafta izinde"

Alperen'in söyledikleriyle gülmeye başlamıştı Alparslan

"İşte şimdi daha çok eğleneceğiz"

________________________________

Merhabalaaaaar ballarım, nasılsınız umarım iyisinizdir. Ben sonunda evim döndüm ve çok mutluyum dlsöflsldls

Hikaye nasıl gidiyor? Alpereni sevdiniz mi fldlcşdlflldf

Kimi merak ediyorsanız, ay bu niye hikayeye girmedi hâlâ şunuda okumak istiyorum diyorsanız yazın valla aaa

Vee ship ship ship, benim kafamda bir sürü ship var valla fldöfşspmdls

Ufak bir şey daha, okunma sayıları fazlayken yorum ve oy sayıları çok az:( üzücü bir detay oldu

🙃