" intikamdan doğan bir aşk hikayesi. "
Yağız: yavrum bizim dönmemiz lazım.
Deniz: ne gerçekten mi yok biz söyle yapalım sen burada kal mis gibi ülke takıl kafana göre bende İstanbul'a döneyim nasıl fikir he annen aradığı zaman da hiçbir şey çaktırma...
gözlerimi açtığım da duvarda ki paslanmış saat 12 yi gösteriyordu gece olmuştu hemen yataktan kalktım resmen saatlerce burada kalmıştım o hayvan herif beni almaya bile gelmemişti diğer ayyaş da alacağını aldı namusum alınmıştı üstelik kocam tarafından da değil tanımadığım bir ayyaş tarafından bunları düşündükçe gözyaşlarımı tutamıyordum birden demir kapı açıldı gelen Yağızdı kolunda da siyah mini bir elbise vardı ellerimi tutacaktı ki izin vermedi.
D: bırak lan beni sen ne pislik ne adi bir herifsin yağız saatlerce beni burada tuttun hiç mi acıman yok senin!
yağız bu söylediklerime karşı ufak çaplı gülümsedi ve yanıma oturdu.
Y: birdaha kaçmaya cesaret edemezsin öyle değil mi sevgilim hadi sen bunu giyin sonra evimize gidelim.
hala bana sevgilim diye hitap etmesine inanamıyordum artık diyecek laf bulamıyordum bu pisliğe...
birde elbise getirmiş aman ne düşünceli elbiseyi alıp yere fırlattım. yağız elbiseyi yerden alıp;
Y: çırılçıplak mı kalmak istiyoruz?
Allah kahretsin çıplaktım üzerimde hiçbir şey yoktu battaniyeye büründüm dediğini yapacaktım böyle duramazdım elinde ki elbiseyi bir hışımla aldım ve giydim çok dar ve miniydi oldukça rahatsız hissettiriyordu ama çıplak kalmaktansa bu dekolteli elbiseyi giymeyi yeğlerdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
O sırada telefon çaldı arayan gülizar anneydi.
merak etmişti tabi kadıncağız..
Y: efendim annecim he yok biz denizle dışarı çıkmıştık öyle değil mi hayatım?
saçlarımı okşamaya çalıştı geri çekildim bu adamın hiç bir şekilde bedenime dokunmasını istemiyordum ondan ölümüne nefret ediyordum.
Y: annecim istersen denize vereyim o sana anlatsın.
G: deniz kızım neredesiniz şuan çok meraklandırdınız beni çocuklar.
telefonu elime sıkıştırdı ve saçlarımdan tutarak hoparlörü ağzıma getirdi ben de "kusura bakma anne" demekle yetinebildim.
o kadının tarafından da düşünecek olursak hangi anne evladının bu denli sadist ve psikopat olabileceğini kabul ederdi ki!
Y: duydun mu annecim biraz içmişte sarhoş olabilir denizin kusuruna bakma hadi biz de gelecez şimdi kapatmam lazım gelince anlatırım.
Y: hadi prenses gel bakalım.
o sırada odanın civataları gevşemiş kapısı açıldı gelen oydu kızlığımı alan Yağız adamın yanına gidip el sıkıştı ve beni götürmek için elimi tutmaya çalıştım tutmak istemedim ama o sımsıkı tutmuş beni götürüyordu beni arabaya bindirdiğinde adamın ona küçük bir şey verdiğini gördüm ama ne olduğunu anlayamadım zaten çok ta kurcalamadım hayatım sikilmişti adamın ne verdiği umurumda değildi yağız arabaya biner binmez gözlerimin içime baktı bir şey söyleyecek gibiydi yine ne saçmalayacaktı acaba gram merak etmiyordum.