12-ilk adım

134 14 31
                                    

ohhh bu fic bitsin yeni enha yeni skz ficlerine benim acilis sekli (o sirada kalan 27 bolumu nasi atabilirim ki diyen dusuncelerimin cihanlara sigmayis

•••

ortam sessizleşince ben de taşınma konusunu açmıştım.

"size taşınmam benim için sorun olmaz zaten hatta vücudumuz için iyi olurmuş."

"evet yeonjun ve soobin aşırı zorlandı bu konuda. alışkanlıktan ben bile yanımda her zaman ilaçlarla geziyorum resmen"

"ben de bu konu hakkında ruh eşi olan bir tanıdığıma sordum. hatta o ilk duyduğunda ilk günlerde çok da iletişimimizi kesmememiz gerektiğini söyledi. ne kadar uzaklaşırsak hislerimiz o kadar kayboluyormuş ama bu bağ gitmeyeceği için sadece acı çekermişiz. hem ben seninle ruh eşi olduğum için, aynı şeyleri hissettiğim için pişman değilim" demesi ile yemekten kafamı kaldırmış ona bakmıştım.

o ise dediği şey ile elini ensesine atmış bana bakıyordu.

"biraz hızlı oldu herhalde? özür dilerim"

"biraz? ama sorun değil gerçekten"

"yaşadığımız şeyler çok yaygın değil ve bu bizim için yeni bir şey. ne kadar çok hızlı adapte olursak bizim için iyi olur diye düşünüyorum. özellikle bu beraber kalma konusunu halletmemiz lazım çünkü dans kulübündeki başkanlık olayı da var. oranın müdürüyle de konuşmamız gerek."

"hızlı gidiyoruz evet ama benim için sorun değil. başkanlık işine gelirsek ben bir süre bay han ile çok muhatap olmak istemiyorum. hem sen beraber yaparız demiştin?" tatlı bir şekilde çıkışan wooyoung ile san gülümsemişti.

"tamam beraber yaparız" diyip yemeğine dönmüştü.

san aklına gelen ile mahçup bir ifadeyle wooyoung'a bakmıştı.

"sana ne yemek istediğini şimdi soruyorum ama o an konuşmamız bölünmesin diye sormamıştım sıkıntı yok değil dimi? buranın en iyi yemeğidir. hyunho ajusshi kendi yapıyor tofuyu ama istersen başka bir şey daha söyleyebilirsin."

"ah hayır. tam tersi kahvaltı olarak sıcak ev yemeği yemek iyi geldi akşam içtikten sonra"

"ne?"

"ne ne?"

"sen kahvaltı yapmamış mıydın?"

"gece hepimiz baya içince aramızda ayık olan yoktu. derse bile anca yetiştik. sadece kahve içmeye zamanım vardı ne yapabilirim?"

"gerçekten artık içme düzenini ve kahvaltı yapma düzenini oturtmalıyız... ben geldiğimde"

"beraber yaşamak şu an en önemli konumuzsa eğer, bir an önce eşyalarını topla çünkü en son yeonjun hızlı hızlı eşyalarını topluyordu"

"sizden çok kurtulmak istiyor belli ki"

"orası öyle" demiştim kahkaha atarak.

"bu kadar hızlı taşınmalarının asıl nedeni ne? çok acil taşındıkları için ne hediye alsam diye düşünüyordu en son jisung"

"kesin iğrenç bir hediye alacaktır. ne kadar iğrençleşebilir onu düşünmeye zamanı yoktur."

dediğime gülerken yemeğimden bir kaşık almıştım.

"aşırı güzel bu"

"demiştim ben sana. sınav haftasında da hep buradayım"

••••

"işte en önemli nedeni soobin'in annesi. ruh eşinin bir erkek çıkmasını kabullenemiyor ki soobin'in gay olduğunu da kabullenememişti. bu yüzden hep oğlu ile ilgilenip aklınca ikisini uzak tutmaya çalışıyor. yazık onlar da her yan yana geldiklerinde birbirini çok özlemiş oluyorlar. bu yüzden ilişkilerinde şahit olmadığımız bir şey kalmadı. annesi taşınma konusunda hala sorun çıkarıyor ama yeonjun ailesi ile konuştu. işlerin ciddi olduğunu fark ettikleri için yardım ettiler o yüzden yeni bir eve çıkıyor. soobin de artık yanına giderse annesi bir şey diyemez. eğer soobin'in annesi bir şey derse, engel olursa yeonjun çığlık atarak soobin'in annesi demez saçını yolmaya gidebilir."

san anlattıklarıma gülerken ben de ona katılmıştım.

birden ağlayacak gibi bir his içimi sardığında san'a bakmıştım. onun hissettiğini hissetmeye başlamıştım bile. hala bakışırken san konuşmuştu.

"benim annem anlayışla karşılar mıydı onu bile bilmiyorum"

beraber hissettiğimiz bu yoğun duygular beni ona güvenmeye, onu tanımaya itmişti.

annesiyle arası nasıl daha tam bilmiyorken bir şey öğrenmeden saçma sapan şeyler yapıp pot kırmak ve onu üzmek istemiyordum.

"eun ajumma güzel karşıladı sonuçta hm?" dediğimde buruk olsa da gülümsemişti.

ben iste elimi yanağına atıp sol gözünden akan tek yaşı silip yemeğe dönmüştüm.

o da yemeğine devam etse de arada bana bakıyordu. bunu hissetsem bile kafamı kaldırmıyordum çünkü biraz hızlı gidiyoruz diyen bendim ama ona karşı koyamayıp ilk adımı atan da ben oluyordum.

ꜱᴏᴜʟᴍᴀᴛᴇ-ᴡᴏᴏꜱᴀɴ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin