Otel

576 41 77
                                    

Medyada mukemmel asklarim var yine şaekndöslwnelswk

Flashback

Otelin önüne geldiğimizde içeriye girdim. Kocaman otelde bu iki salağı nasıl bulacaksam artık.

Danışmanlığa gidip Baji ve Chifuyu'yu sordum. 4. kattaki toplantı odasında olduğunu söyledi.

Ya bizimkiler çalışmaya gelmiş. Yapmazlar öyle şey. Geri dönüyordum ama yine merakıma yenik düştüm ve asansöre binip yukarıya çıktım.

Sırada toplantı odasını bulmak var. Upuzun koridorda yürüdükten sonra camdan duvarları olan bi yer gördüm. Baji ve Chifuyu'yu gördüm. Ve bir kadın daha. Cidden toplantı 3 kişiden mi oluşuyor.

Bir köşeden onları izledim. Aslında çok normal duruyorlardı. Zaten düşündüğüm şeyi yapıcak kadar mal değiller.

Geri dönüyordum ki bi anda hepsi kahkaha atmaya başladı. Bu kadar gülünecek ne var acaba?

Fazlasıyla sinirlendim ve pat diye odaya daldım.

Lexi: İşim var diye evden çıktın bu mu işin?!

Baji: Lexi sen burda ne arıyorsun?

Lexi: Sus Keisuke. İşini sikeyim!

Üçünede iğrendirici bakışlar attıktan sonra odadan çıktım ve asansöre doğru gittim.

Arkamdan Baji geliyor, hissedebiliyorum.

Baji: Lexi dur!

Asansörün düğmesine bastım. Gelmesi uzun sürecek. Merdivenlere yöneldim ve aşağıya indim. Arkamdan konuşan Baji'yi umursamıyordum.

Dışarı çıktığım an Baji kolumu tuttu. Kolumu çekmeye çalışsamda buna izin vermedi.

Baji: Lexi yanlış anladın. Toplantıdaydık.

Lexi: O nasıl toplantı lan öyle?! Gelmeseydim kadının içine düşecektin! Bıktım Keisuke bıktım. Kendimi senin cinsel objenmiş gibi hissediyorum. İstediğin zaman dokunup ölebiliyorsun. İstemiyorum ya!

Kolumu ondan kurtarıp yürümeye başladım.

Baji: Nereye gidiyorsun?

Lexi: Evime!

Baji: Gitme, lütfen. İçinde bana karşı biraz şefkat duygusu varsa gitme.

Lexi: Yok, Keisuke yok. Sen benim hiç bir şeyim değilsin!

Gözyaşlarım akarken yürümeye başladım. Üstümde 5 kuruş para yok ve burdan evin yolunu nasıl bulucam.

Otelin önünden ayrıldıktan sonra koşmaya başladım. Şu ana kadar yaşadığım her şey rüya olsun. Bu kadarını haketmiyorum.

Nerde olduğumu bilmiyorum. Bu yüzden otostop çekmeye başladım. Şanslıyım ki geçen 2. araba durdu ve beni evimin önüne kadar bıraktı hatta numarasını bile verdi.

Kapının önüne geldiğimde gözyaşlarım hızlandı. Kapıyı çaldım ve hemen açıldı.

Karşımda Ophelia'yı görünce ona sarıldım ve hıçkırarak ağlamaya başladım.

...

Ophelia: Özür dilerim Lexi seni koruyamadım.

Lexi: Senin suçun değil daha dikkatli olmalıydım.

Bu sözü İnupi'de demişti. Mezarına bir kere bile gidemedim. Yarın sabah ilk işim onun mezarına gitmek olacak.

Ophelia'ya her şeyi anlatmıştım. Onunla uzun uzun konuştuktan sonra odama geçtim.

Çekmecemde bulduğum sigara paketini aldım ve balkona çıktım.

Çakmağımla sigaranın ucunu yaktım ve içmeye başladım. Ophelia sigara içmeme çok kızardı. Onu asla dinlemezdim.

Uzun bir aradan sonra zehrin ciğerlerime işlemesi garip geldi. Yalan yok içmeyi özlemişim.

Yaklaşık 5 tane sigarayı bitirdikten sonra odama geri girdim.

Boy aynamdan kendime baktım. Çok zayıflamışım. Kemiklerim resmen sayılıyor. Yüzüm çökmüş. Göz altlarım mosmor olmuş. Kısacası bok gibi görünüyorum.

Özlediğim yatağıma yattım ve komodinimin üzerindeki Senju, İnupi ve benim fotoğrafımıza baktım.

Onları özledim, hemde çok. Yarın Senju'yu da ziyaret etsem iyi olacak.

Yorulmuş olsamda gözüme gram uyku girmedi. Ophelia'nın uyuduğuna emin olduktan sonra gri eşofmanım ve siyah hırkamla dışarıya çıktım.

Sokak aralarında boş boş yürümeye başladım. Buranın ortamı güzeldi. Her gün kavga çıkardı. Senju, İnupi ve bende çekirdek kola alıp keyifle onları izlerdik.

Aklıma anılarımız gelince gözlerim tekrar doldu. Senju'nun evinin önüne gelince gülümsedim.

Kapıyı çaldıktan nerdeyse 5 dakika sonra kapıyı açtı. Büyük ihtimalle uykusundan uyandırdım.

Senju: Lexi.

Kendi kitabımda bajiye sinir oluyoehm imdat

Takıntılı aşık olmak suç mu? ~Yandere BajiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin