iyi degilşm ben yine çalwnsöalwneçslwnme
Flashback
Lexi: Anne?!?!
Annemi en son 3 yaşımdayken görmüştüm. Hiç değişmemiş. Saçları hâlâ kızıl ve uzun. Yanında biri daha vardı, bir çocuk. Onun çocuğu olmalı galiba.
Mai: Biraz konuşabilir miyiz?
Ona çok kırgındım. Yıllar sonra karşıma çıkıp hiç bir şey olmamış gibi konuşmak istemesi sinirlerimi bozuyor.
Sanirim karakter tanitiminda ailemizi tanimadigimizi soylemistim degistiriyorum taniyoeuz ama 3 yasimizdayken bizi terk etti.
Geri çekildim ve içeriye geçmesini söyledim. Oturma odasına geçti ve oturdu. Yanındaki çocuğunda gözleri tıpkı ona benziyordu. Masmavi... Gözlerimi sanırım babam olacak o adamdan almışım.
Lexi: Oğlun mu?
Mai: Evet, Haru senin kardeşin.
Kardeş mi? Tch, kardeşim falan değil. Her şeyi neden yaptığını sormak istiyorum ama o cesareti bulamıyorum.
Anlık gelen öfke ve merakımla sordum.
Lexi: Neden? Neden bunca sene sonra karşıma tekrar çıktın? Neden geldin?
Mai: Lexi babanla çok tartışırdık belki hatırlıyorsundur. Ben... ben aşık oldum. Başka bir adama. Babana diyemezdim.
Lexi: Başımıza ne geliyorsa hepsi aşk yüzünden. Aşkınızı sik-
Haru henüz küçük ve onun yanında küfür edemem.
Mai: Baban bir gün öğrendi ve bizi terk etti. Bende Dean'in yanına gittim. O seni istemedi.
Lexi: Ve sende aptal gibi beni bırakıp o adama gittin!
Mai: Aşktan gözüm kör olmuştu. Seni Ophelia'ya bıraktım. Dean'le evlendik. 6 yıl önce Haru doğdu.
Lexi: Dean nerede?
Mai: Öldü. Çok pişmanım. Ben yaptığım hatayı anladım ve seni yanıma almak istiyorum.
Lexi: Tch, bu saatten sonra seninle hayatta yaşamam. Benim burada kurulu bir düzenim var.
Mai: Lütfen düşün. Her şey eskisi gibi olabilir. Birlikte Kanada'ya döneriz.
Lexi: İstemiyorum! Senide, paranıda, yapmacık anne sevginide istemiyorum. Git evimden!
Mai şaşırmışa benziyor. Onunla gideceğimi mi düşündü? Aptal kadın.
Haru korkan gözlerle bana bakmaya devam ederken Mai ayağa kalktı ve Haru'nun elini tutup kapıya doğru ilerledi.
Kapıyı açtığı an içeriyi büyük bir ses ve Mai'nin çığlığı kapladı.
Yüzünü göremediğim adam Mai ve Haru'ya iki el ateş etmişti.
Mai kanlar içinde yere düştü aynı şekilde Haru'da. Haru zar zor konuşmaya çalıştı.
Haru: Abla annemi kurtar.
Hareket edemiyorum, gözlerimden yaşlar süzülüyor.
Titreyerek odama girdim ve telefonumu alıp ambulansı aradım.
Telefonuma gelen mesajla yerimden sıçradım. Mesaja baktığımda korku tüm bedenimi ele geçirdi.
Bilinmeyen numara:
Bana karşı şefkat duygun yoksa artık benimde yok. Bunlara alış Lexi Kagayema.O burdaydı ve peşimi asla bırakmayacak. Beni yanına alana kadar sevdiklerime zarar verecek.
...
Doktor: Annenizi kaybettik fakat kardeşiniz hayatta. Şuan uyuyor, uyandığında ziyaret edebilirsiniz.
Hayat çok acımasız. Yıllar sonra karşıma annem ve üvey kardeşim çıktı. Ve benim yüzümden bu haldeler.
Hastane koridorunda yerde oturup öylece bekliyordum. Dizlerimi kendime çektim. Haru uyandığında ona ne diyecektim? Anneni kurtaramadım ama seni kurtardım mı? Hayır o daha çok küçük. Hem babasının hem annesinin ölümünü kaldıramaz.
Hıçkırarak ağlamaya başladım. Yanıma gelen hemşirelerin ne dediğini umursamıyordum. Kendime lanetler edip, saçlarımı yolup ağlıyordum. Elimden başka ne gelebilir ki?
Hemşirelin beni zorda olsa kaldırıp odaya götürüp bir şeyler yapmalarıyla biraz sakinleştim.
Vücudum hareket etmiyordu ama gözyaşlarım akmaya devam ediyordu. Uykumun geldiğini anlayınca kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Annemizin geldigi gibi olmesi yazik oldu be
Sacimi kestirdm cok degisik bisey oldu ama begendim cidden aslan yelesi sacli oldum çansöalwneçalwmsçamw
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Takıntılı aşık olmak suç mu? ~Yandere Baji
Fanfiction-Sana çok aşığım anlasana. -Sen bana aşık değilsin, Keisuke. Aşk sevdiğini zorlamak değildir.