Ben ona şaşkın gözlerle bakarken o diğerleriyle sohbete hiçbir şey olmamış gibi devam etmişti.
Ben hala şaşkın gözlerle ona baktığımı fark ettiğimde silkenelip toparlanmıştım.
Oradan kalkana kadar bir daha konuşmadık.
Yarım saat sonra hesap ödenerek yine herkes sorun çıkarmıştı.
Bundan faydalanıp aradan sıvıştım ve tüm masanın hesabını ödemiştim.
Ben yanlarına geri döndüğümde hala tartışıyorlardı.
En sonunda Cristiano herkesi oturtup ödemeye gittiğinde herkes arkasından sinirli şekilde bakıyordu.
Ama onun da masaya dönüşünü izlemek çok keyifliydi.
Yanımıza vardığında "Kim ödedi şimdi? Anlaştık ne güzel burada, ayıp ediyorsunuz." demişti.
Ben gülerek ona baktığımda "Ha bir de sen ödedin ya. Aynı abisi, asla altta kalmaz." dediğinde gülümseyerek omuzlarımı silkmiştim.
Tüm masa sonra beni tekrardan yemeğe çıkarmak için sözleştiğinde ben de kabul etmiştim.
Aşağıya indiğimizde çoğu kişi valeden arabalarını sırayla teslim almıştı.
Ama biz zaten geç kalmak üzereydi olduğumuz için direk park edip çıkmıştık.
Arabaya yürürken De Ligt bir anda koluma tutununca ben de onu kollarından kavramıştım.
Ona merakla baktığımda "Sadece başım döndü. Büyük ihtimalle şarabı direk kafama diktiği denir." diye cevaplamıştı.
_Benden destek almanı isterim ama hem benden uzunsun hem de ben seni taşıyamam.
_Olsun yine de birini hissetmek güzel olur , diye içine konulmuştu. Fakat yine de duymuştum.Ben de belinden kolumu doladım, o da kolunu omzuma atmıştı.
_Tabi orada iki şekil yapıcam diye diktin kafana, alışmış da değilsin bok oldu da başın dönüyor.
_Sarhoş değilim en azından öyle düşün. Bana yardım etmene gerek yok.
_Evet ama sonuçta başın çok hızlı aldığın için alkolü dönebilir. O yüzden yine de yanında olayım. Zararım yok ya sana.O kafasını salladıpımda arabaya geçmiştik.
O sürücü koltuğuna yerleştirirken "Sürebileceğine emin misin?" diye sormuştum.
Kafasını salladığında kapısını kapatıp ben de ön koltuğa geçmiştim.
Daha arabayı çalıştırmadan torpido gözünü açıp su aramıştım. Oeada yoktu ama arka koltukların altında bir kaç tane şişe vardı.
Oradan bir tanesini alıp ona verdiğimde o ne yaptığımı izliyordu.
Arabayı çalıştırırken suyu alıp içmişti.
Otoparktan çıktığımızda şarkı açmıştı.
Ve çalan şarkıyı gördüğümde çığlık atmak istedim cidden.
Opera House dinliyordu. Opera House. Favori şarkımı.
Ona sorgulayan bakış attığımda o da bana bakınca arabayı kaldırmıştı.
Direk frene bastığında neredeyse yandaki bariyerlere giriyorduk.
Arkama baktığımda yolda bizden başka kimse olmadığı için şükretmiştim.
O direksiyona tutunup derin nefes aldığında arabadan inip diğer tarafa dolaştım.
Onun tarafına gidip kapısını açtığımda hala kemerini çıkarmamış oturuyordu.
Beni meraklı gözlerle izlediğinde sesimi yükselterek " Ne duruyorsun daha kalksana hadi. Böyle araba kullandırma hataydı zaten başta." demiştim.
O da arabadan indiğinde yanımdaki koltuğa dolaşıp oturmuştu.
Arabayı çalıltırdığımda ayakkabılarını öıkarıp dizlerini kendine çekmişti.
Kafasını cama yaslamış dışarıyı izliyordu.
Ben onu saniyelik bakışla kontrol ettiğimde o bana "Zaten seni eve bıraktıktan sonra kendim sürecektir." dediğinde sıçtığımın hissetmiştim.
İtalya'daki hiçbir arkaşwım bu saatte evde olmazdı. Diğerleri ise Arjantin'e kalmıştı.
_Ne oldu? Neden öyle düşündün?
_Ya şey. Abimlere bu akşam eve gelmem dedim ama İtalya'daki gidebileceğim herkes bu saatte evinde olmaz. Açıkçası yanlarına gidebilecek enerjiyi bulamadım. O yüzden nereye gidebileceğimi düşünüyordum.
_E bana gel?
_Sana mı?
_Evet bana. Sorun olur mu senin için?
_Yo yo hayır. Sorun olacağından değil. Sadece bu kadar hızlı bir şekilde bunu önermene şaşırdım.
_Yani istersen gelebilirsin. Evime tek başıma zor sığdıramam bir tek senin kadarlık yer var. E madem gidecek yerin yok bana felebilirsin?
_Şarap açtı weni galiba ne bu espriler, dediğimde ne tarafa gitmem gerektiğini sormak için kavşağında kenarına yaklaşıp dörtlülerimi yakmıştım.O bana yolu tarif ederken başka bir şey konuşmamıştık.
Vardığımızda güvenlikten geçip arabayı evinin önüne park etmiştim.
Arabadan inerken arka koltuğa koyduğum çantamı alıp arabayı kilitlemiştim.
De Ligt benden önce gidip kapıları açmıştı.
Ben de girdikten sonra "Kısa ev turu?" diye sormuştu.
Kafamı salladığımda alk katı gezmiltik.
Büyülendiğim yüzümden belliydi ve o her suratıma baktığında bundan keyif alıyordu.
Alk katta mutfak, bir koca salon, bir oyun odası, iki banyo, bir tane daha küçük ve koyu tonlarda dizaynlanmış oturma odası, bir tane de yemek odası vardı.
Yukarıda bir banyo, üç oda ve her birinin içinde banyo vardı. Kendi odasının içinde belli ki giyinme odası da vardı.
Sonrasında bir oda daha vardı ama orayı göstermemişti.
Ben de üstelemedim. Pdasına girip bir kapıdan daha girmişti.
Tahmin ettiğim gibi giyinme odası vardı.
Oradan bana düz beyaz bir tişört, siyah en küçük eşofmanını ve bir kırmızı ceket vermişti.
Bana yukarıdaki odalardan istediğimde kalabileceğini, üstünü değiştirdikten sonra salonda olacağını söyleyip odasına girmişti.
Ben de iki odadan camlı olanı seçip tuvalete girmiştim.
İhtiyaçlarımı giderdikten sonra kendi kıyafetlerimi giyip suyla makyajımı çıkarmıştım.
Bir kaç kirpiğime elveda dedikten sonra kendime aynadan bakmıştım.
Yine çok yemeğe başlamıştım. Bu hafta iki kilo almıştım ve acilen bunu vermem lazımdı.
Derin nefes alıp en azından kıyafetlerin geniş olduğuna dua edip onları giymiştim.
Eşofmanların iplerini sonuna kadar çekerek giymiştim.
Geri kalanları da giydiğimde banyodan çıkıp aşağıya inmiştim.
O mutfakta kendine kahve yapıyordu.
Bana da isteyip istemediğini sorduğumda onu reddetmiştim.
Adanın etrafındaki tabureye oturduğumda kendine kahve koyup bana da su vermişti.
_Sana da iyi gelir.
Dediğine gülümseyerek karşımdaki tabureye yerleşmişti.
Kafamı mermere koyup esnemiştim.
_Olmuş kıyafetler üzerine, sevindim.
_Evet altın iplerini sonuna kadar sıktım ama oldu iyi. Tekrarsan teşekkür ederim bu akşam için. Sen olmasan şu an hala dışarlarda sürünürdüm.
_Ne demek. Ne zaman ihtiyacın olursa gelebilirsin.
_Uylum geldi benşm. Yatsam iyi olur.
_Yarın sabah kahvaltı?
_Çok yemem ama
_Tamam, iyi geceler.
_Sanada, dediğimde odama çıkmıştım.Yatapa yattığımda yatak yumuşacıktı.
Yorganı üzerime çekip kendimi sımsıcak uykunun eline bıraktım

ŞİMDİ OKUDUĞUN
impulsive / de ligt
Fanfiction"Az önce ne oldu öyle?" "İnan bana ben de bilmiyorum." 10.07.2022 De Ligt fanfiction Olayların hiçbiri gerçeği yansıtmaz.