Lunapark

388 22 12
                                    

Lunaparkın girişinde abim gidip bolca jeton alırken bense etrafa heyecanlı gözlerle bakıyordum.
Barty : Eee? İlk önce neye biniyoruz? (sana~yazar)
Diana : Hmm... Hız treni!
Barty : Hadi!
İkimiz koşarak hız treninin ikinci turuna bindik.

İlk vagona geçip oturduk. Abim kolunu omzuma attı ve beni kendine yasladı.
Barty : Korkarsan sarılabilirsin.
Diana : Hah! Korkmam!
O sırada tren gürültülü bir şekilde harekete geçti ve bir çığlık atıp abime iyice yapıştım. O ise kahkaha atıyordu. Tren keskin virajlar alıyordu. Çok güzel bir histi.
Barty : Hani korkmazdın!?
Diana : Korkmadım! O sevinç çığlığıydı!
Barty : Hahahah! Öyle olsun bakalım!

Hız treninden sonra abimin isteği üzerine atlı karıncaya bindik. Küçük çocuklar arasında dikkat çekiyordu ama o  bunu önemsemiyordu. Bir ata ikimiz bindik. Abim bana belimden sarıldı ve başını omzuma yasladı.
Barty : Saatlerce böyle durabilirim...

Barty : Hmm... Danger'a binelim mi?
Diana : Danger?
Barty : Şu! 360 derece dönen.
Diana : Ona beni alırlar mı?
Abim asasını çıkarıp salladı.
Barty : Evvet!

Girişte adamın aklını karıştırıp benim de binmemi sağladı. Bir süre bekledik. Abimin elini tuttum.
Diana : Biraz korkuyorum.
Barty : Bir şey olmayacak. Ben yanındayım.
Diliyle dudağını yaladı. Aynısını yaptım. Kemerlerimiz son kez kontrol edildi. Kendimi geriye yasladım. Kapsül kapatıldı.
Barty : Buna bir kez Andrew ile binmiştim. O baya korkmuştu. Sana da Andrew 2.0 diyelim.
Bir kahkaha patlattı. Gıdıklandığı yerden bir çimdik attım. Kız gibi bir çığlık atıp elimi tuttu.
Barty : Tamam tamam. Özür dilerim.
Alnımı öptü. Bununla beraber danger harekete geçti. İleri geri sallanmaya başladık. Gittikçe hızlandık. Gözlerimi kapatıp kendimi iyice koltuğuma yapıştırdım. Başım dönüyordu.
Barty : Diana! İyi misin? Elimi tut.
Elimde abimin elini hissettim ve sıkıca tuttum.
Barty : Sıkma kendini. Rahat bırak. Korkacak bir şey yok.
Gözümü açtım. Abime döndüm. Saçları rüzgarın etkisi ile iyice dağılmıştı. Uzanıp bende dağıttım.
Barty : Konu saçım olunca hiç korku yok!
Ters durmaya çok yaklaşmıştık. Son kez karşıya gittik ve ters durduk. Bir çığlık sesi geldi. Abim kahkaha atıyordu. Saçlarım terse dönmüştü. Hızla geri fırladık. Tekrar tekrar takla attik.

İndiğim anda kendimi banklardan birine attım.
Barty : Ahahah! Çok güzeldi!
Diana : Ahhh.. Bence değildi.
Abim de yanıma geçti. Beni kolunun altına aldı.
Barty : Hmmm... Korku trenine binelim mi?
Diana : Bilmem. İstersen binelim.
Barty : Hadi!
Abim elimi kaptı ve beni sürükleyerek korku trenine geldik.

Yeniden ilk vagona geçtik.
Barty : Her zamanki gibi. Korkarsan kahraman abine sarılabilirsin.
Abimin oturduğu taraftan korkunç bir surat önümüze çıktı ve tren ilerlemeye başlarken abim bir çığlık atıp bana sarıldı. Bir kahkaha attım ve karanlığa giriş yaptık. Yol kenarında korku karakterleri vardı.
Barty : Şu samara... Baldi bile var. Çocuklar korkar baldiden. (Skdhidjdidndjd~yazar)
Tam karşıda duran bir şey beni korkutmuştu. İki gözü kocaman, sırıtarak duran, uzun ıslak saçlı, alt tarafı tavuk olan bir şey.
Diana : O-o ne?
Barty : O mu? O momo. (benim korkum... ~yazar) Korktun mu?
Diana : Evet.
Abime sarıldım ve gözümü kapattım.
Barty : Tamam. Onu geçtik. İyi misin?
Diana : Evet.
Yola devam ettik. Abimin kafasına sahte bir ağ ile örümcek düşünce panikledi ve üstünden onu atmak için büyük savaş verdi.
Barty : Aağğ! Al şunu üstümdeğgnn!
Ağdan kurtulup kenara attık. Yol normal şekilde devam ederken önümüze aniden momo indi. Bir çığlık attım ve gerisi karanlık...

Barty : Biraz daha su iç.
Titreyerek abimin dizinde yatıyordum. Görevliler treni durdurmuş ve bizi çıkarmışlardı. Ağzıma gelen şişeden biraz daha su içtim ve başımı yeniden abimin dizine koydum.
Görevli : Hep korkuyor muydu?
Barty : Hayır. İlk gördüğü zaman korktu. O fazla değildi. Aniden önüne çıkınca korktu.
Görevli : Benim de iki kardeşim var. Biri örümcekten diğeri samaradan korkuyor. Arada onları korkutuyorum ama fazla yapmıyorum. Yoksa karanlıkta duş almak zorunda kalıyorum.
Abimle görevli kahkaha attı.
Barty : Neyse. Yardım için teşekkürler. Ben Diana'yı kucağıma alayım.
Abimin kucağına yerleştim. Görevli ile el sıkıştı ve bir kenara gidip oturdu.
Barty : Daha iyi misin?
Kulağını göğsüme yasladı.
Barty : Kalp atışın hala hızlı.
Diana : Y-Yoruldum.
Barty : Tamam. İyice sakinleş. Bir fikrim var. Dönme dolaba binelim mi son olarak?
Diana : Bilmem... Binelim mi?
Barty : Hadi binelim.

Dönme dolapta yerimizi aldık ve yukarı yavaş yavaş çıkmaya başladık. Abim ayağa kalktı ve beni de kaldırdı. Kenardaki camı açıp titanikteki gibi kollarımı iki yana açtı.
Barty : Romeo olmak da varmış.
Kıkırdadım. Ellerini belime doladı ve başını omzuma yasladı.
Barty : Eğlendin mi?
Diana : Evet. Teşekkürler. Her şey için.
Barty : Rica ederim Prenses.
Beni geriye çevirdi. Bir elimi omzuna koydu. Diğer elimi tuttu ve diğer eliyle belimi kavrayıp yavaş yavaş dans etmeye başladı.
Barty : İçimden geldi...
Başımı ona yasladım.
Barty : Sessizlik... Çok güzel değil mi?
Başımı salladım. Diğer elimi de boynuna doladım. Sakince sallandık. Ardından beni kucağına alıp oturdu. Alnıma bir öpücük verdi. Tek tek her yerimi öptü.
Barty : Meleğim. Seni asla bırakmayacağım.
Diana : Bende senden asla ayrılmayacağım.
Başını boynuma gömdü. Bir öpücük verdi. Ardından başını başıma yasladı.

Motorsikletin yanına döndük.
Barty : Hava soğumuş. Sen ceketimi al. Ben diğerini giyerim.
Abim bana deri ceketini verdi ve kendisi Andrew'dan dızladığı ceketi küçük gözden çıkarıp giydi. Yerime geçtim. Abim önüme oturdu. Sıkıca ona sarıldım.
Barty : Daha uzun bana sarılman için yolu uzatsam mı?
Diana : Abi! Önüne geçerim bak!
Barty : Gel bir de orayı deneyimle.
Önüne geçtim. Abim iki yandan bacağıyla beni korumaya aldı. Sırtımı önüne yasladı. Başını kaldırıp ona baktım. Çok yakışıklı bir abim vardı. (Barty aşığı biri Barty'nin kardeşi ağzıyla hikaye yazarsa sonuç KDNSKDND~Barty aşığı yazar)
Barty : Noldu?
Diana : Hiiç.
Belimden belimden tutup iyice kendine yapıştırdı.
Barty : Oldu. Şimdi. Burayı tut. Sadece tut ama. Ben yön vermek için onu döndürürüm. Düşerim diye korkma. Ben seni sıkıca tuttum. Düşmen zor. Biraz hızlı gidebiliriz. Yağmur yağabilir.
Diana : Peki... Hadi.

Anayola çıktık. Ön tarafta olmak ayrı güzeldi. En iyi tarafı arkada olduğu gibi üşümüyordum. Abimin vücut sıcaklığı beni ısıtıyordu. Yolu izleyebiliyordum. Asıl rüzgarı hissediyordum. Çok güzeldi...

Gerindim. Yanımda yatan abime baktım. Gece aralıksız 5 saat yol almış ve kalacağımız yere gelmiştik. Öğlen 2 Hogwarts Express'i ile dönecektik. O kadar yorulmuştu ki hala  yattığı konumdaydı  ve horluyordu. Saçları yüzüne düşmüştü. Elimle onları geri çektim. Alnına bir öpücük verip oturdum. Ardından kendimi banyoya attım. Gözüme damlamı sıktım. "Son 10 gün" dedim kendimce. Banyodan çıkıp yeniden yatağa uzandım. Yorganın içine girip başımı da içine soktum. İlerleyerek abime ulaştım. Yorganı üstümden atıp abimin üstüne oturdum.
Diana : Uyaaaaağnn!
Abim yerinden sıçradı.
Barty : Ah. Diana ne yapıyorsun?
Diana : Uyan! Uyan! Yoksa sana böyle binerim ve inmem. (bana yer var mı? ~Barty aşığı yazar)
Barty : Ahh. Sırtım ağrımış. Ben sana bir bineceğim şimdi. Ah!
Diana : Hadi! Binsene! Bekliyorum!
Barty : Ahh! Diana. Ciddiyim. Sırtım ağrıyor ve sen biraz daha üstümde tepinirsen bir abin olmayacak.
Diana : Hadii!
Barty : Peki. Ah. Benden günah gitti.
Abimin eli tek hamlede beni tuttu. İtmeye çalıştım ama başarısız oldum. Beni düz şekilde yatağa yapıştırıp üstüme oturdu.
Barty : Eee? Nasıl bir hismiş? Güzel mi?
Güldüm. Ellerimi tek eliyle tepemde tuttu. Yüzüme eğildi.
Barty : Şimdi sen görürsün.
Boynumun sol tarafını önce diliyle yaladı. Ardından biraz emdi ve ısırmaya başladı. Çekiştirip hırladı.
Diana : Ahhh! Acıyor.
Güldü. Boynumu daha geniş ısırmak için başını gömdü. Altında kıvranıp duruyordum. Bacaklarımı iki yandan kurtardım. Hızla doğruldu ve ikisini yeniden bacaklarının arasına kıstırdı.
Barty : Hayır. Önce üstüme binmenin bedelini ödeyeceksin.
Diana : Tamam! Yeter! Özür dilerim.
Barty : Hayır yetmez!
Yeniden boynuma eğildi ve ısırdı. Bir çığlık atıp yardım istedim. Eliyle ağzımı kapattı ve yüzüme eğildi.
Barty : Şşş! Oyun bozanlık yok.
Diana : Conom ocoyor! Boynom mororocok! (canım acıyor! Boynum moraracak!)
Barty : Az kaldı! Ben senin liderinim. Hahaha!
Diğer tarafımı ısırdı. Vücudumu zıplattım ve onu yana ittim. Üstümden iner inmez doğrulmaya çalıştım. Ellerim hala tutuluydu. Boynum gerçekten kötü yanıyordu...

Kayıp Snape'in Kızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin