bir yıldız hakkındaydı her şey
ağladığım, bahtiyar anlarda,
filizlenmiş bir dudaktan sızan gözyaşlarıyla
kahkahalarımı sunduğum
ağlarken karşımdaki şeffaf ayna
dünyaya bakan gözlerim kadar kirli,
ve saf, temiz, narin
o gözlerle hisseden avare ruhum kadar
anlattıklarım olacak, kimse anlamlandırmayacak
o yıldız, anlatmadıklarımı tozlandırırken
haykırdıklarımı duymak kolay,
fani bakışlar görmezken yine de
yazdığım, sildiğim, karaladığım
ve yaktığım eksik şiirleri
o, sustuklarımı anlayacak
parıldamaya çalışıyor, layık olmak adına
diğer yıldızlar gibi, beğenilmeyi arzulayan
duyabilseydi söylerdim ona
yıldız, güzel yıldız
sen daha çok yakışıyorsun karanlığa
kaç ölüm bekledim, kaç doğum
nice kentler yandı, küllerinden doğarken onlar
kimleri boğdum bu kurumuş derelerde
anlatamayacak kadar yorgunum
sen ise solgun, sessizliğime duyduğun saygıyla
anlayacak kadar hazırsın, gerek savaşmaya
diğer yıldızlarla
gerek affetmeye güneşi
kaybolmak uğruna, mavi göklerde
ait olmadığın aydınlıkların gölgesinde
seni beklerken, doğmanı günlerime
kaç yıl yaşlandım, biliyorsun
tek bir yaş almadan
benimle büyüdün, dünya küçülürken
yıldız, güzel yıldız
her şey senin hakkında
kulakların tıkalıydı melodilere
zamanın yoktu ağlayışlarım dışındaki sözlere
aç gözlerini, artık ellerim kanlı değil
sana topladım bu ayçiçeklerini
süslen, yalnızca kendin, biraz da benim için
beni seviyorsun, göremiyorum seni
gecenin karalığında, bazen sönüyor ışığın
umutsuz, mutsuz bir evde yanan son ampül
yitip giden gülüşün, ve ona eşlik eden gülüşüm
sabahlarım senin olsun,
bir de uçmayı öğrendiğim kara kışlarımyıldız, güzel yıldız
çalınmış aydınlıkları giyme artık üzerine
ben emeğimle fethedeceğim dipsiz kuyuları
yıldız, yaralı yıldız
kabullendik birbirimizi, sen, ben, biz
iyi geceler, gün doğacak
başka gecelerde buluşmayacağız artık
kolaylıklar dilerim sana!
göz bebeklerimde yaşarken
seninle bakacağım ruhuma
ruhum, güzel ruhum
kaysan bile gökyüzünden
o yıldız sevecek seni, daima
her şey o yıldız hakkında
anla, anla, anla
o yıldız, sensin aslında.