ᴛɪɴʏ's ᴛʜɪɴᴋ |ᵃᵍᵉᵖˡᵃʸ|

ฅ1ฅ

Elinde ki meyve suyu dolu bardaktan bir yudum alarak dudaklarını yalamış, giydiği beyaz gömleğinin düğmelerinden birini açarak elinde tuttuğu bardağı önünde duran masasına bırakmıştı.

Önünde ki birbiriyle anlaşan çocukları gördüğünde yüzünde ki gülümsemesiyle birlikte ayakta dikildiğini anlayarak arkasında duran sandalyesine oturmuştu.

"Sen tanıdığım en iyi öğretmensin Jungkook. Hem, kaç yıl oldu demiştin?"

"2 yıl, age-play okulunda ki öğrencilerimle geçirdiğim koskaca iki yıl."

Jungkook yanına gelen iş arkadaşına tebessüm ederek cevap verdiğinde oturduğu sandalyesine iyice yayılmıştı. 'Oh Boy Stadio Little Space' okulunda geçirdiği iki yılı çok iyi hatırlıyordu. Yeni gelen öğrencilerini, onlarla geçirdiği vakitleri, birbirleriyle eğlendikleri zamanları hepsi onun için en iyi zamanlardı. Okul sadece erkek öğrencilerinden olduğu içinde kendini şanslı hissediyordu.

Age-play'e ilgisinin olduğunu hiçbir zaman bilmiyordu. Okulunu Japonya'nın en iyi üniversitesinde bitirip mezun olmuş daha sonra Kore'ye gelerek orada tuttuğu evin binasına yerleşmişti. Evine eşyalarını taşıdığı o vakit bahçesinde ki kahkaha sesleri ve hafif bağırarakta olsa çıkan konuşma seslerinin ilgisini çekmesiyle evinin yanında bulunan bahçeye adımlamıştı.

Takım elbiseli bir adamın bahçe de mavi bir tulum ile onu peşinden koşturan çocuğa bakmıştı. Jungkook onun uzun siyah saçlarının arasında kaybolan sarı tokası ile sevimli olduğunu düşündü.

"Yoongi, daha fazla koşturmaya devam edersen okuluna geç kalacağız. Bay Wang geç kalan öğrencilerin rozetlerini vermediğini biliyorsun."

"Özür dilerim Babacığım."

Jungkook, takım elbiseli adamın elinden tuttuğu mavi tulumlu çocuğu evlerinin önünde duran arabaya kadar yürüttüğünde arka kapıyı açıp bebek koltuğuna otutturmasıyla gözlerini irice açmıştı. Çocuk bundan memnunmuş gibi gülerek arabaya bindiğinde, kemerlerini dikkatlice takarak tulumunun genişliği yüzünden içine giren emziği de çıkartarak dudaklarının arasına itişini izlemişti.

O günden sonra evde iş arayarak vaktini geçirdiği için bir daha görememişti onları. Taşındığı günün üzerinden bir hafta geçmesine rağmen dışarıya bir kere bile çıkmayıp oturduğu yerden öğretmenlik için iş ilanlarına bakmıştı. Kahvesinden bir yudum alıp ümidini kesecekken görmüştü büyük harflerle yazılan 'Oh Boy Stadio Little Space' okulunu ve içlerinde olduğu ilişkiyi.

Bay Park Jimin.

Jungkook'un en büyük destekçisiydi. Okula öğretmenlik için gittiği vakit tanışmıştı Bay Park'la. İlk başta pek bir şansı yoktu ama sonradan okul ve onun bakacağı öğrenciler için yapacağı seçimler okulun müdürünü ve öğrencilerden sorumlu olan teftişi tatmin etmişti.

"Hoseokla konuşmaya çalıştım. İki yıldır birlikteler ama nadir konuşuyor. Onun bu problemini sevmiyorum."

Jungkook'un daldığı düşüncelerinden uyandıran Jackson ile kafasını ikiye sallayarak arkadaşlarından baya bir uzaklıkta kendi kendine resim çizen küçük bebeğe bakmıştı.

Jung Hoseok.

Age-play okuluna gelen ilk öğrenci. Yurtta kaldığı bir vakit Little Space sendromu olduğunu duydunlarında Oh Boy Studio okuluna vermişlerdi. İlk geldiği günler bir kaç kelime söyleyerek acıktığını, bezinin değişmesi gerektiğini söyleyerek orada bulunan bakıcılara yardımcı olurdu ama okula yeni katılan öğrencilerden sonra güvende hissettiği kişilerden başka kimseye bir şey anlatmıyordu. Bu yüzden Jungkook ve Jackson, Hoseok'a bir tık daha ilgili davranarak söylemek istediğini tane tane dinleyerek uyguluyordu.