Geçmiş Gelecek

33 6 0
                                    

Bazen bazı şeyleri geride bırakmak gerekir.Sizi ne kadar etkilediği önemsizdir.Sonuçta bir gün onun etkiside geçicektir.Neden şimdi unutmayasın ki?O an belki senin için herşey biter,zaman durur,çevrendeki herşey yaşamını yitirir ve üzerine sis çöker.Ama aslında hayat devam ediyordur ve kimse senin için durmuyordur.Bunu fark ettiğin zaman yalnız hissedersin.Acın ile yalnız...Belki de ne olduğunu bilemediğin hisler ile yalnız.Kendi içinde yalnız olmak yerine çevrenin akışına kaptırmalısın kendini.Sonuçta onlar durmuyordu,sen niye durasın ki?
Ve bazende çevrendekiler o noktaya takılıp kalmanı sağlar.Ah.Mesela en yakın arkadaşın gibi!

"Bunu yaptığına hala inanamıyorum."
Elindeki dürümü dişleriyle hızlıca koparıp çiğnerken konuşmaya çalışıyordu.
"Kim bilir daha kaç kişiyle çıkmıştır..."Büyük bir parçayı ağzına aldı ve yutamayınca öksürmeye başladı.Öksürüklerinin arasında
"Sen neden birşey söylemiyorsun?"
"Susma hakkımı kullanıyorum."
Gözlerini devirdi
"Zaten suskun içine kapanık bir yapın var.İçinden ne geliyorsa söylemelesin dostum."
"İçimden birşey söylemek gelmiyor."
Ağzına yine koca bir lokma alarak
"Ah,horöko"dedi.
Nedense Amanda'yla ilgili hiçbir şey söylemek ya da duymak istemiyordum.Yeterince üzülmüştüm zaten.Bundan sonra sadece hayatımda kötü bir anı olarak kalıcaktı hepsi bu.Geçmişi hatırlamının lüzumu yoktu.Ben böyleydim.Geçmişte yaşamazdım.
Okulun kapısında oturup çevredekileri seyrediyorduk.Herkes kendi halindeydi.Hepsi yüzlerine maske takmış ve herşey yolundaymış gibi davranıyorlardı.Peki neden ben bunları düşünüyordum?Ah!Geçmiş dedim.Geçmişte kaldı.1-2 gün öncesi olsa bile.
Rodny'i dürümünü çabuk bitirmesi için uyardım.Dersin başlamasına az kalmıştı.Tam ayağa kalkıp çantamı takıcaktım ki üç motorsikletli okula girdi.Durdum ve onları seyrettim.Ortadaki önde sağ ve soldakiler arkada teker teker motosikletlerini park ettiler.En büyük hayalim bir motosiklet sahibi olmaktı.Hızı ve yalnız olmayı seviyordum.Belki ilerde avcı olursam bunlardan bir tane alabilirdim.
Motorsikletten hepsi aynı anda indiler.Motorsikletleri gibi simsiyah giyinmişlerdi.Bir motosiklette iki kişi vardı. İkinci kişilerin kızlar olduğunu düşündüm.Ortadaki çocuğu tanıyordum.Bir kaç sene öncesine kadar yakın arkadaşım olan David'ti.Sağındaki Ah!Amanda'nın beni aldattığı çocuktu.Dişlerimi sıktım.Belki de çocuk bizim çıktığımızı bilmiyordu.Herneyse.Artık önemi yoktu.Soldaki çocuk David'in yancısıydı.Başka bir deyişle David'in kuyruğuydu.İki kız ise ponpon takımındaydı.David'in arkasındaki kızın inmesini bekledim.David kıza elini uzatarak inmesine yardımcı oldu.Ne büyük nezaket!Kız ince yapılıydı.Fazla uzun değildi ama vücut yapısı sayesinde ince ve uzun bir görüntü veriyordu.Kaskını zorlanarak çıkardı ve platin rengi saçları omzundan aşağı düştü.Lanet olsun!Bu mezarlıktaki kızdı!Rodny'i dürttüm.Ağzı şaşkınlıktan açıldı.
"Onun burada ne işi var?"dedi
"Burası bir okul Rodny ve o da bizim yaşlarımızda bir kız, yani sanırım."
"Bilgi için sağol."
"Her zaman."
Kız saçlarını düzeltirken herkes ona bakıyordu.Kızda etrafa göz gezdiriyordu.Ama gergin görünmüyordu.Ben bile herkes ona bakıyor diye gerilmiştim.Kız,gözleriyle etrafı tararken bizim tarafa bakınca durdu.Yine kaşlarını çattı.Bu bir kızgınlık ifadesi değildi.Düşünüyordu.David'in kulağına birşey dedi ve yanımıza gelmeye başladı.Yine aynı kararsızlıkla ne diyeceğimi şaşırdım.Ama kız konuşmadan "yine" yanımdan geçip gitti.Derin bir nefes aldım.Nedense bu kız beni geriyordu.Arkasından bakmak için döneceğim sırada omzuma biri dokundu.Bu David'ti!
"Hey eski dostum naber?" dedi neşeli bir sesle.
Şaşkınlığımı gizleyerek.
"İyi?"dedim.
"Ah biliyorum uzun zamandır görüşmüyoruz.Ama Amanda'nın ölümünden sonra birşeylerin farkına vardım."Ah olamaz!Kendimi duygusal bir konuşmaya hazırladım.David devam etti
"Biliyorsun eskiden çok iyi arkadaştık.Sonra birşeyler oldu ve...Ve uzaklaşmaya başladık."
"Bekle,bekle.Dur bir dakika.Neden birden gelip bunları söylüyorsun.Beni kekleyemezsin David."
"Amacım keklemek değil.Sadece Amanda'nın ölümünden sonra kendimi yalnız hissettim.Bu çok tuhaftı çünkü bilirsin,ben popüler bir çocuğum ve etrafımdan insan eksik olmaz."Gözlerimi devirdim."Ama düşündüm ki etrafımda onca kişi olmasına karşın iyi bir dostum yok.Amanda'nın hatrına yine eskisi gibi arkadaş olalım Sky."
Hala dalga geçtiğini düşünüyordum ama yüz ifadesi ciddiydi ve keyfi kaçmıştı.Evet eskiden çok iyi arkadaştık.Ama eski eskide kalmıştı.David cevabımı beklemeden konuşmaya devam etti.
"Motosiklet tutkunu biliyorum.Al."dedi ve motosikletin anahtarını uzattı."Bir iki tur at.Normalde kimseye bebeğimi vermem ama bunu bir zeytin dalı olarak gör.Belki kafeteryada motorlar hakkında konuşuruz."Eline boş boş bakıyordum.Bu neydi şimdi?Birdenbire eskisi gibi kanka mı olucaktık?Derin bir nefes aldım.Belki.Evet Amanda'nın hatrı için.Sonuçta iyi sevgili olamazsakta iyi arkadaştık.Belki birşeyleri düzeltebilirdim.
David'in elinden anahtarı aldım ve tokalaştım.
"Zeytin dalı."dedim."İyi bir barış hediyesi."
David samimi bir şekilde gülümsedi.
"Eğer bir yere vurursan kafan artık vücudunun üstünde olmaz."
Motosikletin üstüne bindim. "Evet.Kafam sana kafa atmakla meşgul olurdu."dedim.Tam kaskı takıcakken bir flüt sesi duydum.Arkamı döndüğümde platin şaçlı kız mitolojiden kalmış gibi görünen beyaz bir flüt çalıyordu.Bu eski yarışlarda başlangıç müziği olarak çalınan türden bi melodiydi.Flütü çalmayı bitirdikten sonra bana gülümsedi.Bende baş parmağımı kaldırarak gülümsedim.Vaov.İlk kez bana gülümsemişti.Nedense iyi hissetmeye başlamıştım.Kaskımı taktım ve okulun etrafını gezmeye başladım.Bu hissi seviyordum.Adrenalin!Hem korkutuyor hem de eğlendiriyordu.Bazen çevremdeki insanlar hızlanmış ve ben durmuşum gibi hissediyordum.Bazende tam tersi.İki histe hoştu.Belki ilerde bir motorcu çetesine katılırdım ve adımı Büyük domuz olarak degiştirirdim.Bu düşünceyle kahkaha attım.
Okula yaklaşınca yavaşlamak için frenlere bastım.Ama yavaşlamıyordum.Tam olarak basmadığımı düşünüp yavaşça yine bastım.Ama işe yaramıyordu!Hızlıca bir kez daha bastım.Lanet olsun durmuyordu!Önüme çıkan bir kaç kişi kaçmaya başladı.Ne yapıcaktım?
Kafamın içinde bir ses "Yardım edebilirim?" dedi.
"Ne?" Lanet olsun bu motor durmuyordu.
Yine aynı ses "Yardımımı istiyormusun?"dedi.Bu neydi şimdi!
"Biri şu lanet motoru durdursun!"diye bağırdım.
"İsteğinizi yerine getirmeyi kabul ediyorum."dedi aynı ses ve motorsiklet durdu.Durduğu an motorsiklet bir yana ben bir yana savruldum.Acı bir nida attım.Sağ kolumun üstüne düşmüştüm.Başım zongluyordu.Çevredekilerin sesleri uzaktan geliyordu.Nefes alamıyordum.Birden yanımda biri belirdi.
"Yardımımı istiyor musun?"
Bu tanıdık sesin sahibini görmek için kafamı kaldırdım.Yüzünü seçemiyordum ama onu platin rengi saçlarından tanımıstım
"Sen bir doktor musun?Her neyse işe yarıyacak birini çağır!"dedim dişlerimi sıkarak.
"İstediğinizi yerine getirmeyi kabul ediyorum"dedi.Kafamı kucağına aldı.Sağ kolumun üzerinde elini gezdirdi.Acı birden yok olmuştu!Elini bu sefer burnumun üzerinde gezdirdi ve nefesim düzeldi.Bunları nasıl yapıyordu?
"Şimdi uyu."diye fısıldadı.
"Ne?Benim uykum..."esnedim.Göz kapaklarım ağırlaşmıştı.
"....yok."

Uyandığım her taraf bulanıktı.Neredeydim?Karşımda insan vücudunun bir haritası duruyordu.Ah!Revirdeydim.Sağ koluma baktım.Sadece sargı vardı.Ama kırıldığına yemin edebilirdim.Oysa ki şimdi çok rahat oynatabiliyordum.Sol tarafımda birşey hissettim.O tarafa baktığımda iki göz beni izliyordu.
"Beni korkuttun!"diye cırladım platin saçlı kıza .Yanıma uzanmış beni seyrediyordu.
"Üzgünüm." diye fısıldadı."Ama borcunu ödemen gerek."
"Borç mu?"dedim.Başım zongluyordu.Ah, kaza.
İki elimi başımın arasına aldım.
"Ah tabiki.Hayatımı kurtardın.Ne istiyorsun?"dedim.Cevap vermedi.Soluma cevabını duymak için döndüm.Yüzü ifadesizdi ve masumca bana bakıyordu.Birden dudaklarının iki kenarı şeytanice kıvrıldı.
"Bir köle,avcı çocuk.Bir köle istiyorum."

İncarnateHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin