Saplantılı Aşk ❤

Bölüm-21"Hoşçakal"

Nisa hasta yatağında Buğra ile ellerimizi birbiriyle birleştirmiş bize gülümsüyordu. Elimi çekmek istememe rağmen Buğra daha sıkı tutuvermisti. O an onun bana yaptıkları film şeridi gibi gözümün önünden geçti.Başka bir kadınla yatakta yakalayışım,  beni kullanıp başka bir kadına aşıktım aslında deyişleri, hamileliğimi yalnız geçirişim ve tüm bunlar yetmez gibi geçen gün kızımlayken yanında başka bir kadının oluşu.Ben bu kadar değersizmiydim bu kadar şey yaşadım. Ve bu acıya rağmen onu sevecekmiydim.Ben gurursuz bir insan değildim ki. Bu adam istediği zaman bana yaklaşıp istediği zaman benden uzaklaşamazdı.Bir anda elimi hızla ellerinden çektim. O kadar hızlı çekmiştim ki elimi hasta yatağının kenarına çarpmıştım.Bu hareketimin karşısında Buğra o kadar bozulmuştuki yüz ifadesinden belliydi.Daha beter olacağı günler yakındaydı. Murat ile evlenip el ele tutuşup karşısına geçeceğim günü iple çekiyordum.

Nisanın ateşi iyice düştükten sonra onu eve getirdik.Tabiki Buğrada içeri girmişti.Nisa uyuyana kadar başında beklemişti.Buğra bana yaşattıkları ne olsada iyi bir babaydı.Babalığına diyecek söz yoktu.Kızı için canını verirdi.Ama ondan iyi bir eş olmazdı.Aklı estiğinde dilediğini yapan dengesiz bir adamdı bu. Artık kendime bir söz vermiştim ona karşı kalbimi taslaştıracaktım.Onun karşısında soğuk bir duvar gibi olacaktım.Bu düşüncelere bir anda varmamıştim.Ama son hareketi beni çileden çıkarmıştı. Benim elimi tutup bırakmayışı ne demekti. İstediği zman herseyi yapabileceği bir eşyası değildim onun.Bende insandım. Benimde duygularım vardı.Beni böyle her hareketiyle üzmesine dayanamıyordum artık. Nisa uyuyunca onunla konuşmak istediğimi söyledim .Salona geçtik ve şimdi karşı karsiyaydik.
"Buğra biliyorsun bizim bir kızımız var.Her ne kadar istesekte istemesekte ondan dolayı yanyana geliyoruz ve geleceğizde. Birbirimize karşı saygımızı her zman korumalıyız. Ama senin bu istediğin her an bana dokunusündan nefret ediyorum.Seninle benim aramızda kesinlikle birsey olamaz. Evet zamanında oldu.Ah o zamanlara dönsek yemin ederim geçtiğin yolların yakınından gecmezdim"
"Benden bu kadar nefret mi ediyorsun Sıla?"
"Senden nefret bile etmiyorum. Sana beslediğim hiçbir duygu yok nefret bile.Sen ne yaptığını bilmeyen dengesiz adamın tekisin."
"Sıla lütfen böyle söyleme seni çok seviyorum sende biliyorsun kabul et"
" Ben hiçbir şeyi bilmiyorum bilmekte istemiyorum.Sevgi korumaktır, Sevgi sevdiğini kollamaktır , incitmemektir.Sen beni sevdiğini söyleyip ertesi günü başka bir kadınla yatan adamsın"
"Biliyorsun Sıla o bir hataydı.Ne yaptıgimi bilmez haldeydim"
" O zaman her canı sıkılan kendini birinin kollarına atsın.Hatta bende atayım olur mu .Sonrada neymiş hataymış. Başka tenlerle birlikte olup sonra gelip sevdiğin kişiye seni seviyorum demeye utanır be insan utanır"
"Sıla sakın bir daha bende kendimi başkasının kollarına atayım deme sakın dayanamam buna"
" Bunu senin için değil kendim için yapmam.Canı sıkıldığında başka biriyle birlikte olacak kadar onursuz biri değilim ben merak etme"
"Sıla cümlelerin canımı yakiyor"
" Canın yanıyor olabilir ama bunlar gerçekler. Bu konu hakkında son konuşmamız.Artik seninle sadece Nisa dısinda hiçbir diyolaga girmek istemiyorum. Senin tuttuğun bakıcinıda artık istemiyorum.Onun evde her olan biteni anlattigininda farkındayım.Kendim kızıma bakabilirim.İşte olduğum zamanlardan kreşe vereceğim.Artık bakıcısını istemiyorum.Her an her dakika çat kapıda evime gelemezsin.Nisayi belli saatlerde görebilirsin"
"Sıla beni sana karşı zor kullanmakta bırakma.Kızımın velayetini senden alırım yüzünü bile görmezsin "
"Elinden geleni ardına koyma .Bilki sen bunları yaparken bende boş durmam"
"Sıla şu an ne konuştuğunun farkında değilsin.Sacmalıyorsun"
"Şu an hayatımdaki en doğru konusmayı yapıyorum Buğra. Allahım ya sevgiden bahseden adama bak sen beni sevsen kızını senden alırım yüzünü göstermem ne demek.Sen gerçekten seven bir insan olsan bu cümleyi kullanmazdın"
"Bana başka çare bırakmıyorsun Sıla .Ne dememi bekliyorsun"
"Senden artık beni birakmani istiyorum.Kendine bir hayat kur artık Ayşe Fatma her kimle evlenirsen mutlu olda düş yakamdan"
"Kızına bakmaktan bahsesiyorsun Sıla ama şu an bir işin bile yok"
"Sen onu kafana takma ben işsiz kalmam Buğra efendi."
"Sıla beni gerçekten korkutuyorsun.Bu hallerin ne böyle.Benim o naif Sılama ne oldu"
"Ooo tabi her Sıla değisinde masum masum gözünün içine bakan salak Sıla yok.Ondan böyle söylüyorsun Buğra"
"Sıla gerçekten kalbim yaralaniyor"
"Merak etme ölmezsin sen Buğra. "
Buğra yine beni öpmeye yetendi ki ellerimle kendi ağzımı kapadım.Çünkü kollarından tutup itsem yine öperdi.Bende çareyi kendi dudaklarımı ellerimle kapadım.Ve o bıraktıği an tokatı yapıştırdım.
"Defol git Buğra defol"
Tekrardan Buğra üstüme doğru geldi salonda masanın üzerinde duran meyve tabağındaki bıçağı Bugranın eline sapladım.Çünkü kurtuluş yoktu.Buğra can havliyle bağırdı eli çok kanıyordu.
Buğra eli kan içerisinde kapıya gitti ve bana dönerek
"Bugün anladimki Sıla beni artık sevmiyorsun.Eger sevseydin elime bu bıçağı saplamazdın. Şu an canım yanıyor ama elimin açısından değil seni kaybettiğimden.Eskiden olsa dayanamaz gelir elimi sarardın kıyamazdın bana. O gözlerin bana buz gibi bakıyor. Merak etme sende şikayette etmeyeceğim için rahat olsun.Hoscakal Sıla"
Buğra kapıdan hızlıca çıkıp gitti.Giderken gözleri yaşlıydı.Ama bu sefer acımayacaktım ona .Çünkü bu hayatta kimsede bana acımamıştı...