Galiba havale geçiriyorum. Ölmemek adına alnıma ıslak peçete koydum omuzlarıma su damlıyor.
-Theo-
Başımda bana bağırıp duran birileri yüzünden uyanmıştım. Onları parçalamak istesem bile şuan bunu yapacak gücüm yoktu. İki kişi beni kollarımdan tutup bir yere götürmeye başladılar. Burası öncekine benzer bir depoydu, yer değişikliği yaptığımıza göre artık bizi bulmaları imkansızdı. Beni zorla içeri soktular, burası oda odaydı her kapıdan başka bir yer çıkıyordu. Sikik bir labirent gibi. Siktiğimin labirenti. Siktiğimin avcıları!
Beni ilk baştaki odalardan birine koydular. Pardon, kolumdan tutup yere fırlattılar. Yerde sırtüstü dönüp onlara sinirle baktım. Bana gelmeden önce enjekte ettikleri şey gücümü bastırıyordu. Öyle olmasa onları çoktan parçalamıştım zaten.
"Liam nerede?"
"Bu seni ilgilendirmez."
"Buna çok pişman olacaksınız, buradan çıktığımda her birinizi öldüreceğim."
"Boşuna ümitlenme derim buradan çıkamazsın. İlk önce sen ve o öfke sorunları olan betayla başlayıp hepinizi öldüreceğiz. Şimdi uslu dur-"
Birden yükseldim ve bağırmaya başladım.
"SİZ BENİM KİM OLDUĞUMU BİLİYOR MUSUNUZ LAN?! HER BİRİNİZİ ÖLDÜRECEĞİM BİRİNİZ BİLE SAĞ KURTULAMAYACAKSINIZ! VARYA O ÇOCUĞUN SAÇININ TELİNE ZARAR GELSİN O ZAMAN KENDİ MEZARINIZI KENDİNİZ KAZMIŞ OLURSUNUZ! BENİ DUYDUNUZ MU?! O PATRONUNUZ OLACAK OROSPUYA DA AYNEN BUNLARI İLETİN!"
"Bu yine bağırmaya başladı."
"Gidelim."
"ANNEN BU PİÇ BENİM BİR ADIM VAR!"
Kapıyı yüzüme kapatıp gittiler. Ben ise sakinleşmeye çalışıyordum. Başaramayınca karşımdaki duvara birkaç kez tekme attım. Sonra ben ne yapıyorum amına koyim diye düşünüp durdum.
Etrafıma bakıp işime yarayabilecek herhangi bir şey bulmaya karar verdim. İçinde bulunduğum odanın duvarları, zemini ve tavanı taştandı. Oldukça eskiydi ve içeriyi adeta bok götürüyordu. Yerde birkaç taşdan başka hiçbir şey yoktu.
Ümitsizliğe kapılmaya başlamıştım. Yerdeki taşları alıp kapıya atmaya başladım. Elimden başka hiçbir şey gelmiyordu. O orospu çocuklarına rahat vermeyecektim.
-Isaac-
Theo'nun bana attığı konuma gidiyorduk. Herkes bir gergindi. Yanımızda Ben, Scott, Lydia, Malia, Kira, Derek ve Stiles vardı. Kısaca onlar hariç tüm sürü işte.
Ben Scott'ın motorunun arkasına binmiştim. Stiles ve Lydia Stiles'ın jeep'ine, Derek, Malia ve Kira Dereğin arabasına binmişti. Operasyona giden polisler gibi hızla oraya gidiyorduk. Ben bir yandan konumu kontrol edip Scott'a yolu tarif ediyordum. Diğerleri de bizi takip ediyordu. En önünde bizim bulunduğumuz konvoy on dakikadır yoldaydı.
Yarım saat kadar sonra oraya varmıştık. Scott motorunu durdurdu ve aşağı indik diğerleri de peşimizden indi. Geldiğimiz yer bir depoydu. Etrafta tenekeler falan vardı, çöplüğe benziyordu. Scott yanımda durup,
"Sizde kokuyu alıyor musunuz?" diye sordu.
Bende duraksayıp havayı koklayınca ciğerlerimi yakan bir koku aldım. Yüzümü buruşturdum.
"Kurtboğan." diye yanıtladı Derek.
Depoya girmeye karar vermiştik, içeride kimse var mı varlarsa kaç kişiler bilmiyorduk. Kendimize fazlasıyla güvenerek deponun kapısına doğru yürümeye başladık. Malia ve Lydia etrafı kolaçan ederken ben pençelerimi çıkardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
amour [] thiam
HumorThiam, sterek, scisaac, malira Allah ne verdiyse ortaya karışık. Thiam diye başladığım, içinde thiam dahil her ship olan, yazarken çok eğlendiğim, yeni arkadaşlar edindiğim ve güzel anılar biriktirdiğim bu kitaba hoşgeldiniz. Eğlence amacıyla yazılm...