Oflayarak ikide bir yatakta dönüp durdum yok olmuyor valla ben uyuyamıyorum bu kadar da sıcak olmaz ya yeter ya ölüyorum terden yataktan kalkıp komidinin üzerinde olan telefonumu aldım saate baktım daha dersin başlamasına bir buçuk saat var tekrar oflayarak bir ılık duşun iyi geleceğini düşünüp duşa girdim hemen ardından su cici üniformami giymeye başladım neden mi cici pembe diye üniforma mi olur ya pembe kravat pembe etek pembe ceket yok böyle bir cicilik kusura bakmayın yine isyanlardayım hemen üstümü giyinip odamdan çıktım."Aseel kahvaltıya gel hadi artık şu söylenmeyi bırak bak 11.sınıfsın kaldı bir yıl"demek ki sesli düşünüyor muşum bu da benim tatlı mı tatlı annem işte hemen kahvaltıya oturdum "Babam nerde anne?"
"Elini yüzünü yıkıyor."
"Ya anne düşündüm de sen ne kadar tatlı birisin ya "hemen annemin gözlerine baktım çünkü aklından geçenleri okuyabilme gücüm vardı bu pek de güç sayılmaz bazen duymak istemeyeceğim şeyleri öğrenebiliyordum eh bu da benim nazarım olsun.Annem aklından ah Deli kızım ya valla akıllanmaz geçen arabayı çizdirdi şimdi bakalım ne halt istiycek."Noldu kızım ne öyle bakıyorsun en son bişey istiycektin"
"Yok ya vazgeçtim kafama terlik yemek istemiyorum yine "diyerek gülmeye başladık o sıra babam geldi babamin gözlerine baktım aklından "Ya dün ise gitmeyip maça gittiğimi öğrense of ya ben nasıl bunu eliften sakliycam"geçiyordu bunu öğrendiğim iyi oldu işime yarıycak."Babacım beni okula bırakır mısın geç kalıcam da "
"Tabi kızım"hemen odama gidip çantamı aldım annemi öpüp dışarı çıktım.Babam hemen arabaya binip yola çıktık o kadar uzak değildi okulum hemen babama dönerek"Babacım haftasonu arabanla tur atsam olmaz mı"
"Olmaz geçen çizdirdin hatırlarsan asla olmaz"
"Sen bilirsin baba anneme fener maçına gittiğini derim hele ki annem gibi Galatasaray tutkunu olan bir kadın seni evde barındırmaz"diyerek otuz iki disimle sırıttım.Annemin geçen sefer bardak takımını kırdığımda babam anında söylemişti şimdi de sıra bende Rafet bey.Babam şaşkınlıkla bana döndü.
"Sen nerden biliyorsun"
"Benden kaçmaz Babacım"
"Diğer sefer seni ispiyonladığım intikamı değil mi sen görürsün Asel hanım "diyerek gülmeye başladık hemen arabadan inip bahçeye girdim her ne kadar özel bir kolejde okumasam da burası çok lüks bir devlet okulu ve çok iyi arkadaşlarım var kim o kadar para verir ki koleje annem ısrar etse de kabul etmedim.Zil 5dk dır çalmıştı tüh geç kaldım.Kapıyı çalıp sınıfa girdim.Ders matematikti pencere kenarı üçüncü sıraya en yakın arkadaşım olan Tuğçe nin yanına oturdum.
"Kanka acayip planlar yaptık bu gece partilere akıyoruz.Hem bak sakın zihnimi okuma orası çok karışık orda boğarım seni"diyerek kıkırdadı.
"Ya benim gibi arkadaş sonra nerde bulursun"
"Bulunmaz tabi de sen de geçen zihnimi sesli okuyup herkesin ortasında tuvelet deliğine fobin mi varmış diyen de bendim".Asel ve Tuğçe çıkın dışarı gelir gelmez dedikodu ya böyle olmaz dedi Mehmet hoca.Ardından bir önümüzde oturan İskender yemek olan İskender değil tabi kendi kendime kıkırdadım Mehmet hoca bana dönerek"utanmadan kıkırdıyor"dedi İskender ise "hocam beni rahatsız ediyorlar dersi dinleyemiyorum"of gıcık oluyorum ya her şeye burnunu sokuyor."Hayvanlar dilimizi biliyorlarmış bi alkış diyerek"benle Tuğçe alkışlamaya başladık bizden başka kimse alkışlamadı Mehmet hoca hadi müdürün odasına diyerek kapıyı işaret etti.Tuğceyle sınıftan çıkarak Müdürün odasına gittik"Babacım ya yine beni buraya yolladılar ama emin ol bizim suçumuz yok"dedi Tuğçe. Müdürümüz bize bir çay söyledi.Müdür Tuğçenin babasıydı ama benden başka kimse bilmiyordu buda işimize yarıyordu.Müdür"Bak kızım bu kaçıncı en son kötü şeyler olucak bu son"dedi Tuğçe "TM Babacım ya yerim seni"sonra dışarı çıkıp diğer derslere girdik çok şükür açlıktan karnım zil çalıyor hemen öğle arası için ne yesek diye düşündük öğle arası en sevdiğim vakit birden koridorun köşesini dönerken biri çarptı ama ne çarpmak"Yuh be hangi kamyon çarptı bana"diyerek bağırdım bir çift kahve göz bana bakıyordu meteor çarpmış galiba dedim içinden neyse yumuşamak yok çocuk bana bakarak"Kamyon mu sen kendine bak sen çarptın ilk"
"Yav bi git dostum başından " diyerek tam yanından geçerken kolumdan tuttu sertçe çekti ."Bırak kolumu hayvan"
"Bırakmazsam naparsın"omaygat dostum bunu demiycektin kolumu tutan elini ters çevirip duvara yasladım öküzü öküz diyorum çünkü gerçekten güçlü neyse canım en azından iyi dövüşüyorum.hemen kollarımdan kurtulup itti beni sırtım sertçe duvara değdi tekmemi karnına geçirdim"Bas git oğlum "dedim.O sırada Tuğçe nerde diye bakınca herkes etrafımıza toplanmış izliyor bir eşsek de demiyor yardım edim neyse kimseye ihtiyacım yok tam arkamı dönerken saçlarımdan tuttu ah o benim hassas noktam dostum hemen ellerin gevşediğini hissettim Tuğçe çocuğa tekmeyi basmıştı ben de bunu fırsat bilip omuzlarından tutup çocuğa bakarak "Biraz acıyacak ama geçer"diyerek göz kırptım.Ve yüzüne kafa attım ardından müdürün bağırışını duydum napıyorsunuz burda diye bağırdı Tuğçe Asel odama gelin dedi.Müdürün odasına gittik.Odasında siyahlara bürünen bir çocuk vardı ama arkası dönük camdan dışarı bakıyordu.Müdür bana bakarak"Asel kovuldun okuldan baban yarın gelsin naklini başka okula alsın" Tuğçe endişeyle babasina bakarak"Baba yapma bak bu son benim de suçum vardı".
"Sizi kaç kez uyardım yetti artık birini kovmam gerek o da Asel"birden müdürün gözlerine baktım aklından"yapmam gerekiyordu çünkü bunu başkası yaptırıyor"nasıl yani diyerek sesli düşünmüş olmalıyım ki müdür bana bakti ben de"Ya kim kovduruyor ya siz asla kovmazdınız ne yaparsak yapalım bunu kim yaptırıyor "
"Kimse kovdurmuyor bana o sesini yükseltme " hemen odadan çıkmadan önce son kez arkası dönük penceredeki adama baktım bu kim ya diye düşünerek çıktım sınıfa ama sınıfta kimse yoktu ders bedendi her neyse atıldım sonuçta diyerek çantamı topladım çantamı birden bir tetik sesi duydum silahın ucunu kafamda hissettim arkamdaki ses "Bak şimdi bu hiç olmadı Asel hanım"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OKULDAKİ AJAN
Novela JuvenilZihinleri okuyabilen Asel Korkmazin hayatında yeni değişiklikler olur ama ne yazıkkı kendini bir belanın içinde bulur bakalım bu serüvende bizi neler bekliyor