Betrayal or Love || VegasPete

I will consume you

Geldik zurnanın zırt dediği benim zort dediğim pete'in de hadi bana bi koy dediği bölüme.
Bakın ben dilenci bir insan değilim ama lütfen YORUM İSTİYROUM bebeklerimin yorumlarını okumak istiyorum☹️

***   
"Sen gerçekten salaksın. Nasıl olurda odasındaki kamerayı unutursun?" Yüzümü buruşturarak kafamı masaya koydum. Evet, salaktım. "Kes sesini. Asıl siz niye uyuşturucuları koymadınız?" Arm arkadan gelip enseme vurdu. "Keyfimden koymadım sanki. Ayrıca koymadım değil koyamadım olacak. Adamın korumaları her yerde asla bir boşluk yok. Neyse ne sonuçta asıl amacımız senin odayı karıştırmandı." Kafamla onu onaylayarak çok uzatmadım. "Ne buldun odada?" Telefonumu çıkartıp galeriye girdim ve çektiğim fotoğrafları gösterdim. "İki kişiye ait parmak izi var ama kimin olduğuna tam bakamadım. Onun dışında İtalyanlara kamyonlarla ve uçaklarla yakın bir zamanda bir şey göndermiş. Gönderdiği madde gizli tutulmuş. Büyük ihtimal ya uyuşturucu ya da silahtır." Arm telefonu alıp incelemeye başladı. Ben ise yorgunluktan ölmek üzereydim. Ayrıca aklımda hala Vegas'ın karşısına kedi kostümüyle çıktığım dönüp duruyordu. "Bence kendine bugün izin ver ve kafa dağıtmaya gidelim. Ne dersin?"

"Hayır derim. Çünkü yorgunluktan ölmek üzereyim ve sadece uyumak istiyorum." Arm tam lafımın üstüne bir şey söyleyecekti ki telefonum çaldı. "Kim bu? 'İblis'. Siktir onu böyle mi kaydettin?" Gülmeye başladığında telefonu elinden çekip aldım ve aramayı yanıtladım. Davar ota boka gülüyordu. "Efendim?" Karşı taraftan yoğun korna ve araba sesiyle trafikte olduğunu anladım. "Bebeğim bugününü bana ayır." Soru sormuyordu. Hiçbir zaman da sormamıştı. Söylüyordu ve ben sorgulamadan kabul ediyordum. "Peki ama ne yapacağız?"

"Bilmem ilk olarak yemek yemeye gideriz. Oradan sahil, bira yaparız. Son durakta evime geçeriz. Malum küçük oyunundan dolayı gecemiz yarım kalmıştı." Gözlerim anında büyüdü. Ne oyunundan bahsediyordu? Anlamış mıydı? Anladıysa büyük sıçmıştım. "Ne oyunu?" Sesimi zorla toparlayıp sordum. Ses gelmedi. Büyük sessizlikle birlikte kalbimin ritmi de hızlanıyordu. Kesinlikle genç yaşta kalpten gidecektim. "Yarım saatte seni almaya gelirim. Hazırlan." Sesindeki soğuk tını tüylerimi ürpertti. Ağzımın içinde bir şeyler geveleyip telefonu kapattım.

Arm hemen koluma yapışıp ne olduğunu sordu. "Bugünü ona ayırmamı söyledi." Gözlerini devirerek kendini koltuğa attı. "Ve sen de kabul ettin. Sen kaç senelik arkadaşını kabul etme, git pezevengin teklifini kabul et. Öyle olsun." Hadi ama neden herkesten trip yemek zorundaydım? "Arm saçmalama bu bir görev. Ayrıca ciddi bir konumuz var. Vegas benim onu, o gece bayılttığımı anlamış olma ihtimali şu an yüzde seksen." Anında yayıldığı sandalyesinden doğrulup gözlüklerini düzelterek konuşmaya başladı. "Ne demek anlamış olma ihtimali yüzde seksen. Dalga geçme benimle. Çabuk kalk git hazırlan. Eğer günün sonunda hala yaşıyorsan anlamamıştır. Cenaze haberin gelirse anlamıştır ve görevi ben devre alırım." Gerçekten kalbime indirecekti benim bu adam. ''Arm salak mısın? Resmen iki dakikada beni öldürüp mezara koydun.'' Ona laf anlatmayı bırakıp odama doğru yürümeye başladım. Ufaktan götüm tutuşmaya başlamıştı. Biraz ağzını arayacaktım. Ya benimle birlikte olmak isterse? Ya beni sarhoş edip yatağa atarsa? Ya sabah uyandığımda çıplak bir şekilde yatakta yatıyor olursam?

Her şey sizin için Khun Kinn. Sizin için bekaretimi kaybetmeye hazırım. Bekle, hazır mıyım? Galiba. Saçma salak düşüncelerimden Khun Thankhun'un bana bağırmasıyla ayrıldım. ''Hey Pete sabahtan beri sana sesleniyorum. Neden beni duymuyorsun?'' Cevap vermemi beklemeden tekrar konuşmaya başladı. ''Çabuk gel ve benimle dizinin yeni bölümünü izle. Bu salaklar hiçbir şey anlamıyorlar.'' Yanındaki Pol ve Porsche'u göstererek yakındı. ''Khun Thankhun çok özür dilerim efendim sizinle gerçekten dizi izlemek isterdim ama çok acil bir işim var.'' Beni asla duymamış ya da anlamamıştı. ''Pete sen beni hiç sevmiyorsun. Oysa ben senin için neler yapıyorum.'' Hiçbir şey. ''Hemen gel ve benimle dizinin yeni bölümünü izle.'' Ben gerçekten bu hayata acı ve keder çekmeye gelimiştim. Tek bir gün kendime ayırıp, hiç ayılmadan uyusam ne olurdu sanki? ''Khun Thankhun, Khun Kinn'in emri var efendim. Üzgünüm.'' daha sonra hemen odama sıvıştım. arkamdan çığlıklarını duyuyordum ama şu an bunu takamazdım. Çünkü hazırlanmak için sadece on beş dakikam kalmıştı. duş almaya vaktim yoktu. Neyse ki dün akşam almıştım.