Şarkıyı dinlemeyi unutmayın!
İyi okumalar..
Üç gün.
Tam tamına üç gün boyunca aralıksız birlikte vakit geçirmişlerdi. İkisinde hayatı boyunca geçirdiği en güzel günler olabilirdi.
Birlikte sahroş olup insanların başına bela olmuşlardı. Kahkahalar süslemişti o geceyi. Hatta o kadar sorun çıkarmışlardı ki az kalsın otelden kovulacaklardı.
Otelin kapalı havuzunda yüzmüşlerdi. Birbirlerini suyun içine batırmışlar, jeongguk Taehyung'un omzuna bile çıkmıştı. Suya atlanabilecek en komik şekillerle atlayıp yine kahkahalara gömülmüşlerdi.
Akşam sıkılınca da aksiyon arayıp otelin kapılarına vurup kaçıyorlardı. Tabi yakalanmışlardı ama bunu da taehyung halletmişti.
Otelin dışına çıkmak istediklerinden yakınlardaki dondurmacıya gidip tüm çeşitleri karıştırıp öyle yemişlerdi. Günün sonunda ise jeongguk kusmuştu. Ama asla pişman olmamış hatta bir daha olsa bir daha yapardı.
Sonra ise lunaparka gitmişlerdi. Bütün aletlere binip çığlıklar atarak eğlenmişlerdi. Hatta ateş edilerek oynanan bir oyunda taehyung hediye kazanmıştı. Bir bileklikti. Kırmızı üstünde ise küçük bir yıldız vardı. Jeongguk'un bileğine takmış günlerdir onu güldürdüğü gibi yine o güzel gülüşünü görmesine sebep olmuştu.
Lunaparkta gördükleri fotoğraf kabinine girip bir sürü değişik şekillerde fotoğraf çekilmişlerdi. Otele dönene kadar ise fotoğraflara bakıp kahkaha atmışlardı.
O rüya gibi geçen üç günde ikili birbirine iyice bağlanmıştı. İkiside hissettiği yeni duygulardan memnundu ve anı çıkarmaya odaklıydı. Şimdi ise otelin terasında sırtlarını duvara verip yıldızları izliyorlardı. İkiside ilk defa sessizdi ve düşünüyorlardı.
Taehyung ilk adımı atmak için jeongguk'un yerde olan bileklikli elinin üstüne elini koydu. İkiside önce ellerine sonra birbirine baktı. Jeongguk yüzüne huzurlu bir gülümseme yerleştirdi.
"Beni bu üç gün boyunca mutlu ettiğin için teşekkür ederim."
Jeongguk içinden asıl benim teşekkür etmem gerekiyor diye geçirdi. Çünkü o hiçbir şey yapmamıştı. Taehyung sürekli onu güldürmüş eğlendirmişti.
"ben hiç birşey yapmadım ki, asıl ben teşekkür ederim"
Taehyung jeongguk'a biraz yaklaşıp gözlerinde ki sevgiyi görmesini istedi.
"benim için gülümsemen, benim mutlu olmam için yeterli jeongguk. Sanki cennet senin gülüşünde saklı."
Jeongguk, onun gözlerinde gördüğü şey içine işlemiş gibi bir iç çekti. Öyle güzel bakıyordu ki ona kendisini değerli hissettiriyordu.
Taehyung bir elini kaldırmış jeongguk'un yanağına koyup yavaşça okşamıştı. Jeongguk gözlerine kısa bir süre kapatmış ama bunun rüya olma korkusuyla hızla açmıştı. Çünkü yaşadığı ve hissettiği şeyler ona rüya gibi geliyordu ve bunu kaybetmekten korktu. Ne ara ikiside bu kadar bağlanmışlardı bilmiyorlardı ama onlar bunu düşünemeyecek kadar uçmuşlardı.
" O kadar güzelsin ki..."
Taehyung sözlerle anlatamayacağı şeyi dile getirmek için sarf ediyordu.
" O kadar güzelsin ki sana bakmaya, dokunmaya kıyamıyorum. Ama bir o kadar da bakmalara, dokunmalara doyamıyorum."
Üst üste olan elleri jeongguk'un elini çevirmesiyle birbirlerine kenetlenmişti.
