Kütüphanede Bir Gece

203 16 0
                                    

Hazır olan uyku sıvısını bir şişeye boşalttım ve soğumasını beklerken iksir malzemelerimi toplayıp kitime kaldırdım. Ardından yatağımın altından abimin gizlice odaya soktuğu son şarabı alıp içine uyku sıvısını boşaltıp yerine kaldırdım. Akşamları abim kesinlikle 1 bardak içerdi. Onu uyutup Draco'nun odasında sabahlayacaktık.

Gece 11'de abim tüm işleri bitmiş şekilde döndü. Yine inleyerek odaya daldı ve kravatını fırlatıp kendini yatağına attı. Kitabımı kapatıp başına gittim ve yanına oturup omuzlarını sıkmaya başladım. Bana döndü.
Barty : Hayırdır? Beni yumuşatıp tavlamaya mı çalışıyorsun?
Diana : Hayır. Masaj yapıyorum.
Barty : Ahh. Biraz şarap verebilir misin?
Diana : Peki.
Yatağın altından şarabı açıp kadehe doldurdum ve abime götürdüm.
Barty : İçirir misin?
Başımı salladım ve ağzına bardağı dayadım. Biraz içtikten sonra bardağı yere bıraktım.
Barty : Çok uykum geldi. Biraz daha.
Kalan şarabı da içirdim. Gözleri kapanırken üstüne yorganını örttüm ve pis bir şekilde sırıttım. Çantama çekmecemden atıştırmalık, kart oyununu aldım ve pelerinime sarınıp odadan çıktım. Sessizce koridorda ilerledim ve ortak salondan erkeklerin yatak odalarının olduğu koridora ilerledim. Sağdan 5.kapıyı açıp içeri girdim. Draco yatakta oturmuş beni bekliyordu. Beni görünce ayağa kalktı ve gelip sarıldı. Diğer yataklarda Crabbe ve Goyle yatıyordu.
Draco : Onlara uyku sıvısı içmelerini söyledim.
Diana : Güzel. Abim şarabı yuttu. Mışıl mışıl uyuyor.
Draco : Yes! Hadi o zaman. Önce kuleye çıkalım.

Sütunların arkasına saklanarak Lucius ve Hooch'u atlattıktan sonra sonunda kuleye çıkmayı başardık. Kenara gidip temiz havayı içimize çektik. Ardından ortaya atıştırmalıkları ve kart oyununu çıkardım. Bir yandan tıkınıp  bir yandan konuşup oyun oynadık.  Draco bir süre dizime yattı ve sabahları jöleden dolayı semsert ama geceleri yumuşak olan saçlarıyla oynamama izin verdi. Gayet hoşuna gitmişti hatta uyuyacaktı.
Diana : Draco. Uykun geldiyse gidip uyuyalım.
Draco : Olur. Ama önce benim odamda saçımla biraz daha oynar mısın? Uykum kaçar oraya giderken.
Diana : Tamam.

Göz kapaklarım iyice ağırlaşmıştı. Draco uyumuştu. Göğsüme yatmıştı. Yavaş yavaş saçlarını okşuyordum. Onu uyandırmadan kalktım ve alnına bir öpücük verip üstünü örttüm. Odasından sessizce ayrıldım. Ortak salona geçer geçmez kolum tutuldu ve seryçe çekildi. Babam. Doğrusu Lucius.
Lucius : Vay vay vay Diana Crouch Snape. Gecenin üçünde etrafta geziyor. Baban bu durumdan ne kadar memnun?
Diana : Kolumu bırak! Odama gideceğim.
Lucius : Neden ayaktasın ve erkekler bölümünden geliyorsun? Boynun neden morardı? Baban bu bilgileri çok sevecek.
Diana : Hayır çünkü çeneni kapalı tutacaksın.
Lucius : Yaa? Kime emir veriyorsun bakalım?
Diana : Bırak kolumu!
Lucius : Kitap ne halde?
Diana : 300 sayfa bitti.
Lucius : Güzel. O halde 3 büyüyü alıştırma yapma vakti.
Diana : Bırak!
Kolumu sertçe çekip kurtardım ve arkamı dönüp hızla odama koştum.

Odaya girince eşyalarımı yerine kaldırdım. Abim üstünü açmıştı. Ayağı duvarda uyuyordu. Gidip üstünü örttüm ve yatağıma yattım. Uykum kaçmıştı. Yatağım buz gibiydi. Ayağa kalktım ve abimin başına gidip yanına uzandım. Burası sıcaktı. Bir kenara kıvrıldım.

Sabah 6'da uyandım ve abimi uyandırdım.
Diana : Abi uyan. İş vaktin.
Gözünü araladı. Geri kapattı.
Barty : Ah hayır! Kalkmak istemiyorum. Hala uykum var.
Bir bardak su aldım ve içine panzehir kattım. Abimin ağzına dayadım ve zorla içirdim.
Barty : Mhm! Ne bu?
Diana : Su ve bir şey daha boş ver.
Barty : Diana!
Diana : Ah peki. Uyku sıvısı için panzehir.
Barty : Uyku sıvısı almadım ki?
Diana : Ah hayır aldın. Ben verdim. Şarapla.
Barty : Ah. Tadı o yüzden değişikti. Neden?
Diana : Ah sebebini biliyorsun.
Kapı açıldı.
Lucius : Erkekler ile yattığı ve boynunu morartmayı sevdiği için belki.
Öfkeyle Lucius'a döndüm. Abim de ona öfkeyle bakıyordu.
Diana : Bizi mi dinliyorsun?
Lucius : Ah hayır. Kızım Lara'ya bakacağım.
Kapıyı kapattı. Abim bana döndü.
Barty : Erkekler?
Diana : Gece Draco'yu uyutup odasından çıktım. Lucius beni yakaladı. Bir şey yok.
Barty : Babana gitmez umarım. Yalanlarından birini daha yedim...
Banyoya yöneldi.
Barty : Ama baban yemez Diana.
Diana : Yalan değil! Lucius'a mı inanacaksın?!
Barty : Sonuç olarak bu gece görevli oydu. Seni birinin odasından çıkarken gördüyse yandın. O kişiyi bulacağım.
Diana : Ne yaparsan yap! Sonunda bana döneceksin!
Barty : Göreceğiz. Kim kime dönecek, kim kime yalvaracak?
Kapıyı sertçe kapattı. Kendimi yatağıma atıp yastığa başımı gömdüm ve bir çığlık attım. Başıma yorganı örtüp sakinleşip uyumaya çalıştım.

GECENİN 3'ÜNDE ERKEKLER BÖLÜMÜ HA? NE YAŞIYORSUN DİANA!? TOM ELDEN GİTTİ DİYE ERKEKLER İLE YATMAYA MI BAŞLADIN!? EMİN OL DÖNDÜĞÜM ZAMAN...
Devamını okumaya tenezzül bile etmeden mektubu yırtıp attım. Üstümü giyinip kütüphaneye indim ve en dip köşede kitabıma gömüldüm.
Lucius : Babanın mektubunu aldın mı?
Diana : Sen her yerde karşıma çıkacak mısın?
Lucius : Nerdesin?
Diana : 323
Lucius : Pekala. Hiç tekrar yaptın mı?
Diana : Derslerim bitti lanetler kaldı değil mi?
Lucius kaşlarını çattı.
Diana : Git başımdan.
Lucius omzunu silkti uzaklaştı...

8 gün sonra
Sabah tırnaklarım acırken uyandım. Bir kaç kez yorganı sıkıp kendimi direk banyoya attım. Dolaptan aldığım kurtboğan iksirinin hepsini kafama diktim. Aynada kendime baktım. Burnumdan soluyordum. 1 haftadır babam bana mektup yazıp duruyordu ve abim beni umursamıyordu. Gözlerim kızarmıştı. Yüzümü ard arda yıkadım ve üstümü giyindim. Damla damlatmadığımı hatırlayıp umursamadım ve göz bandımı takıp kütüphanenin en derinine gittim.

Kitapta iyi gitmiştim. Sadece 240 sayfam kalmıştı. Aynı hızla 3 güne bitirecektim. Hafta sonu olduğu için kütüphane kapanana kadar burada kalma kararı aldım. Belki 2 güne bitirdim böylece. Arada kurtboğan iksiri içmeye devam ettim. Şişeyi masaya koydum ve kitabı kapatıp üstüne başımı koydum. Gözümü kapattım. Bir kaç derin nefes aldım ve göz yaşlarımın düşmesine izin verdim. Her şey çok üstüme gidiyordu. Bir yandan eğitim, bir yandan lanetler, bakanlığa sızmak için zaman aramam, arkadaş kaybetmemeye çalışmam, abimle barışmaya çalışmam, her gün babama 2 mektup yazmam ama sadece azar yemem. Kısaca her şey. Kafama şapkamı çektim ve kendime uyuma izni verdim.

Karnım guruldarken uyandım. Büyük bir sessizlik vardı. Kafamı masadan kaldırdım. Kimse yoktu. Eşyalarımı topladım ve çıkışa gittim. Kapı kitliydi.
Diana : Harika. Kurtboğan iksiri bitti ve burada kaldım.
Gerime baktım.
Diana : Kimse beni duyamaz. Saat 9 olmuş. Kayıp olduğum anlaşılırsa belki bulurlar.
Gidip en yakın rafın önüne oturdum. Başımı geriye yasladım ve tavana bakılı kaldım. Dönüşecek gibi hissediyordum. İksir şişesini sallayıp son damlaları içtim. Kitimi çıkardım ve güçsüz bir tanesini yapmaya koyuldum. Normalden yarı yaptım ve açlık iksiri de yapmam gerekliydi. İkisini aynı anda hazırladım ve birazını karıştırıp bir şey olacak mı diye baktım. Tepki yoktu. Hepsini karıştırıp biraz içtim. Daha iyi hissediyordum. Eşyaları kaldırdım ve biraz etrafa baktım. Ardından kitabımı çıkarıp okumaya döndüm. Karnıma bir kaç ok saplandı. İksirden biraz daha içtim. Daha fazla arttı. Midem bulanmaya ve başım dönmeye başladı. Kendimi son anda çöpün yanına atıp içine kusmaya zorladım ve oraya yığılıp kaldım...

Kayıp Snape'in Kızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin