5 gün sonra
Ağzımdan buhar makinesini çıkardım ve kapatıp çekmeceme kaldırdım. Doğruldum. Astım olasılığım vardı. Dün test vermiştim. Sonucun gelmiş olması lazımdı. Babamın odasına indim. Kapıyı çaldım.
Snape : Gir.
Sessizce içeri girdim.
Snape : Sonuçlar geldi. Astımın yok. Ama ciğerin çok kötü. Gece uyurken ve kötü hissettiğin zaman makineyi kullanacaksın. Anlık krize girebilirsin. Bunun için bir fısfıs yolladılar.
Babam masadaki kutuyu gösterdi. İçinden ilacı aldım ve bel çantama attım.
Snape : Ağır şeyler taşıyıp yorulmaman lazım. Çantan ağırsa bazı şeyleri çıkart.
Diana : Tamam.
Arkamı döndüm ve kapıya gittim.
Snape : Sana böyle davranması gereken aslında benim. Ama sen öylesin?
Umursamadan çıktım. Odama döndüm. Çantadan kiti çıkardım ve boş fazla şişeleri çıkardım. Yedek kitabı bıraktım. Blast zaten yeterince ağırdı. İçeri abim girdi. Ceketini askıya astı.
Barty : Sonuç?
Diana : Git babamdan öğren.
İkisine de sinirliydim. Çantamı yeniden boynuma astım ve bahçeye indim. Bir kenarda okumaya devam ettim. 5 gün hiç bir şey yapmama izin verilmemişti. İksir içmem yasaklanmıştı. Sadece gününde kurtboğan içecektim. Sakince kitabıma devam ettim.
Lara : Hey Son Nefes!
Ah evet. Yeni lakabım Son Nefes.
Diana : Ne var?
Lara : Ne o? Astım olduğun için bize saldıramıyor musun? Neden hala hızlı adımlarla uzaklaşmadın?
Diana : Astım değilim. Beni rahat bırakın.
Lara : Boynumdakinin intikamı daha alınmadı. Hmm. Ne güzel kitap!
Lara kitabımı kaptı ve Pansy'e fırlattı.
Diana : Hey! Ver onu bana!
Lara : Hadi al!
Koşmaya başladılar. Bende peşlerinden koştum. Cebime ilacımı ayarladım.Boş bir sınıfta durdular. Ciğerim çok kötü yanıyordu. İlacımdan bir kaç fıs aldım.
Lara : Hani astım değildin?
Diana : Bu astım ilacı değil! Ver o kitabı!
İkisi aralarında kitabı atıp tutuyorlardı. Bende onu kapmak için aralarına geçtim. Ama çok yüksekten atıyorlardı. Bir sandalyenin üstüne çıktım. Kitap önümden giderken hamle yaptım ve kitabı kaptım. Yere inince öksürük krizine girdim ve cebimi yokladım. İlacım yoktu.
Lara : Bunu mu arıyorsun?
Lara'ya döndüm. İlacı elinde sallıyordu.
Diana : Lara... Ona ihtiyacım var. Sana bir büyü söyleceğim. Bana iz yap. Ama onu ver.
Gittikçe kötü öksürdüm. Lara'ya doğru emekledim. İlacı bir rafa bıraktı ve odadan çıktı. Rafın önüne kadar gittim. Duvara yapıştım. Ama ciğerim ölmüştü belki. Öylece düşüp kaldım....Ağzım açıldı ve bir kaç fıs sesi ile ağzıma elmalı ilacın tadı geldi. İlaç boğazımdan nefesimi açarak ilerledi. Elimle bir şey aradım. Biri elimi tuttu. Ardından beni kucağına aldı. Bir kaç kez üstünü kokladım. Bu tanıdık parfüm abimindi.
Ağzıma bir bardak dayandı ve hafif hafif su akmaya başladı. Boğazımı temizleyerek indi su. Gözümü araladım. Abim bana su veriyordu.
Barty : Daha iyi misin?
Elimi kaldırdım. Tuttu ve yeniden indirdi.
Barty : Gücünü buna harcama. Biraz daha ilaç. Baban bir kaç tane daha almak için kasabaya indi. Doktorla konuşup geri dönecek.
Ağzıma ilaçtan sıktı. Ağzıma makineyi taktı ve buhar ile iyice soluk borum düzeldi.
Diana : N-noldu? B-bu defa im-imkansızdı...
Barty : Trip yiyorum ama abinim. Seni Fang buldu ve bana haber verdi. Geldiğimde yerdeydin. İlaç raftaydı. Biraz ağzına sıktım ve seni odana taşıdım. Bunu kim yaptı?
Diana : Çanta...
Barty : Bu makine kafayı güzel yapıyorsa bende istiyorum. Ne demek çanta yaptı.
Diana : Hayır! Çantam. İçinde kitabım var mı?
Barty : Ah o çanta 1 kilo sanırım. Bakayım.
Abim içine baktı.
Barty : Tozlu bir şey var. Blast yazıyor.
Diana : Ohhh. Güzel.
Barty : Kız ciğerden gidecek kitap derdinde.
Kapım açıldı. Elinde bir poşetle babam girdi.
Snape : Ne oldu?
Barty : Biri Diana'nın ilacını ondan almış ve Diana bayılmış. Fang onu buldu. Eski bir sınıftaydı.
Snape : Ne? Bunu kim yaptı?!
Diana : L-Lara.
Barty : Bu kız neden seni bırakmıyor?
Diana : Boynunun intikamı içinmiş.
Snape : Az sonra görecek o.
Babam poşetten 10'a yakın kutu çıkardı ve çekmeceme koydu.
Snape : Bunu da abartma. Çıkalım Barty. Dinlensin.
İkisi çıktı. Çantamdan Blast kitabını son öğrendiğim büyü ile mühürledim.
Diana : Essentifka...Akşam yemeğinde önümdeki bezelyeler ile uzun süre bakıştım. Birini sağa koydum. Yanına bir tane daha. Karşısına çok küçük bir tane. Bir parça et ile masa yaptım. Üstüne domates koydum. Omzumda bir el hissettim. Kulağıma biri eğilip fısıldadı.
Barty : Baban oynamanı değil yemeni söylüyor. Yoksa gelir o yedirirmiş.
Bunu deyip yeniden öğretmenler masasına gitti. Takmadım. Masaya bir bezelye daha koydum. Birini çatalımla ezip idam ettim. Üstüne patates koyarak mezar yaptım. (Diana'nın oynadığı bezelyeyi görecek olursanız öldürün ve patatesten mezara koyun lütfen ~yazar)
Snape : Şaka değil.
Sağ tarafa baktım. Babam gelmişti.
Snape : Yiyecek misin? Yoksa şuan yanına oturup bebek gibi seni beslememi mi istersin?
Diana : Gerçekten... Aç değilim.
Snape : Bahane yok. Yediğini göreyim. Masaya döneceğim.
Başımı iki yana salladım. Babam eline çatalımı aldı ve ölü bezelyenin mezarı olan patatese sapladı. Ağzıma uzattı. Başımı iki yana salladım. Ağzımı sıkıca kapattım.
Snape : Aç ağzını. Ye.
Başımı iki yana salladım.
Snape : Barty.
Abim gelip zorla çenemi açtı ve geri kapatmama izin vermedi.
Snape : Hadi ama bak uçak geliyor. Ağzıma patates bırakıldı ve ağzım sıkıca kapandı.
Snape : Çiğne.
Başımı iki yana salladım ve gözlerimi kapattım.
Snape : Hadi. Çiğne.
Midemi gösterdim.
Snape : Yemeden gitmiyorum.
Son çare patatesi bütün olarak yuttum ve baş parmağımı kaldırdım. Midemden gelen bulantı ile hızla en yakın tuvalete fırladım. Midemdeki tek patates dışarı çıktı. Ağzımı temizledim ve bir kenara oturdum. Dizlerimi karnıma çektim. Başımı dizime koydum. Babam hala beni gece erkeklerin oyuncağı olmamla suçluyordu. Abim sadece bir şey olduğunda vardı. Ekstra sevgi yoktu. Uzun zamandır. Bu defa onlara ben gitmeyecek ve izin vermeyecektim. Benim kadar yalvaracaklardı.
Barty : Diana. Başka kimse var mı?
Cevap vermedim. Ağlıyordum çünkü.
Barty : Diana. İçeri gelebilir miyim? Başkası yoksa?
Sustum. Kapı aralandı. Geri kapandı. Abim önümde diz çöktü ama ona bakmadım.
Barty : Bir sorun mu var ha?
Cevap vermedim.
Barty : Bana bakar mısın?
Hareket bile etmedim.
Barty : Ağlıyor musun?
Nefes bile almadım.
Barty : Odamıza gidelim mi? Dinlen.
Yine bir şey yapmadım.
Barty : Sessizce seni odaya taşımamı ister misin?
Öylece bekledim.
Snape : Eee?
Barty : Hiç konuşmuyor.
Snape : Odasına taşı onu.
Barty : Olmaz. Dokunamam. Durumu kötü.
Snape : Sadece onu tut ve taşı.
Barty : Neden kendin yapmıyorsun o zaman?
Snape : Bana tavrı iyi mi?
Barty : Benimki çok mu farklı?
Snape : Peki. Diana
Babam bana dokunduğu an başımı kaldırdım ve ayağa kalkıp ikisinden uzaklaştım.
Diana : Yaklaşmayın bana!
Snape : Diana. Sadece yardım etmek istiyoruz.
Diana : Yardım istemiyorum!
Babam yeniden üstüme geldi. Geriledim.
Snape : Diana...
Diana : Yaklaşma!
Barty : Baba. Üstüne gitme.
Snape : Bekle sen. Bak Diana. Neden odama gidip sakince konuşmuyoruz? Ha? Üçümüz? İstersen tek tek.
Diana : Sizden hiç bir şey istemiyorum!
Gittikçe yaklaştı. Ne yapacağını iyi biliyordum. Ne yapacağımı da. Bana doğru atılıp sarılacağı sırada yana kaçtım ve banyodan dışarı fırladım.
Snape : Diana!
İkisi peşimden geldi. Uzun süre koştum ve göl kenarına geldim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Snape'in Kızı
FantasySize baba diyebilir miyim? Profesör dondu. Bana döndü. Gözü yaşlı gülümsedi. Tabi ki öyle diyeceksin. Diana 11 yaşına geldiğinde Hogwarts'tan kabul mektubunu alır. Küçüklükten beri aradığı babasının Snape olduğunu düşünmektedir. Aynı zamanda bir k...