The truth

1K 66 131
                                    

AY GEÇEN BÖLÜME GELEN YORUMLARINIZ OKUDUKÇA OTUZ İKİ DİŞ SIRITTIM YEMİNLE😁 YAZMA İSTEĞİ GETİRİYORSUNUZ ADAMDA
YİNE BOL BOL YORUM İSTİYORUM O ZAMAN
ÖPTÜM HEPİNİZİ😽😽😽

***
Çıplak bedenimi saran sıcak kollar yerine sadece soğuk çarşafları hissedince gözlerimi araladım. Sabah olmuştu. Her yerim, özellikle de kalçam ve bacaklarım deli gibi ağrıyordu. Vegas yoktu. Dün geldi aklıma. Nasıl dağıldığımız geldi. Hala tenimin üzerindeki sıcaklığını hissediyordum. Dün geceden sonra yalnız bir şekilde uyanmak hoşuma gitmemişti. Bununla ilgili küçük mü bilmem ama bir travmam vardı. Boş odaya tekrar baktığımda Vegas'ın balkonda olduğunu fark ettim. Sandalyeye oturmuş sigarasını içiyordu. Kalkıp altıma iç çamaşırımı giydim ve üzerime onun tişörtünü geçirip yanına adımladım. Nedense biraz çekinmiştim yanına giderken. Balkonun pervazına yaslanıp arkasından onu izlemeye başladım.

"Buraya gel" sanki beni çağırmasını bekliyor gibi yanına gittim hemen. Artık alışmıştım görmediğini zannettiğim her an aslında gözleri sürekli benim üzerimde olmasına. Bacaklarını biraz daha aralayarak beni dizine oturttu. Dünden sonra direkt olarak gözlerine bakamıyordum. "Bak bana." Aklımı mı okuyordu yoksa ben sesli mi düşünüyordum? Gözlerimi yavaşça ona doğru çevirdim. Saçlarımı okşuyordu. Sigarasından derin bir nefes alıp bana uzattı. Ben de bir nefes çekip açık gökyüzüne bıraktım gri dumanı. Boynumu öptü. Sonra çenemi öptü. Ama dudaklarımı öpmedi. Sanki kafasında bin bir tane tilki dolaşıyordu. Sigarasından son bir nefes çekip söndürdü. Kafasını sandalyeye yaslayıp gözlerini kapattı. "Pişman mısın." Ne?

"Hayır." Boş eliyle sandalyenin kolunu sıktı. Sonra birden eliyle yanağımı tutup okşamaya başladı. O kadar derin bakıyordu ki yok olacağımı zannettim göz bebeklerinde. "Neden? Neden pişman değilsin? Ben sadece senin barda gördüğün ve şirketi olan zengin bir adam değilim ve sen bunu biliyorsun." Sesi titriyordu. Ama bu titreme ağlamaklı bir titremeden çok gergin ve sinirli olduğunu gösteriyordu. ''Bunu bile bile tehlikeye oynuyorsun. Yapma.'' Ne sikim dönüyordu şu an? "Ne demek is-" lafımı yarıda kesip parmaklarıyla dudağımı kapattı. "Ben senin tanıdığın o kişi değilim Pete. Çok daha fazlasıyım. Ve beni tanıdığın zaman koşarak benden uzaklaşmak isteyeceksin. Çünkü benden nefret ediyor olacaksın bebeğim.'' Dudaklarımın üzerindeki parmakları çekip avuç içini öptüm. ''Etmeyeceğim'' Çünkü zaten ediyorum. ''Bu seni ilk uyarışım.'' Daha sonra bir şey demeden beni kucağından indirdi ve banyoya girdi. İçimde çok garip ve tarif edemediğim bir his vardı. Göğsümün sıkıştığını hissediyordum. Gerçek seni zaten tanıyordum iblis.

Tanıdığımı zannettiğim bu adama gözümü bile kırpmadan elimi uzatmıştım. Bunu fark ettiğimde ise her şey için çok geçti.

Peşinden ben de gittim banyoya. Duşakabinin kapısını açıp girdim. "Pete, ne yapıyorsun?" Birden içimden gelerek ona sarıldım. Neden yapıyordum bilmiyorum ama o an sıcaklığını özlediğimi hissettim. Gerçek bir bipolar gibi davranıyordum. Yapmamam gereken her şeyi yapıyordum. "Gelemez miyim?" Suratım boynunda olduğundan sesim boğuk çıkmıştı. Elleriyle belimi sarıp kulağımın altını öptü. "Bütün çizgilerimi aşmaya başladın. Ve bu hiç hoşuma gitmiyor." Tam geri çekilecekken daha sıkı sarılmasıyla kıpırdayamadım. "Ama varlığını çevremde hissetmek beni rahatlatıyor." Yeni bir darbe alacağımı bile bile bu yola devam ettim. Geri çekilerek yüzünü avuçlarımın arasına aldım. Yumuşak dudaklarına art arada minik öpücükler kondurdum. Bu ikimizi de gülümsetti. Senden nefret ediyorum Vegas Theerapanyakul.

Hızlıca yıkanıp çıktık. Ben dünkü kıyafetlerimi giyinecekken Vegas onları elimden alıp kendi temiz  kıyafetlerinden verdi. ''Hadi çıkalım. Şirkete uğramam lazım seni de evine bırakırım.'' Nasıl ya, odasını karıştırmadan mı gidecektim. Hayatta olmaz. ''Sen istersen git ben taksiyle dönerim. Hem uğramam gereken yerler var.'' Siyah gözleri beni baştan aşağı süzdü. En sonunda gözlerime kilitlendi. Yanıma gelip elini belime sardı ve yanağıma tüy kadar hafif bir öpücük kondurdu. "Gidelim." Daha fazla ısrar etmeden peşinden çıktım. Arabasına bineceği sırada ceketinin ucundan tutup çektim. "Motorla gitsek?" Gülümseyerek yanıma yaklaştı ve yanaklarımı ılık avuçları arasına aldı. İlk defa buz gibi değildi elleri. "Şirkete geçmem gerektiğini unutuyor birileri." Burnuma küçük bir öpücük kondurup geri çekildi. Vegas ve küçük öpücükleri...

Betrayal or Love || VegasPete Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin