Bölüm 90 🎉
Asansör eksi ikinci katta durur durmaz önümde kim varsa ittim ve hızla koşmaya başladım. Uzun bir koridorda ilerledim. Açık bir alana geldiğim an ofisler yazan tabelanın altındaki koridora fırladım. Sağa döndüğüm an birine çarptım.
Barty : Ah! Dikkat et... Diana!? Neden koşuyorsun?
Diana : Baban...
Crouch : Oğlum.
Abim koridorun ucuna baktı. Önüme geçip beni siper etti.
Crouch : Oğlum... Döndün...
Barty : Hayır. Kardeşimin bir işi için buradayım. Bizi rahat bırak!
Crouch : Bak Bartycim...
Barty : Bana öyle hitap etme!
Crouch : Sadece konuşmak istiyorum. Sadece 5 dakika. Önce ofisime gidelim. Hemen yan koridorda. Lütfen. Sadece dinle. Diana da bize katılabilir.
Abim düşündü. Bana döndü. "Ne yapalım?" der gibi başını salladı. Biraz düşündüm ve onayladım.
Barty : Gidelim...Bir ofisin önüne geldik.
Barty : Diana dışarıda kalacak.
Yanıma diz çöktü.
Barty : Gir sen. Ben geliyorum.
Bana sarıldı ve kulağıma fısıldadı.
Barty : İçeride her şey olabilir. Beni yeniden Azkaban'a atacak bir ruh emici bile. Bir patronus odadan çıkarsa arkana bile bakmadan kaç. Beni merak etme. Her zaman gelip seni bulurum.
Boynumu nazikçe öptü ve odasından aldığı bel çantasını omzuma astı. İçeri girdi ve kapı kapandı.Beş dakikadan uzun süre olmuştu. Sıkıntıdan kapının önüne oturmuş bekliyordum. Aniden kapı açıldı ve geriye yapıştım. Abim yere baktı.
Barty : Ne yapıyorsun?
Diana : Oturuyorum.
Barty : Gidelim hadi. İşimiz bitti.
Crouch : O halde sonra görüşürüz.
Abim babasına döndü.
Barty : Belki.... Görüşürüz...Abim tekrar ofisine döndü. Bense bir alt kata indim. Birine daha soru sordum ve Umbridge'in ofisini buldum. Büyük bir salondaydı. Robot gibi çalışan pek çok insan vardı. Ofisin önüne gidip kapıyı çaldım. Biraz bekledim. Kapı yavaşça açıldı. Pembe kıyafetler içinde bir kadın göründü.
Umbrella : Seni bekliyordum...
Kapıyı sonuna kadar açtı ve girmemi bekledi.İçeri girdim ve Umbridge'e döndüm.
Diana : Madalyonu almak için geldim.
Umbridge : Bunu bana 5 kişi daha söyledi.
Kadın pis pis gülüyordu.
Diana : Ben Kara Melek. Madalyonu alabilir miyim? Lord için.
Umbridge : Pekala.
Masasına ilerledi ve çekmecesinden madalyonu çıkarıp bana uzattı. Alıp boynuma astım ve kıyafetimin içine gizledim.
Diana : İyi günler.
Umbridge : Kitap ne halde? Lord soruyor.
Diana : En son 70 dedim hala 70.
Umbridge : Hadi bana bir gösteri yap. Lord istiyor.
Diana : Ne yapayım?
Umbridge masasındaki su dolu bardağı gösterdi.
Umbridge : Suyu hareket ettir.
Asamı çıkardım.
Umbridge : Bu büyüler için asaya gerek yok.
Diana : Ne?
Elime baktım. Elimi suya doğru uzattım. Bir aptala benziyordum kesin.
Diana : Bunu... Hayır.
Kolumu indirdim.
Diana : Sadece LightBlast yapabiliyorum.
Umbridge : En basit olan? Acaba Fire ve Dead'ı nasıl yapacaksın?
Umursamadım. Kapıya yöneldim.
Umbridge : Bu normal. Rüyayı görmedin mi?
"Ne?" der gibi ona baktım.
Umbridge : Göl ile olan rüya. Tam o yere dalıp o kutuyu almalısın. İçinde bir kolye bulacaksın. Nasıl yapacağını öğrendikten sonra ellerinle büyü yapabilirsin.
Başımı salladım ve çıktım.İlk kata geri döndüğüm zaman abimi bulamadım. Etrafa bakınıp durdum. Bir köşeyi dönerken birine çarptım.
Theseus : Ah. Özür dilerim. Gerçekten.
Diana : Ah. Siz Theseus Scamander'sınız. Değil mi?
Theseus : Evet?
Diana : Kardeşiniz ile biraz konuşmuştum.
Theseus : Sen Diana'sın demek. Merhaba. Memnun oldum.
Uzattığı eli sıktım.
Theseus : Tek başına ne yapıyorsun? Newt'i arıyorsan eğer o...
Diana : Ofis hayatından nefret ediyor. Biliyorum. Abimi arıyorum. Bartemius Junior.
Theseus : O giriş tarafındaydı gördüğüm kadarıyla.
Diana : Teşekkürler. Sonra görüşürüz Bay Scamander.
Theseus : Görüşürüz küçük hanım.Abim girişte duvara yaslanmış yere bakarak bir şeyler düşünüyordu. Dalgın bir hali vardı. Yanına doğru koştum. Sesleri duyup bana döndü. O sırada bakanlıktaki camlar aniden patladı. Kendimi abimin yanına attım. Beni kendine çekti ve duvarın dibine gitti. Yere eğilip beni altında tutarak başını eğdi.
Tüm camlar düştükten sonra etrafa baktık. Kimi kişiler yerde kan içindeydi.
Barty : Ne oluyor?
Abim hızla ortaya ilerledi. Olduğum yerde durma kararı aldım. Abim gidip bir kaç kişi ile konuştu. Ardından gelen babasına bir şeyler anlattı ve başını sallayıp yanıma döndü.
Barty : Sebebini arıyorlar. Soy bölümünde kükreme duyulmuş. Bir çeşit hayvan varmış. Scamander denen bir adam onunla ilgileniyormuş.
Diana : Scamander? Hangisi?
Barty : Kaç Scamander var ki? Benim bildiğim 1 tane. O ne yapacak bilmiyorum.
Diana : Theseus? Onun kardeşi Newt var. O bir büyüzoolog. Eminim ki o ilgineyordur. Yanına gidebilir miyiz?
Barty : Oraya kimseyi almazlar.
Diana : Sen Senior'un oğlusun!
Abim pes etmiş göründü.
Barty : Geride durmak şartıyla.Soy bölümüne geldiğimiz zaman büyük bir kaos yaşanmış gibi duruyordu. Orta bölüme geldiğimiz zaman Newt'i gördüm. Bir çeşit kediye benzer bir şey onu kenara kıstırmıştı. Newt beni gördü ve çantasını işaret etti.
Diana : Çanta...
İlerlerken abim elimi tuttu.
Barty : Çok tehlikeli.
Diana : Ama Scamander? Ne yapacağımı biliyorum. Güvenli. Güven bana.
Abim düşündü.
Barty : Dikkatli ol.
Cam kırıklarına basıp ses çıkarmamak için büyük bir uğraş verdim. Sonunda çantaya ulaştım. Yere eğilip içinden çıngıraklı oyuncağı buldum ve çantanın üstünde salladım. Kedi arkasını döndü ve gözleri parladı. Oyuncağı biraz daha salladım. Kedi bu tarafa gelirken oyuncağı çantaya bıraktım. Kedi de peşinden içeri atladı.
Newt : Harika! Gerçekten akıllı olduğunu söylemeliyim.
Newt üstünü düzeltti ve gelip çantasını topladı. Birlikte abimin yanına gittik. Hala dalgındı.
Newt : Merhaba. Sanırım siz Diana'nın abisisiniz.
Barty : Evet. Barty Crouch Jr. Memnun oldum.
Newt : Newt Scamander. Bende.
El sıkıştılar.
Newt : Gidip abimi bulayım ve burası için bir yardım ekibi gelsin.
Newt hızla çıktı. Soy odasına baktım. S harfi dikkatimi çekti ve oraya ilerledim.
Barty : Ne yapıyorsun?
Diana : Babamın soyuna bakacağım?
Barty : Ah. C daha iyi. Sonra oraya gidelim.Slevy, Slyth, Snape!
Küçük çekmeceyi açtım. İçinden bir rulo çıktı.Barty : Vay be. Burada bile Crouch'sun!
Abim saçımı karıştırdı. Biraz daha baktım.
Diana : Tobias Snape. Babama karşı iyi biri değildi sanırım. Rüyamda görmüştüm.
Barty : Evet. Baban babasını sevmiyor. Gerçi şuan babası ve annesi hayatta değil.
Diana : Annemin anne ve babası... Acaba hayattalar mı?
Barty : Bilemiyorum. Hadi artık dönelim mi?
Başımla onayladım ve kağıdı rulo yapıp çekmeceye bıraktım. Abimin elini tuttum.Abim bakanlığı çok iyi biliyordu. Normaldi zaten. Babası bakanlıkta iyi bir konumdaydı sonuçta. Asansörde ilerlerken abime döndüm.
Diana : Abi. Babanla ne konuştunuz?
Barty : Bakanlıkta çalışmamı istedi. İlişkimizi düzeltmek istediğini söyledi. Okulu bırakamayacağımı söyledim. Sonunda karar aldık. Yazları burada çalışacağım.
Diana : Bu kadar çalışma ile yorulmaz mısın?
Barty : Bence hayır. Küçüklüğümde babana fazla yük olduğum bir gerçek. Ona borcumu ödemem lazım. Ama o bunu reddediyor. En azından ona büyük bir hediye almak isterim.
Diana : Anladım.
Barty : Belki kendi evimi de alırım ha? Hemen yakında bir yere. Çünkü babanın Andrew ve benim partilerime dayanacağını sanmam. Küçüklükten beri Andrew ile hayalimiz buydu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Snape'in Kızı
FantasySize baba diyebilir miyim? Profesör dondu. Bana döndü. Gözü yaşlı gülümsedi. Tabi ki öyle diyeceksin. Diana 11 yaşına geldiğinde Hogwarts'tan kabul mektubunu alır. Küçüklükten beri aradığı babasının Snape olduğunu düşünmektedir. Aynı zamanda bir k...