7.Bölüm

97 15 77
                                    

Herkese merhaba! Bu hafta ikinciye bölüm atıyorum. Bu bölüm sanırım yayınladıklarımın arasındaki en uzun bölüm. Bol bol yorum atarak beni motive ederseniz çok mutlu olurum canlarım. Keyifli okumalar!

~~~

FUNDA AKTAŞ'TAN

Alev şaşkınlıkla bakmaya devam ederken ayağa kalkıp onu odaya soktum ve kapıyı kapattım. Sonra koltuğa oturmasını sağladım. Gözlerini kocaman açmış bize bakıyordu. Deniz elini saçlarına geçirip bana baktı. Bakışlarından 'Şimdi ne yapacağız?' diye sorduğunu anladım. Birkaç saniyeliğine gözlerimi yumup düşündüm. Alev'in bağırmasıyla da gözlerimi açtım. Ayağa kalkmış, odanın içinde hızla yürüyordu. "Hemen neler olduğunu anlatın! Neler gizliyorsunuz?"

Anlatmaktan başka çaremizin olmadığını anladığımda umutsuzca nefesim verip Deniz'in karşısına oturdum. "Sana anlatacağız. Ancak bir söz vermelisin. Başta Melodi olmak üzere kimseye bir şey söylemeyeceksin."

Sakin konuşmam Alev'i sinirlendirmişti. "Ne diyorsun sen anne? Ne oluyor?"

"Söz ver Alev. Konuştuklarımız aramızda kalacak. Şuraya otur ve sakince konuşalım."

Hızla koltuğa oturdu. "Söz. Anlatın artık."

Bu sırada Deniz gözlerimin içine ne kadarını anlatacağımı anlamak ister gibi bakıyordu.

"Melodi, Semih ve Leyla'nın kızı. Leyla ölü bir bebek doğurmadı."

Alev'in yüzündeki şaşkınlık kıpırdamasını bile engelliyordu.

Yere bakarak devam ettim. "Bunu Melodi'yi korumak için yaptılar. Çünkü Semihler tehdit ediliyordu. Semih'in bazı düşmanları vardı. Leyla'nın hamileliğinin son aylarında sürekli rahatsız ediyorlardı. Bir gün Semih, Leyla, ben ve baban oturup konuştuk. Doğuma az bir zaman kalmıştı. Planımız Melodi'nin yaşadığını saklamak ve Semih, Leyla ve Arel'e ölü süsü vermekti. Böylece onların peşini bırakacaklardı."

Alev kafası karışmış bir şekilde baktı. "Semih amcanın niye düşmanı vardı ki?"

Ben söyleyecek bir şeyler düşünürken Deniz ilk defa konuştu. "Bizim eski bir arkadaşımız vardı. Çok kindar biriydi. Aralarında bir para mevzusu oldu. Adam da deli çıktı. İşi ölüm tehdidine kadar götürdü."

Deniz yalandan nefret ederdi ama şu an kızına yalan söylüyordu. Bu onu korumak içindi. Gerçekleri anlatırsak olaylar tamamen karışacaktı. Ancak tamamen yalan söylemek de istemediğimiz için elimizden geldiğince dürüst olmaya çalışıyorduk. Konuşmaya ben devam ettim.

"Bunların hiçbirinden Sanemlerin haberi olmadı. Sanem öğrenirse ortalığı kaldırırdı ve Kuzey de Sanem'den bir şey gizlemezdi. Bu yüzden onlardan sakladık. Melodi'nin doğumundan iki hafta sonra yurt dışına kaçacaklardı. Her şey tamamdı. O iki haftalık sürede Melodi'ye Arel'in dadısı kendi evinde bakmıştı. Evden çıkarken Melodi'yi alıp onlara götürecek ve vedalaşacaktık. Ancak yanlarına gittiğimizde ev ateşler içerisindeydi."

Son kısmını biraz çarpıtmıştım. Yangından haberimiz yokmuş gibi anlatmıştım. Oysa yangını çıkaran bizdik.

"İlk baştan biz de öldüler sandık. Melodi'yi yanımıza alırsak bizi bulurlar ve ona zarar verirler diye yurda bıraktık."

Yalan söylemek benim de içime sinmiyordu ama başka çarem yoktu. "Birkaç ay sonra Semihlerden bir haber aldık. Yangın çıktığında kaçmayı başarmışlar ama bütün eşyaları yanmış. Bir miktar parayı alıp yurt dışına kaçabilmişler."

Alev şokunu atlatmış olacak ki merakla sordu. "Siz niye yardım etmediniz? Niye geri dönmediler?"

Deniz bütün yalanları benim söylememi istememiş olacak ki lafa girdi. "Çünkü o adam kendine birkaç adam tutmuş ve Semihlerin peşine düşmüştü. Semih, Melodi'ye göz kulak olmamızı istedi. Onlar bu işten kurtulmaya çalışacaklardı." Derin nefes aldı. "Bir daha haber alamadık ama yaşadıklarını düşünüyoruz."

MELODİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin