16. UYGUN GÖRDÜ

2.1K 95 13
                                    





Tanrı bana bu hayatı hangi maksatla bahşetti düşünüyorum. Şerefsiz adamları öldürmeye başladım, sadistim, karşımda biri can çekişse kılım kıpırdamadan izlerim, hatta zevk bile alırım.

Yeterince zekiyim. Dünyanı ayağa kaldıracak hamleler yapabilirim. Sevmem, güvenmem. Ama, değer veririm ve değer verdiğim kişi hakkında asla yanılmam.

Değer vermenin anlamı benim için eşittir babama. O hep mükemmeldi, hep en iyisiydi. Küçüklüğümden beri kendime onu örnek alarak büyüdüm. Şimdi, aklımdaki planlarla başkalarına ya düşman olacağım, ya da hayran edeceğim. İkisi de olacak. İnsan hayatı bu. Kıskanan, hayran olan, seven... Peki benim bu duyguları topluca kaybetmem bir yenilgi mi düşünüyorum. Kendi içimde bir kişilik daha yarattım.

Biri sadece bilinen kısımla babasının işlerine sahip çıkmaya çalışan varisken, diğeri azılı bir katil olmak istiyordu. Hatta ilk 2 cinayetini yapmıştı. Bundan pişman mıydı? Değildi. Onur bile duyuyordu. İnsanlığı beladan kurtarmak istiyordu.
A.K. Alin Kuznotsova'nın baş harfleri eşlik etti yeni eklenen kişiliğime.

Duvarla bakışırken düşünüyorum. Ruhumu kanla kirletmek için fazla mı erkendi? Yaşanacak, göreceğim ve tecrübe edeceğim çok şey mi vardı hayatta.
Ama, aklıma gelen şeyle siliyordum bu fikri kafamdan. Adalet yoksa yaratılacaktı. İster seve-seve, ister döve-döve.

Her kes beni zamanı geldiğinde sadece Arseny Kuznotsov'un kızı bilirken, yalnızca ben kendi yüzümü bilecektim. Ve A.K bunun için sabırsızlanıyordu.
Paul Petrov cinayeti onu daha fazla kan dökmek için zorluyordu. Ölümü tüm dünyada ses getirirken, her kes buna şaşırmış, hatta tatlı bir kriz olmuştu.
Göğsündeki 'A.K' yazısına anlam veremeyen polisler her yeri didik didik etmiş, Adam Perov adamlarını tüm dünyaya salmış, bir şeyler bulma umuduyla araştırma yaptırmıştı.
Ardından itiraf videoları sosyal medyada gündem olurken, Adam'ın sesi duyulmamıştı. Kısa sürede açıklama yapması bekleniyordu, fakat yakın aile arkadaşlarından bile ses çıkmıyordu onun hakkında.

Karşımda mekanların konum tavsiyelerine son bir bakış atıp, gelen görüntülü aramayı kabul ettim masamda dikleşerek. Üzerimde siyah bol sweat ve bol bir eşofman vardı. Karşımdaki kişilere göz attığımda onların da rahatlıkları konusunda benden geri kalan yanları yoktu.
"Merhaba."Dedim hepsinde tek tek gözlerimi gezdirerek. Ivan yine kemikli yüzüyle ilk dikkate çarpan olurken, Sergey'in yeni tıraş ettiği teni pürüzsüzlüğüyle göz kırpıyordu.
"Alin, konum tavsiyelerine baktın ?" Dedi Alexandre dağınık saçları yüzüne eşlik ederken. Tek kadın kalmak ve patronları olduğunu bilmek onurverici hissettiriyordu.
"Baktım, Alex. Fazla içacıcı değil." Dedim sıkıntıyla.
"Her hangi bir tavsiyen var ? Aklında, hayalinde?"Dedi en gençleri olan, 24 yaşındaki Nico.
"Evet, Nico. Ezber bozmak istiyorum aslında." Dediğimde dikkatlerini bana daha çok vermek için bir çoğu ekrana yaklaşırken, diğerleri de ilgiyle kaşlarını kaldırdılar.
öyle bir planım var ki, Krasnodar'da hatrı sayılır bir mekan olabilir. Biliyorsunuz, gece hayatı işlek olan bir konumda. Ve medya ile mekanların açılacağını duyurduğumuzda en çok dikkat çeken yerin orası olacağına eminim." Dediğimde gözlerinde 'devam et' ifadesi vardı.
"Ezber bozmak istediğim konu ise şu ki, su. Suyun ortasında bir alan kurabiliriz. Kuruya yakın, ama damlalarla -içe." Dediğimde gözlerindeki bariz şaşkınlık beni tatmin etmişti.
"Senden hep garip fikirler beklerdim, Alin, ama bu... Bu fikir harika. Sonuna kadar destekliyorum. Hatta dekorasyonunu sana bırakıp, ödemesini kendi üzerime alıyorum." Dediğinde Ivan ona tek kaşımı kaldırarak baktım.
"Yine çok cömert ve akıllıca hareket ediyorsun Ivan. Dekorasyon konusunda bana güvenebilirsin." Dediğimde bana küçük bir gülümseme bahşetti mini ekrandan.
"Evet, beyler. Düşünceleriniz neler?" Dediğimde hepsi hayranlık ve onaylayan mırıltılar çıkardı.
"Alin?" Diyen Sergey'e kaydı bakışlarım.
"Dinliyorum?"
"Şu anda Türkiyede, İstanbuldasın, değil mi?" Dediğinde kaşlarımı çatıp, onaylar nitelikte başımı salladım.
"Mekanı sizce de dünya çapına getirmemeli miyiz?" Dediğinde:
"Orası size kalmış. Ben Rusya'daki tüm mekanların düzenlemesi, dekoru konusunu üzerime aldım. Artık dünya, uzay, evren çapını konuşmak size kalmış." Dediğimde Bir çoğundan küçük bir kahkaha çıktı.
"Alin, bence de. Hem çok kârlı olur, hem de sen oradayken aklına yatan bir mekan da bulup, gezebilirsin. Sonuçta hem bar, hem de restoran olarak kullanılan mekanlar olacaklar." Diye destekledi Nico.
"Eğer oy çoğunluğu kabul ederse, neden olmasın? Ben size mekan tavsiyeleri olarak fotolar atarım Türkiyedeki mekan hakkında, hem de aklımdaki mekanların tahmini çizimini yaparım, beğenirseniz, her hangi mekan ayarlayıp, baştan aşağı öyle dekore ederiz?" Dediğimde hepsi bu fikri beğenmiş olmalıydı ki, onaylar mırıltılar çıkardılar.

BELKİ DEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin