Renklerin insanlar üzerindeki yadsınamaz etkisini fark eden batılı şirketler bunu iş yaşamında sıklıkla kullanmaktadırlar. 1998 Ağustos'unda bir günlüğüne Bursa'ya uğradık. Sevgili arkadaşım Şahin İpek bizi aksam ünlü İskender Kebapçısına götürdü ve yemek sırasında 'Şerif Ağabey, buraya ne zaman gelsem bir an önce gitmek istiyorum, içeride kalmayı hiç istemiyorum.' dedi. Tüm duvarlar bastan aşağıya kahverengi ağaç kaplamaydı. Ben de ona Burger King, Kentucky Fried Chicken ve benzer fast foodların bunu yıllardır bilinçli olarak yaptığından bahsettim. Bizim lokantacılar ise lüks tutkusuyla aslında uzun oturulması ve keyif alınması gereken bir yerde yanlış uygulama yapmışlardı. Büronuzda kahverengi mobilyalar kullanmayın! Erol Aksoy'un bildiğinden midir bilinmez, kahverengiyi hiç sevmediği söylenir.
Kahverengi aynı zamanda teklifsiz, rahat bir renk olarak kabul edilir. Karşınızdakinin kendini resmiyetten uzak daha rahat hissetmesini ve açılmasını sağlar. Kendisi üzerinde ciddi bir takibim yok ama tüm ünlüleri rahatlıkla konuşturmasıyla tanınan, ünlü televizyoncu Larry King'i televizyonda her seferinde kahverengi kravatlar ve ceketlerle görüyorum. İstanbul'da bir dergi grubuna verdiğim bir seminerde, gazetecilere bundan bahsettim ve röportajlarında kahverengi giymelerinin avantaj olacağını söyledim. Daha sonra, aynı dergi grubundan bir gazeteci dostumuz, "Şerif Bey, sizin yaptığınız konuşmanın ertesi günü bir röportajım vardı, kahverengileri giyip gittim, gerçekten adamı susturamadık" demişti. Sevgili Özden Aslan 40'li yıllardan bu yana Avustralya'da kahverengi üç parça takım elbise üretilmediği söylemişti. Batılılar, "You blend in people" diyorlar, kahverengi toprak rengidir ve diğer insanlar arasında kaybolur gidersiniz. İs görüşmelerinde, profesyonel toplantılarda sakın kahverengi giymeyin.