Günümüzden binlerce yıl önce bugünkü Tarsus kenti civarlarinda yedi kat yerin dibindeki magaralarda yaşayan yılanlar varmış. Meran adlı verilen bu yılanlar çok akıllı ve iyi kalplilermis. Arkadaşlığa dostluğa sevgiye önem vererek barış içinde mutlu bir hayat sürerlermiş. Meranların başında şahmeran denilen eceleri varmış. Genç ve güzel bir kadın olan şahmeran hiç yaşlanmaz. Öldüğü zamanda ruhu kızının vücuduna geçermiş. Geçmişten Günümüze kadar gelen Efsaneye göre şahmeran la karşılaşan kişi camsab dır. Yoksul bir ailenin oğlu olan camsab evinin geçimini arkadaşları ile odun satarak sağlamaktadır. Bir gün arkadaşları ile birlikte bir kuyu dolusu bal bulan camsab arkadaşlarının aç gözlülüğü yüzünden kuyunun içindeki bal bitince kuyuda bırakılır. Terk edilen genç cebindeki cakıyı kullanarak burada gördüğü deliği genişletir ve daha büyük bir yere geçer. Uyandığında etrafının yılan ve ejderhayla çevrelerinde olduğunu görür. O sırada yarı insan yarı yilan şahmeran gelir ve konuşurlar. Camsab kendisine yapılan ihaneti anlatır. Camsab ın anlattıklarını dinleyen şahmeran onu kuyudan çıkaracağını söyler. Fakat gençten ömrü boyunca asla yerini soylemeyecigine dair söz alan şahmeran ona yeterli miktarda dunyalik vererek genci kuyudan çıkarır. Köyüne dönen camsab ülkesinin hasta hükümdarlarinin iyisebilmesi için şahmeran in etinin onerildigi duyar ve ses çıkarmaz. Bir gün arkadaşları ile sohbet ederken sahmerani ağzından kaçırır. Arkadaşları tarafından bu olay padisaha ulaştırılır. Padişah camsabi huzuruna çağırarak şahmeran in yerini göstermesini ister. Fakat camsab bir türlü şahmeran in yerini söylemez. Kendisine altınları ve vezirlik unvanı verileceğini duyan camsab şahmeran in yerini vezire gösterir. Vezir bazı sihirli kelimeleri söyleyerek şahmerani altın bir tepsi içinde kuyunun dışına çıkarır. Vezir in adamları sahmerani öldürür ve onun etini niyetine karşılık gördüğü ihaneti anlatır. ŞAHMERAN
