Bu düşüncelerle ölüyor gibiydim, kan, vahşet hepsi bir arada, kendimi ölü gibi hissediyordum. Belkide öyleydi yeter artık bu şey artık son bulsun.
Bulmalı!
İnsanlar artık koşmayı bırakmıştı. Aralaraında da fısır fısır konuşyolardı. Aralarına girdim ve bu olayların sebebini öğrenmeye çalıştım. Bu bir saldırıymış. Aklımda sorular vardı, ama şimdi daha çok soru var. İnsanlar sanki sonsuza denk burda yaşicakmışız gibi yerleşmeye başladılar.
O sırada yanıma siyah takım elbiseli Bi adam geldi. Ürktüm ama bana burdan çıkacağımız ve bir çıkış yolu bulduğunu söyledi. "nasıl ya nerde bu yol, neden sadece beni kurtarıyosun" dedim." sen gelicekmisin?
" Size herşeyi anlatıcam" dedi. Sanki beni tanıyormuş gibiydi. Burdan kurtulmak istediğim için adamla gittim. Bir kaç kapıdan geçtik. Adam Bana "bu son kapı "dedi." Tamam " dedim. Kapının üzerinde büyük harflerle yazılmış yazı dikkatimi çekti.14.İSTASYON, SON İSTASYON...
buda ne demekti diye soracakken adam beni içeri doğru itti. Kapıyı arkamdan kilitledi. Kapıya vurmaya başladım." Hey! Noluyor ya? Kimsin sen? Çığlık attım ama kimse gelmedi. Oturdum odanın bir köşesine. Gözlerim doldu. Yeter diye bağırdım, ardından da çığlık attım sonrada uyuya kalmışım. Ertesi gün uyandım ve aklımı başıma topladım çantamda telefonum var. Çantamı karıştırdım ama makyaj malzemesin den başka bişey yoktu, telefonum yoktu! Kapıya doğru ilerledim."Lütfen açın kapıyı, Lütfen" ama kimse gelmedi. Umudumu kesmiştim dudağım kurumuştu. Tam o sırada Bir ses geldi. Adım, adım birisi yaklaşıyordu yada birileri ve bir anda kapı açıldı yine o takım elbiseli adam girdi içeri ve onun arkasından da bir adam girdi içeri.
"Buyrun Egemen bey." dedi siyah takım elbiseli adam. "Burda ne olduğunu biri bana açıklayabilirmi?" dedim, ama kimse beni umursamadı. Siyah takım elbiseli adam bana Bir su şişesi verdi. O kadar çok susamıştımki içmek zorunda kaldım. "Lütfen, beni çıkarın, ne istiyorsunuz benden."
Çok saçmaydı bu olaylar. Kilitli kaldığımız biryerde kaçırıldım gibi bir şey oluyor. Egemen karşıma oturdu. "Asya sana zarar vermicem..." daha konuşması'nın ortasında araya girdim. "Ne bekliyorsun, seni tanımıyorum, sana güveniceğimi bekleme" dedim. "Sana herşeyi anlatıcam sabret" dedi. O anda aklıma ilk söylediği şey geldi bu Egemen dedikleri kişi beni nerden tanıyordu ismimi nerden biliyordu. "Ne düşünüyorsun?"
"İsmimi nerden biliyorsun?" dedim,ama cevap vermedi odadan çıktılar. "Hey ! Beni nerden tanıyorsun cevap ver" Ayağa kalktım ve etrafıma baktım duvarda bir gündür fark edemediğim kan izlerini gördüm. Aklıma beni öldürecekleri geldi "ölmek istemiyorum "diye çığlık attım.
Kimse beni umursamayınca yerime oturdum, sonra bir anda çığlık sesleri geldi. İlk günde ki gibiydi. Kapıya vurmaya başladım. " lütfen açın kapıyı sesimi duyan varmı?" Egemen açtı kapıyı kolumdan tutup çıkardı beni dışarı." ne yapıyorsun ya sen, bırak kolumu "
" Hadi sende katıl onlara ama eğer onlarla olursan ölürsün. "Korktum gidemedim. Çok haklıydı daha önce ölümden dönmüştüm." Beni burdan çıkaracak mısın? "diye sordum" Evet, gel benimle " arkasından ilerledim gözüm koşan insanlara takıldı ve o anda Bi şok geçirdim. Annem, babam ve ablam ordaydı. Hemen oraya doğru koştum ama Egemen kolumu tuttu.
" Gitme, onlar ölüler "
" Ne diyorsun sen "
" beni takip et "dedi. Bende onun arkasından gittim. Kapısı kilitli bi odaya getirdi beni cebindeki anahtarla kapıyı açtı. İçeri girdik biraz burda oturmamız lazım ortam sesizleşsin. Oturduk" Beni nerden tanıyorsun? "
" Babanı tanıyorum, zamanında bana büyük bir iyilik yapmıştı. Öldüğü haberini alınca çok üzüldüm. "
" Ne ölmesi ya benim bundan haberim yok""buraya ilk geldiğimde bende ölüleri gördüm, ama artık görmüyorum. Burası çok ilginç bir yer ama burdan çıkmayı başaricağız. Egemen'in gözleri kapanıyordu. Belliydi çok uykusu vardı. Derin düşüncelere dalmıştı.
" Ne düşünüyorsun? "
Bir an önce burdan çıkmayı ve cinayet birosuna geri dönmeyi. Orayı çok özledim. "
" bende cinayet birosuda çalışmak istiyorum. " bu duruma sevindi.
" Burdan çıkmamız lazım, ama bu kolay olmiyacak. Bir planım var "
" Neymiş o plan "
" herkes sesizleşince, biz buraları gezelim. Belki bir şeyler buluruz. "
Bu bana mantıklı geldi" . Ortam sesizleşti ve bizde etrafa baktık. Burası bir istasyona benzemiyordu. Mutfak giib biryer bulduk. Sanki bilerek koyulmuştu herşey. Biraz yiyecek aldık. Egemen'in çantasına koyduk. Odaya geri dönerken yerde bir kağıt gördük. Kağıtta istasyonun çizimini gördük her oda ayrı ayrı çizilmişti. İşimize yarar diye aldık ve çantaya koyduk. Geri döndük burdan çıkmak için planlar kurarken Bi ses geldi. Egemen beni arkasına çekti. Kalbim o kadar hızlı atıyorduki ölüm gibiydi ama kimse ölmüyordu. Bir adım attım. Egemen "sakin ol, ne yapmaya çalışıyorsun." cevap vermedim. Sonra adım sesleri geldi. Adım sesleri burdan uzaklaşıyordu. Bi "oh" çektim, ama hiç birşey bitmemişti. Gözlerim yorulmuştu,uyumak istiyordum. Egemen'in çığlığıyla uyandım. Egemen yanımda değildi, korktum. Teleşla ayağa kalktım. Kapıyı açtım, Egemen yerde baygın bir şekilde yatıyordu. Korkudan olduğum yere sabitlendim. Aklım başıma gelince Egemen'i içeri doğru sürükledim,bacağından kan akıyordu. Bıçak saplanmış gibiydi. İstemsizce ağlamaya başladım. Göz yaşlarımı sildim ve kapıyı sessizce açtım. Her yer çok karanlık ve sessizdi. Egemenle buraları gezmiştik. Herkes uyumuştu, ses çıkarmadan aralarından geçtim. Mutfaktaki dolapta sağlık malzemeleri vardı. Sargı bezi ve makas aldım. Aynı yoldan geri dönüyordum arkamdan adım sesleri gelmeye başladı. Kalp atışlarım'ın arttığını hissediyorum. Koşar adımlarla odaya girdim. Ayak sesleri kesildi. Egemen'in bacağını sargı bezi ile sıkıca bağladım. Kapının ardında iki adamın konuşma seslerini duydum. Kapı anahtar deliğinden baktığımda kulaklarında siyah kulaklıklar olan iki adam gördüm. Sağ taraftaki adam o kadar tanıdık geliyordu ki aklıma ilk, Egemen ile tanıştığım zaman, Egemenin yanında ki siyah takım elbiseli adam geldi. Yoksa Egemen bu işin içinde miydi?
Neden kendini bıçaklatsın ki?
Bu sorular aklıma tırmalamaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
14.istasyon
Ficção AdolescenteBu karanlığa girmeyi o bile tahmin edemezdi o tren'in hayatının sonu olabileceği aklının ucundan geçmezken cinayetlerin içine düşmek onun sorunu değildi kanların dünyasını altüst edeceğini o düşünmemişti belkide bu Bi sondu 14. Olmayı o seçmemişti b...