Dilek Kuyusu

400 14 11
                                    

Ben Ece. 16 yaşındayım ve şu an hayatımın hatasının acısını çekiyorum. Ne olduğunu anlatacağım: okulumuzda bir söylenti vardı. Okulun yanındaki ormanda bir kuyu varmış, bu kuyuya öldü bir canlı atan ve dilek işleyenin dileği gerceklesiyormus falan filan. Ilk, çok Saçma diye düşünmüştüm. Bir kere lanet diye bir şey yoktur! Bir kış gecesi arkadaşlarım Seda, Mert, Neşe ve Ahmet ile buluştuk. Neşe'nin evine gitmiştik. Neşe'nin evi ormanın hemen yanıydı. O gece hepimizin macera yaşayası tutmuştu. Doğruluk mu cesaret mi oynuyorduk. Mert'in bana soru sorması gerekiyordu. "Doğruluk mu cesaret mi?" Diye sordu.
Hiç düşünmeden "cesaret" dedim.
O da "dilek kuyusuna bir ölü canlı at ve sonsuzca kadar lanetlemek istiyorum de" dedi. Itiraf etmeliyim ki urperdim ama güçlü bir kız olduğumu göstermek istiyordum.

Beraber ormana gittik. Her yer karanlık ve sisliydi. Derinliklere gittikten sonra bir kuyu gördüm. Bu "dilek kuyusu" olmalıydı! Kuyuya bir kuş ölüsü attım ve üç kere "sonsuzca kadar lanetlenmek istiyorum" dedim.

Uzunca bir sessizlik oldu. Ardından sessizliği Ahmet'in kahkahaları bozdu. Sonra herkes gülmeye başladı. Eve gittik.

Herşey normaldi. Ta kii elektrikler gidene kadar. Ardından garip sesler geldi. Sonra evi gölgeler kapladı ve omzumda bir el hissettim. Bayilmisim. Yarım saat içinde uyandım. Arkadaşlarım yerde ölü yatıyordu.

Arkama baktığımda bir yaratık gördüm. Hayatımın şokunu yaşadım. Bunlar bir rüya mıydı? Ya da berbat bir şaka? Keşke öyle olsaydı. Canavar tam beni oldurecekti ki gözyaşları içinde haykirdim "Beni öldürme!"

Yaratık bana acıdı ve beni yardımcısı ilan etti. Şimdi ormanın derinliklerinde o yaratık için insan ölduruyorum. Annemler yıllardır beni arıyor. Bir sonra onları öldürme gerekiyor. Keşke o an canavar beni öldürseymiş...

En kötü şey ise annem ve babamdan sonraki kurban...bunu okuyan kişi. Çünkü asla bilmemesi gerek bir şeyi anlattım ona. Üzgünüm...

Korku SeansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin