Sağ tarafa baktığımda bize doğru yüzen babamı gördüm. Abim başını kaldırıp baktı. Beni tutup ona doğru ilerledi. Beni babamın kucağına bıraktı ve kendisi su üstünde yatmaya devam etti.
Snape : Nasıl gidiyor bakalım?
Diana : İdare eder.
Snape : Hadi biraz çalışalım. Omuzlarımdan beni tut. Vücudunu suyun üstüne çıkar. Bacaklarını yavaş yavaş çırp.
Dediğini yaptım. Bacaklarımı yavaş yavaş çırptım.
Snape : Güzel. Şimdi kollarını çırp. Aynı abin gibi.
Abim gülerek bana gösterdi.
Snape : 3 deyince geriye atlayacağım ve bana doğru yüzeceksin. 3..2..1.. Şimdi!
Babam kendimi geriye doğru gönderdi. Bende peşinden gitmek için çırpındım ama başım suyun altını boyladı. İki kol beni tutup çıkardı ve kendine yasladı.
Snape : Olmadı. Çok hızlı çırptın. Biraz daha yavaş ol ve sakin ol. Kendini kasma. O zaman batmazsın.
Başımla onayladım. Yeniden pozisyon aldım. Babam kendini geri attı. Biraz çırpındım ve ilerledim. Ancak sonradan yine battım. Bu defa aşağıdan siyah bir gölge beni suyun üstüne çıkardı ve bana sarıldı.
Barty : Üşüdüm. Derinler çok soğuk.
Sıkıca kollarımı boynuna doladım. Başımı omzuna koydum ve gözümü kapattım.
Snape : Hem yüzmek istiyor hem uyuyor.
Barty : Ben varım ya. Beni çok sevdiği için sarılınca uykusu geliyor.
Abim alnımı öptü. Yanağını öperek karşılık verdim.
Snape : O zaman bugünlük bu kadar olsun. Hadi dönelim.Sudan çıktığımda hava rüzgarlıydı. Hızla havluma sarıldım. Kayalara oturup sıcaklığımı korumaya çalıştım. Abim havlusuyla üstünü kuruladı ve tişörtünü giydi. Babam da aynısını yaptı. Abim kendi havlusunu da bana verdi ve beni kucağına aldı. Asasını sallayıp bir ateş küresi oluşturdu. Yakınımda tutarak biraz olsun ısınmamı sağladı. Kayaya oturup saçımı sevmeye başladı.
Snape : Suyun üstünde güzel malzemeler görüyorum. Biraz bekleyin. Kaya yosunu alacağım.
Babam ilerilere doğru gitti. Abim başıma bir havlu çekti ve burnunu burnuma dokundurdu. Yanağıma minik öpücükler bıraktı. Saçları yüzüne yapışmıştı. Hafif tuzlu suyun tadını alıyordum. Saçının önündeki bir parçayı alıp ağzıma attım ve suyunu emdim.
Barty : Ah. Yiyecek bulamadın saçımı mı yiyorsun?
Gülümsedim. Saçını geri bıraktım. Başımı göğsüne koydum. Saçlarıma havluyu sürterek kurulamaya başladı.
Snape : Döndüm. Hadi gidelim.
Abim benimle beraber kalktı ve odama döndük.Su beni yatıştırmıştı. Yatağa bırakıldığım gibi yatıyordum. Üstüme battaniye verilmişti ve çok rahattı. Abim duşa girmişti. Bir süre sonra çıktı.
Barty : Hadi bakalım sıra sende.
Diana : Çok yorgunum.
Barty : Hayır. Su seni mayıştırmış. Ben mi yıkasam seni?
Diana : Ağğh!
Arkamı döndüm ve iyice battaniyeye sarıldım. Abim beni aldı ve banyoya soktu. İnmemek için göğsüne sarılı durdum.
Barty : Hey. İnsene.
Başımı iki yana salladım.
Barty : Pekala!
Abim kendini gerideki küvete attı. Su buz gibiydi. Abime iyice yapıştım. O ise doğrulup oturdu.
Barty : Havlum ıslandı. Altımda bir şey yok. Bakmasan iyi olur.
Diana : ABİ!
Gözümü kapattım ve kendimi diğer tarafa attım.
Barty : Tamam. Şimdi çıkacağım
Gözünü açma.
Su sesleri geldi. Yere bir şey atıldı. Bir kaç kıyafet sesi geldi.
Barty : Açabilirsin.
Diana : Korkuyorum.
Barty : Korkma. Aç hadi. Yemem seni.
Gözümü açtım. Abim altını giyinmişti. Eşofmanının ipini bağlıyordu. (Gri mi?... ~yazar)
Barty : Kendin yıkanır mısın? Yoksa 3 aylıkken yaptığım gibi yıkayayım mı seni?
Diana : Ben hallederim.
Barty : Peki.
Gelip yanağımı öptü ve çıktı. Odamdan bir kaç kahkaha sesi ve bağırtı duydum. Ama çoktan küvette yerimi almıştım.Çıktığım zaman abimi yatakta uyurken buldum. Saçımı kuruladım ve bende yanına kıvrıldım. Abim gözünü araladı. Beni kendine çekti ve sarıldı. Uyumaya devam etti. Bende kollarına sarıldım ve gözümü kapattım.
Snape : Gene zıbarmışlar.
Üstümüze bir yorgan atıldı. Abim iyice beni sıktı. Bacağını üstüme attı. Beni altına doğru çekti ve başını başıma yasladı.
Snape : Lan. Sanki Diana değil Andrew ile yatıyor. Kızı altına alıp öldürecek salak.
Kollarımdan çekildim. Abim ise bırakmamak için küçük bir bebek gibi ses çıkardı ve benimle beraber diğer tarafa döndü. Bacağını yeniden üstüme attı. Gözümü açtım.
Snape : Rahat mı bari?
Diana : Boğuluyorum....Yatağın diğer kenarına geçip düşünmeye başladım. Bir grup kuracaktım. Kesinlikle abim ve babam içinde olmalıydı. Tabi Andrew da. Onun dışında belki Draco'yu eklerdim. 5 kişi. Abim hareketlendi ve doğrulup oturdu. Arkasını dönüp bana baktı.
Barty : Ne güzel uyuyorduk.
Diana : Beni altına gönderiyordun. Andrew'ı rüyanda falan mı gördün? Çıplak :D?
Abim yastığı alıp kafama çaldı.
Barty : Rüyalarıma girmeni yasaklıyorum.
Ardından banyoya daldı. Onun yerine uzandım. Saatlerdir kafa yoruyordum. Abim banyodan çıktı. Gülerek üstüme atladı ve yattı.
Diana : Ahh!
Barty : Şimdi altımdasın. Kimse seni kurtaramaz. Hahahaha!
Diana : Abi... Şaka değil... Nefes alamıyorum...
Abim hemen doğruldu. Masadan ilacımı ağzıma sıktı.
Barty : Unuttum.
Beni kendine çekip sarıldı. Yeniden ilgi görmek güzeldi.Ertesi gün
Battım. Ama hemen yüzeye çıktım ve babama doğru yüzmeye devam ettim.
Snape : Az kaldı Diana!
Son bir kez daha kulaç ve babamın yanındayım. Beni kendine yasladı. Abim zafer işareti yaptı.
Snape : Şimdi benden abine doğru yüz.
Diana : Peki.
Kendimi geriye attım ve hızla yüzmeye başladım. Abim kollarını iki yana açmış bekliyordu. Yanına vardığım an üstüne atladım. Batacak gibi oldu ama sonra yanağıma bir öpücük bıraktı.
Barty : Güzel. Bence artık hazırsın.
Diana : Neye?
Beni geriye doğru attı. Batar batmaz yüzeye çıkmak için harekete geçtim. Yüzeyde durup nefeslendim. Hışımla abime döndüm.
Diana : Bunu ödeyeceksin!
Barty : Eyvah!
Abim diğer tarafa doğru yüzdü.
Snape : Çok açılmayın!Abim çok uzakta durdu ve dinlendi. Olduğum yerde batıyordum. Abim yattı ve beni üstüne çekti. Başımı omzuna koydum.
Barty : Yoruldun mu?
Başımı salladım. Suyun altı burada netti. Taşlar, mercanlar, 10 taşlı kutu, balık. 10 taşlı kutu?! Kendimi hemen geri attım. Suyun altına baktım.
Barty : Hey noldu? Köpekbalığı falan mı gördün?
Diana : Kutu! Onu almam gerekli! Görev bu!
Barty : Ne?
Abim aşağı baktı.
Barty : Gördüm. Burası derin. Ben dalarım.
Abim hızla daldı. Kutuya çok yaklaştı. Ama onu alamadan geri çıktı.
Barty : Alamıyorum. Dokunduğum an nefesim kesildi. Hala nefesim vardı.
Diana : Benim almam gerekli.
Abime tutundum. Tüm gücümle kendimi aşağı attım. Aşağıya doğru yüzdüm. Kutudan ince ışıklar çıkıyordu. Çok yaklaştım. Kutuya dokunur dokunmaz onu tuttum ve yüzeye ilerledim. Yüzeye çıkar çıkmaz abim beni kendine yasladı.
Barty : Her şey tamam mı? Suni teneffüs lazım mı? Hemen yapabilirim!
Diana : Her şey tamam. Hadi dönelim.
Abimin arka tarafına geçip boynuna sarıldım.
Diana : Götür bizi!
Barty : Ah tabi. Ben tekneyim ya. Öyle çalış dersen çalışırım.
Yanağını öptüm. Diğerine de bir öpücük verdim.
Barty : Gidiyoruz!
Abim son hızla kulaçlar atıp bizi karaya döndürdü. Babam bir kayanın üstüne çıkmış kurulanıyordu.
Snape : Destek almaya gidecektim. Boğuldunuz sandım. Diana o kutu ne?
Diana : Görevimdi. Okula dönmemiz gerekli.
Karaya çıktım. Havluma sarılıp kayaya oturdum ve kendimi kurulamaya başladım. Abim de çıktı ve üstüne havlusunu aldı. Üşümüş gibiydi. Aniden hapşurdu.
Snape : Aha biri hasta oldu. Ben dedim. Sudan çıkınca üstünü giyin. Yok! " Güneşlencem"! Al sana güneş.
Barty : Abartma baba. Sadece hapşurdum. Öhhö.
Snape : Sadece hapşurdum. Peh!Okula döndük. Hızlı bir duştan sonra kutuyu açmama kararı aldım. Çünkü abim kötüleşmişti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Snape'in Kızı
FantasySize baba diyebilir miyim? Profesör dondu. Bana döndü. Gözü yaşlı gülümsedi. Tabi ki öyle diyeceksin. Diana 11 yaşına geldiğinde Hogwarts'tan kabul mektubunu alır. Küçüklükten beri aradığı babasının Snape olduğunu düşünmektedir. Aynı zamanda bir k...