Siyah Binadaki Gizemli Işık

Bir Gün Gidecegim

Sabah kalktığımda feci şekilde karnım ağrıyordu ve benim Bora'yla buluşma saatim yaklaşıyor.

Hemen giyindim, kâzım dedeye söyleyerek evden çıktım. Sanırım bora nın yanına gitmeden önce eczane gidip agrı kesici almam gerekiyor ve Pet Shop a gidip mama almam ama mamayı eve dönerken alcam yanımda mamayla gün boyu gezmek istemiyorum.

Yola çıktığımda arkamdan pit bull cinsi bir köpek koşuyordu bana dogru ama ayagı yaralıydı hemen koşmaya başladım şehre inene kadar kovaladı beni kendimi eczaneye atmam la derin bir ohh demem bir oldu.

"merhaba ne alcaktınız" dedi tezgahın arkasındaki eczacı.

"agrı kesici almak istiyorum"kadın hemen bir agrı kesici verip fiyatı söyledi ödeyip çıktım hemen bir bakkaldan su alıp ilaç içtim. Sahile indigimde beni bekleyen bora yı gördüm derin bir nefes alıp ona dogru yürüdüm.

"selamm, nasılsın"dedim.

"iyi, sen iyimisin bembeyaz olmuş yüzün "

"bir şeyim yok karnım arıyor azıcık geçer şimdi ilaç içtim"

"tamam biraz dinlen şu bankta kendini iyi hissettiğinde bisiklet alırız "

"tamam, sana bir şey sorcam"

"sor bakalım sakar kız" dedi. Ah cüzdanımı düşürdügümde demiş ti bana sakar kız diye.

"tamam soruyorum dikkatli çocuk"nefes alıp konuşmaya başladım" sen pet shop ün üstünde oturuyorsun arda yı hiç gördünmü kavga ettikten sonra? Çok üstüne gittim özür dilemek istiyorum"yüzü bir anda sert bir ifadeye büründü, bu dediklerim hoşuna gitmedi.

"hayır hiç görmedim, ayrıca özür felan dileme sen dogruyu yaptın o da her şeye burnunu sokmasın"

" Boraa!! " dedim sert bir sesle. Sırıttı.

"tamam tamam kızma" dedi.

" kızdırma o zaman" dedim, derin bir nefes alıp "ben bugün iyi hissetmiyorum bisikleti yarın sürsek? Şimdi biraz yürüyelim, olur mu? " dedim oda bana anlayışlı bir şekilde baktı.

"bana uyar, ancak yarın için ajanda ma bakmam lazım 3 gündür bisiklet sürüyorum işlerim aksıyo yani biraz insaf "dedi, büyük bir kahkaha attım.

" peki Bora bey bakın ajandanıza mâlum işleriniz çok aksadı. "dedim ve oda kahkaha attı. Hasta halimle güldürüyor beni.

"hadi yürüyelim  "dedi ve yürümeye başladık." ne zaman anlatacaksın bana"dedi hiç beklemediğim bir anda.

"HI? "

"arabasına bindigin adamı, peşinden ayrılmayan korumaları, dün tanıttıgın dedeni, anlat! " sesi çok sert geliyordu. Ama dedem ne alaka onda açıklıycak ne var.

"dedem ne alaka? "

"bana kuzenimde kalıyorum dedin deden demi kuzenine kalıyor. "

İşte şimdi patladı yalanım, ne diycem Bora ya.

Ona dogruyu söylemelisin, daha fazla saklayamazsın.

Belki de dogru söylüyorsun ama şuan vakti degil, başka bir zaman bora ve ardaya söyliyicem.

Beni kurtaran aniden gelen pamuk şekerci oldu.

"ben pamuk şeker yiyicem " dedim ve otarafa dogru ilerlerken bir el kolumu tuttu e beni kendine döndürdü elin sahibi Bora 'ydı.

"bana er yada geç bana anlatacaksın Defne ama şimdi kaçana izin veriyorum" dedi fısıldayarak. Tüm hücrelerim irkilmişti. Afalladım.

"hi hi"  kolundan sıyrıldım ve hemen iki tane pamuk şeker aldım geri döndüğümde Bora beni izliyordu.