Madison'un ağzından:
Öğlene doğru Dumbledore'un beni odasına davet ettiğine dair aldığım mektupla yönümü diğer tarafa çevirdim. Topuklarımın uzun koridor boyunca çıkardığı ince ses kulaklarımı acıtmaya başlamıştı çünkü sabahtan beri kahvaltıdan sonra neredeyse hiç oturmamıştım.
Sizi Hogwarts sınırları içerisinde yaptığım gelmiş geçmiş en berbat kombinimle tanıştırayım. Kurtarılmayı bekleyen iki aylık ördek yavrularına benziyorum Tanrım...Hızla Dumbledore'un odasına ilerledim ve kapıyı tıklayarak yanıt gelmesi için bekledim.
"Girin." Dedi Dumbledore en tatlı sesiyle.
İçeriye girip kapıyı yavaşça kapattım. Dumbledore beni gözüyle şöyle bir sözdü.
"Affedersin , umarım bir planından alıkoymuyorum." Dedi koltuğu işaret ederek.
İç çektim ve samimiyetsizce gülümsedim. Koltuğa oturdum.
"Bir yere gitmiyordum Profesör." Dedim.
"Ne kötü. Halbuki tatilini iyi değerlendirmen gerekirdi."
"Tatil anlayışı size göre gezmek mi?" Dedim sözünü keserek.
Bana baktı. Gülümsedi ve bir fincan kahve doldurdu.
"Aramızın gerilediğini hissediyorum. Hislerim beni yanıltmaz." Dedi. Artık gülümsemiyordu.
"Aslında Harry ile birlikte bizden boyumuzu aşan bir sorumluluk isteyip sonra da Harry'yle arkamdan iş çevirdiğinizden beri evet aramızın gerilmesini uygun gördüm Profesör. Yalnızca ufak bir işbirliğimiz var. O kadar." Dedim.
Tekrar samimiyetsizce olduğunu belli ederek gülümsedim.
"İçmez misin?" Dedi kahveyi önüme uzatarak.
Göz ucuyla baktım.
"Teşekkürler." Dedim ve geri ittim.
Yavaşça ayağa kalktı.
"Sence sırf senden gizli olsun diye mi sana söylemedik Maddie?" Dedi bana arkasını dönerek.
"Bir başka gerekçenizi de dinlemekten zevk duyarım Profesör." Dedim ellerimi göğsümde birleştirerek.
Tekrar bana bakmayarak;
"Senin zihnine girebildiğini biliyorsun. Senden gizlemekten başka şansımız-"
Hızla ayağa kalktım ve ellerimi masanın üzerine vurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SILENCE / DRACO MALFOY
Ficção AdolescenteÇok fazla seçenek var ve hiçbiri için düşünecek zamanım yok , neredeyim ben?