VP⁸⁸ (VEGASPETE) (Devam Etmeyecek)

VP²¹

×VEGAS×

Telefonun diğer ucunda tanımadığım bir ses vardı. Merakla asansörden uzaklaşarak boş bir toplantı odasına geçtim.

-Kimsin? Ne oyunu?

- Bu önemli mi? Asıl önemli olan yanımdaki olmalı.

Telefonda duyduğum ses başka bir ses ile boğuk bir hal almış ve kafamı karıştırmıştı.

-Ah Pete, bir türlü rahat durmuyor bu velet. Hâlbuki suyla oynaması iyi olur diye düşünmüştüm.

Hasiktir! Pete?

- Kimsin lan adres ver lan bana! ( ıy amk tam keko oldu.)

-Şst...sakin. Sakin ol. Tarutao'da bir kuyu var. Adanın, ayin için kullanılan kuyusu.

Telefonu adamın yüzüne kapattım. Hızla odadan çıktım ve Kinn'in yanına gittim.

- Hazırlan. Güvendiğin 3 adamı al gidiyoruz.

Kinn, panikle ayağa kalkıp çatık kaşları ile bana baktı.

-Bay Vegas ne oluyor?

- Yolda anlatırım.

Kinn'e bakmadan silahımı ve o adada çıkacak sıkıntılar için gerekli olan birkaç malzememi yanıma aldım.
Kinn ile beraber odamdan çıktık ve şirketten hızla ayrıldık.
Yolda bir araç daha bize katıldı. Yol, aklımdakilerden dolayı daha da uzuyor ve bitmiyordu.
Yan koltukta oturan Kinn'in sesini duymam ile irkildim.

- Bay Vegas nereye?

- Pete'i almaya... Tarutao 'ya.

- Efendim orası hiç güvenli değil gidemeyiz. Yüzyıllardır orada yapılan ayinlere kurban gidenler bir daha geri gelemedi. Başka bir bedende bile doğamadı.

- Kes sesini korkuyorsan in.

Kinn, sessiz bir şekilde oturmaya devam etti. Adaya geçmek için araçları bırakıp kiraladığımız tekneler ile yola devam ettik.
Tahmin ettiğimiz gibi amaç bizi buraya çekmekti. Kıyıya yakın iken  ayin geceleri dikilen 6 direk ve beyaz bezi gördük.Ama Pete'i bırakamazdım. Kıyıya vardığımda koşarak ormanlık alana doğru ilerledim. Kuyuya az kalmıştı.
Metreler kala Pete'i gördüm. Kuyunun önünde oturuyordu. Yüzünü daha önce görmediğim, oldukça yaşlı bir adam başında dikiliyordu. Nasıl olurda ses ona ait olurdu?
Birkaç adım attım. Adam beni gördü ve ben yurumeye devam ederek karşına geçtim. Kinn hemen arkamdan geldi. Adamlar ileride işaret vermemizi bekliyorlardı. Adam bir şey demeden Pete'e yaklaştı. Yere çizmiş olduğu çizgiden geçemezdim. Bu yüzden izlemek ile yetiniyordum.

- Uzak dur ondan. Beni istediğin belli öyle bir ölümlü işine yaramaz. Onu bırak ben sana geleyim.

Adam kahkaha attı. Ve arkama doğru baktı. Baktığı yöne baktım. Porsche? Ulan sende bir siktir git.

- Sen ne arıyorsun burada?

- aşkı arıyorum amk... Ne olabilir? Pete için geldim.

Önüme dönüp adama baktım.

- Bak sen, bir taşla 2 kuş ha?

Adam bize doğru birkaç adım attı. Çizgiyi geçmeden durdu. Cebinden kırmızı 3 ip çıkarttı ve parmaklarının 3 tanesini ipler ile bağladı. Daha sonra yere eğildi.

- Pete'i istiyorsan çizgiyi geç.

Porche'a baktım.

- Sen bi salaklık yapma Pete'imi ben alırım.

Porsche bir şey demeden yanıma geldi.

- Pete'imi? Hah!

Beraber çizgiyi geçtik. Çıkış yoktu. Olacakları duyduğum kadarıyla biliyordum. Adam, Pete'i ayağa kaldırdı. Bizden ve kuyudan uzaklaştırdı.