Soygundan bir gün önce:
"Sizi dinliyorum Bay Masamichi," dedin, odadaki deri koltuğa oturup bacak bacak üstüne attığında. Bay Masamichi tek kaşını kaldırdı, saygısızlığına şaşırmış gibiydi fakat bunu takmadı çünkü operasyon için sana ihtiyaçları vardı.
Bay Masamichi koltuğunda dikleşip ellerini çenesinin altında birleştirerek "Çok iyi bir iş çıkardın Y/N," dedi. Birkaç saat önceki seremoninin aksine, bu seferki gururun gerçekti. Hayalin olan rütbeye varman çok zorlu bir yolculuk olsa da, her şeye değmişti.
"Terfini hangi mevkiye verdiler?" diye sordu. Biraz düşündükten sonra, aklına gelen düşünceyi söylemiştin. "Muhtemelen müdür başyardımcılığına atanırım, o göt herif beni dibinde tutmak için her şeyi yapacaktır. Tanrı biliyor ya, cezasını çekmesi için sabırsızlanıyorum," dedin sinirle, duygularına hakim olmak zordu.
"Bu çok güzel olurdu," dedi Bay Masamichi, düşünceli bir sesle. "Her türlü belgeye ulaşman kolay olacak ama bunun çok zorlu bir yolculuk olduğunu bil. Gerektiğinde her şeyi yapman istenebilir, bu yola bunu bilerek çıktın zaten." Her şeyden kastının ne olduğunu adın kadar iyi biliyordun, o yüzden sustun. Bu seni çok zorlayacak olsa da, Bay Masamichi haklıydı. Bu yola, bunları bilerek çıkmıştın.
"Ama bundan önce, kendini kanıtlaman için bir fırsat vereceğiz. Terfiyi bizim sayemizde almış olsan da, bu işi sadece senin kendi planlarınla halletmeni isteyeceğiz," dedi, biraz çekinerek. Tepkinden korkuyordu ama zaten korkması gerekti, çünkü bu çok gereksizdi.
"Bu ne kadar saçma!" diye yükselttin sesini. "Bu emniyet operasyonu size yetmeyecek mi?! Ülke başkanını çökerteceğiz zaten, daha ne istiyorsunuz?!" diye bağırdığında, Bay Masamichi de sinirleniyordu.
"Sesine dikkat et Y/N! Karşında kimin olduğunu unutuyorsun!" diye tısladı karşındaki adam. Trip atar gibi yüzünü çevirdiğinde, Bay Masamichi ise gözlerini devirmişti, çünkü hareketlerinin çocukça olduğunu düşünüyordu.
"Kim olduğunu unutuyorsun sanırım. Sen sıradan bir insan değilsin Y/N, bir İstihbarat ajanısın. Daha da yükselmeyi ve sana güvenmemizi istiyorsan, sana verdiğimiz görevleri istesen de, istemesen de yapmak zorundasın," dedi, sesindeki otorite baskındı.
"Hâlâ bana saçma geliyor," dedin, tavrın netti. "Gelmeye de devam edecek," dediğinde ayağa kalkmış ve Bay Masamichi'nin masasına eğilmiştin. "Kendimi yeterince kanıtlamam için önüme sunduğunuz seçeneği kabul etmek gibi bir niyetim yok."
Bu lafları rahatça söyleyebilmenin sebebi, İstihbarat'ın eninde sonunda sana ihtiyacı olmasıydı; buna güvenerek konuşabiliyordun. Bay Masamichi hiç de şaşırmış gibi durmuyordu, bunu söyleyeceğini tahmin etmiş gibiydi.
"Daha görevi bile bilmiyorsun," dedi, arkasına yaslanarak. "Seveceğin bir iş olacağını düşünüyorum. Bir dinle, sonra karar senindir," dedi. Tavrı, senin bu görevi kabul edeceğinden emin gibiydi.
"Peki," dedin itaat ederek, merakına yenik düşmüştün. Geri dönüp yerine oturduğunda, Bay Masamichi'nin yüzünde tatmin olmuş bir ifade vardı.
"Bir çete ile mücadele içerisindeyiz. Jujutsu Çetesi adı, kırmızı bültenle aranan dolandırıcılar hepsi. İsimleri ve görünüşleri hakkında hiçbir şey bilmiyoruz, tek bildiğimiz soygun yapıp bankaları dolandırmaları..." dedi Bay Masamichi, düşünceli bir sesle. Onu onaylayarak dinlerken aklında bir sürü soru işareti dolanmaya başladı ama sabırlı olarak Bay Masamichi'yi dinlemeye devam ettin.
"Her seferinde, soygunların onların olduğuna dair bir mahlas bırakıyorlar. Taşla, parayla, mermiyle... Hepsiyle kendi isimlerini yazıyorlar fakat dediğim gibi, görünüşleri hakkında hiçbir bilgimiz yok çünkü her seferinde imaj değiştiriyorlar. Hangisi doğru, hangisi yanlış; kamera karşısında anlaşılmıyor..." diye devam etti. Sen onu sessizce dinlerken, o ise anlatmaya devam ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
malengine, jujutsu kaisen
Fanficbir çete düşünün. üyelerinin hepsi profesyonel birer hırsız. her gece bir banka soygunu. her gece polisle bir kovalamaca. peki bu suçluları bulmak için atanan polis sen olursan, düzenleri değişir mi? • jujutsu kaisen × fem! reader. • uyarı: kan, m...