14 : Ödev

446 36 0
                                    


Hazal :

- Gözde gitmiyor muyuz ?

Yiğit :

- Evet evet gidiyorsunuz hatta bende geliyorum . Nabersin Hazal ?

Hazal :

- İ-iyi ?

Yiğit :

- Tabii görüşmeyeli çok uzun oldu ya ! Maçlarımızda tribüne gelcen dimi ? Senin desteğin çok önemli !

Hazal :

- O niye ki önemli biri miyim anlamadım ben tezahürat edince 10 kişi etmiş gibi mi sayılacak ?

Yiğit :

- Bana sadece senin tezahüratın yeter kazanmam için ;)

Hazal :

- Ovv orası aşırı doğru ! Geçen yıl sana tezahürat yapmıştım ama hiç de umuruna gözükmüyordu !

Yiğit :

- A a Hazal ! O nasıl söz !? Ah tamam bu yıla kadar senin varlığından haberdar olamamıştım .

Hazal :

- Halbuki sınıfın en konuşkanı da benim o nasıl oldu öyle ?

Yiğit :

- Ya işte bizim çocuklar bilirsin onlarla takılıyorum o yüzden sınıftakiler pek de umurumda olmuyor . Yanlış anlama sen umurumda değilsin gibi bir şey demek istemedim komple sınıftan ve sınıfa girip çıkan öğretmenlerden bahsediyorum . Zaten bilirsin sınıftaki en düşük notlara sahip insanım . Umursamadığım buradan belli değil mi ?

Yiğit'in bu uzun konuşmasına Hazal kahkahalarla gülmüştü ve Yiğit de neye uğradığını şaşırmıştı . Aynı şekilde ben de gülmemek için kendimi çok zor tutmuştum .

Hazal :

- Şaka yaptım tamam sakin ol .

Yiğit :

- Bu nasıl şaka kızım kalpten gidiyordum uyduracak bahane türetmekten ölecektim !

Hazal :

- Bana bir şeyler açıklamak niye bu kadar umurunda oldu bir an ?

Yiğit :

- Eee çünkü ben s..

Yiğit daha o tahmin ettiğim açılma ve itiraf cümlesini bitiremeden olaya atlamış ve konuşmuştum . '' Heyy hadi ne duruyoruz iki saattir sınıfta yürüyün gidelim dışarıda konuşuruz artık . ''

Ve Yiğit bana sitem edercesine bakarken üçümüz bahçenin yolunu tutmuştuk . Biz bahçeye çıktığımızda zaten zil çalmıştı . Bizim sınıftan çoğunluk da bahçede ya banklarda oturuyor ya da sahalarda spor yapıyorlardı . Birkaç kız sahada maç yapıyor erkekler çoktan Beratların gelmemesine rağmen basket oynuyorlardı . Yiğit bu durumu görür görmez bizi anında unutuvermişti .

'' Kızlarr basketbol ! Benim acil acil kesinlikle acil gitmem lazım . Gelin sizde sahanın yakınındaki banka oturun gözümün önünde olursunuz hem ve bu süper çocuğun basketbol kabiliyetlerini izlersiniz . Bu sırada bende arada size bakış atar sağlam olup olmadığınızı kontrol ederim . ''

'' Hadi tamam git sen biz otururuz orada yürü ! ''

Bunu söyleyerek Hazal'ı koluma taktığım gibi Yiğit'in arkasından doğru gittik . Tabii Yiğit bizim iki katımız kadar hızda yürüdüğü için yetişmek mümkün olmuyordu . Bizde arkasından usul usul gittik . O basket sahasına girerken biz de banka yerleşmiştik .

Kolej Aşkı : Entrikalar KolejiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin