16| Kaplan pençelerini çıkarınca.
Elime geçen ilk şeyi, yastığı, bedenini örtmek için kullanmıştım. Yastığı aramızda bir duvar gibi tutarken hafiften bedenini itekliyordum. Aslında hayli şaşırmıştım. Belki kendisi de şaşırmıştı ben ona kendimi sunduğumda. Garip bir histi gerçekten. Midem çalkalanıyordu sanki.
"A-anladım. Banyoya git artık. Böyle bir şeye de gerek yok. Fikrim değişmeyecek." Yatağın ayak ucundaki bornozu almış, bedenine sararken derin bir nefes almıştı.
"Ben ayrıca özür dilerim, erekte olmak planlarım arasında yoktu. Yanlışıkla oldu... Seninle uyumama neden izin vermiyorsun?" Titrek bir nefes alırken, başımı geriye yasladım. Neden bu kadar ısrarcıydı anlayamıyordum. Sanki benimle uyuyunca ne değişecekti?
"Bizim birlikte uyuyacak bir ilişkimiz yok. Ne beni kabustan uyandırmana gerek var ne de böyle şeyler yapmana. Evet sevgilinden ayrılmana sevindim. Ama sen yalnız kaldın diye değil, iyi bir ilişkiniz olmadığı için. Bu ille de seni seviyorum demek değil." Bacaklarımı da kendime doğru çekmiş, bacaklarıma sarınmıştım.
"Taehyung, ben gerçekten seni üzmekten nefret ediyorum. Ve ben hayatına dahil olunca, senin tüm düzenin değişti. Zaten kötü olan anıların bile gün yüzüne çıktı. Doğru düzgün uyuyamaz oldun. Hele o spor yaptığın gün, ellerimde delireceksin sandım. Yemin ederim seni üzmeyi hiç istemedim ama ben hayatını boka çeviriyordum. Sonra dedim ki kendimi geri çekmek zorundayım. Henüz daha arkadaşınken seni bu kadar üzmüşken sevgilin olsam neler olur dedim. Senin bir çok yaran vardı ve ben her an birini deşiyormuş gibi hissettim. Ama sen daha kötü oldun. Ben hayatından kendimi, seni kendimden soğutarak çıkartmaya çalıştıkça kötüleştin. Ne yapacağımı bilemez oldum artık. Tüm yollar yüzüme gözüme bulaştı. Ben iyi bir çare bulamadım. O yüzden son umudumu kullanmak istiyorum. Sana karşı dürüst olayım, içimden geldiği gibi davranayım, koruyup kollayayım istiyorum. Eğer olurda bu yolda sana kötü gelirse, hayatından siktir olup gideceğim. Hatta sen beni kov. At tokatı yüzüme, bok gibi herifsin istemiyorum seni de. Hatta şimdi bile. Atabilirsin. Bu karar elbet ki sana kalmış ama ben son kez birde bunu denemek istiyorum. Senden etkilendiğimi apaçık yüzüne söyleyebilmek, davranışlarımdan geri kaçınmamak, seni kıskanabilmek, eski yaralarını ben sevebilmek istiyorum. Hatta tüm hikayeni benimle paylaşabil istiyorum." Eli, yumuşak bir temasla önce elime sürtünmüş, ardından avcum üstüne yerleşmişti. Parmakları okşuyordu tenimi ve ben uzun uzun söylediklerini düşünüyordum.
"Bana şans tanımak istersen eğer, benimle bir randevuya çık. Sana aklımdaki her şeyi tek tek anlatayım. Neden böyle davrandığımı, neden seni her kıskanışımda farklı şeyler söylediğimi... Her şeyi. Aklında tek bir soru bile kalmadan." Başını dizlerime yaslamış, doğrudan gözlerime bakıyordu. Ben onun gibi kaçırmadan tutamıyordum gözlerimi. Çok cesur davranıyordu. Beni öyle şaşırtıyordu ki cümleleri...
Kafamda kesinleşen tek bir şey vardı. Beni korumayı gerçekten istiyordu. Kendinden bile korumaya çalışmıştı. Bana kötü geldiğini düşündüğü için benden uzaklaşmıştı. Tabi bu ilerde kötü bir şey olduğunda aynı şeyi tekrarlama ihtimalini de doğururdu.
"Beni seviyor musun?"
"Dürüst olacağım. Daha önce hiç aşık olmadım. O yüzden aşkın nasıl hissettirdiğini bilmiyorum. Ama seni kendimden dahi sakındığımı görünce, sevme ihtimalimin çok yüksek olduğunu fark ediyorum. Kafamın dolu olmadığı her an sen varsın aklımda. Yaptığım çoğu aktivite sırasında seni de planlarıma dahil etmeyi, gezdirmeyi düşünüyorum. Mesela geçen çin yemeği sipariş etmiştim. Aklıma hemen seni çin restoranına getirmek geldi. Sana söylemedim ama. Benim için çok değerli olduğundan da eminim. Seni çok kıskanıyorum, başarılarından felaket övünç duyuyorum. Hayranlık besliyorum... Bence seviyor gibiyim seni. Ama yüzde yüz, senden felaket hoşlanıyorum." Dağılmış bir saç tutamı çarptı gözüme. Konuşmasını dinlerken gümbürdeyen kalbim yüzünden oraya odaklanmak zorunda kalmıştım. Beni düşündüğünü duymak, verdiği değeri hissetmek kalbimi titretmişti. Utanmasam ağlardım belki hatta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vanitati || taekook
FanfictionBay Jeon'a can borçluydu Taehyung. Canı pahasına olsun bu borcu ödemek için çalışıyordu lakin, yetmiyordu. Elindeki her şeyi verse bile ödeyemiyordu. Bu yüzden Bay Jeon'un biricik oğluna kalbini vermeyi seçti. [kth+jjk] Yayın tarihi: 22.02.2022 - 1...