Kannagi'nin Dönüşü (Severus Snape'in Kızı 2)

Mirastan Gen'e

Sabah olduğunda Barty başını kaldırdı. Burnunu çekti ve kilitleri açmak için ayağa kalktı. Sonuncu kilidi açtıktan sonra içeri baktı.
Kannagi : Naber Crouch?
Barty : Kannagi. Benim bir adım - Angelina!
Barty hızla Angelina'nın yanına diz çöktü. Onu kucağına aldı.
Barty : Ö-ö-öldü mü?
Kannagi : Uyuyor salak!
Barty eline gelen kana baktı. Angelina'nın kanatları kan içindeydi. Gözlerinden kanlar süzülmüştü. Barty Angelina'nın sol gözünü araladı. Simsiyahtı. Diğerini araladı. Beyaz ve ortasında nokta. Angelina'ya sarıldı ve biraz bekledi.
Barty : Madem dönüştü neden gelip haber vermedin?
Kannagi : Kapının önünde olduğunu nerden bileyim Crouch?
Barty : Adım Barty.
Kannagi :  Ben Junior diyeceğim.
Barty Angelina ile ayağa kalktı.
Barty : Ne dersen de.

Onu odasına çıkardı. Çocukları uyandırmadan banyoya soktu. Küvetin dolmasını beklerken klozete oturdu ve Angelina'yı izledi. Alnını öptü. Angelina yavaşça gözlerini açtı.
Angelina : Barty...
Barty : Bitti. Duş alman gerek. Kanatların kan içinde.
Barty dolan küvete nazikçe Angelina'yı bıraktı. Oturmasına yardım etti ve arkasına geçip eskisine oranla aşırı büyük kanatlarını temizlemeye başladı. Her bir tüyü özenle temizledi. Angelina ise kollarını ve yüzünü temizledi. Barty önüne gelip Angelina'nın üstünü çıkardı.
Barty : Suya uzan ve kanatlarını kapat. Temizlendiler.
Angelina suya uzandı.  Gözlerini kapattı. Ardından kanatlarını ve diğer şeyleri kapattı. Gözünü yavaşça açtı. Barty üstünü çıkarmış gülerek ona bakıyordu. Angelina yanda duran sabunu ona fırlattı.
Angelina : Çok kötüsün.
Barty : AH hayır kocanım.
Barty kendini Angelina'nın yanına attı. Angelina kıkırdadı. Barty işaret parmağı ile onu susturdu.
Barty : Şşş. Çocuklar uyanacak.
Andrew : Anne?
Ellie : Baba?
Çocuklar çoktan kapıdan onlara bakıyordu. Barty hızla yerinden fırladı.
Barty : Ayıp çocuklar. Birisi banyoyu kullanırken girilmez.
Andrew : Sen hariç mi?
Barty : Anneniz yorgun. Banyo yapmasına yardım ediyorum.
Ellie : Yanına yatarak mı?
Barty : Şşş! Daha sabahın 7'si. Yatağa dönün bakalım. Anneniz gerçekten yorgun. Uyumaya çalışın.
Barty kapıyı kapattı ve kitledi. Arkasını döndü.
Barty : Nerde kalmıştık?
Angelina ona diğer sabunu attı. Barty bu defa tuttu.
Barty : Bu beni durdurmaz.
Barty yeniden Angelina'nın yanına geçti. Angelina geriye yaslandı. Barty de yanına geçti.
Angelina : Şu küvete ben zor sığardım. Nasıl iki kişi girdik?
Barty : Bir şeyleri bir yere sokma işini bana bırak.
Angelina Barty'e su sıçrattı. Barty yavaşça onu dudağından öptü.
Angelina : Ah hayır. Çocuklar var ve kapıda olabilirler.
Barty : Sessizlik büyüsü?
Angelina : Barty!
Barty : Tamam böyle yatabiliriz.
Angelina başını Barty'nin göğsüne koydu. Ellerini karnının aşağısına koydu.
Barty : Ama hile?
Angelina : Bir şey yapmıyorum? :)
Barty : Emin misin?
Barty Angelina'yı alta çekti. Etrafa suyun sıçramasına aldırmadı. Angelina'nın üstüne yerleşip boynuna eğildi. Nazikçe öptü.
Angelina : Pekala ama olmaz Barty. Çıkalım. Daha beni giydirmen gerekli.
Barty : Peki...

Barty Angelina'nın saçını kuruladı  ve yanağını öptü.
Andrew : Lütfeeeeeeeeeğğğnnn!
Ellie : Nooooğğluuurr!
Angelina : Çocuklar yorgunum. Babanıza yalvarın.
Ellie ve Andrew annelerinin arkasından ayağa kalktı ve aynı ayna babalarına atladılar. Barty ikisini tutmak için büyük bir çaba sarf etti.
Andrew : Lütfen...
Ellie : Nolur?
Barty ikisine baktı. İç çekti.
Barty : Suyu doldurun.
Çocuklar sevinç çığlıkları ile banyoya daldı.
Angelina : Sana kolay gelsin.
Angelina sırt üstü yatağa uzandı ve gözünü kapattı.

Barty Ellie'nin saçını köpürtürken Andrew zaten yarısı kadar olduğu küvette yüzmeye çalışıyordu.
Barty : Ellie bitti. Andrew hadi bakalım.
Andrew oturdu. Barty onun da saçını köpürtmeye başladı. Ellie masumca dururken aniden ikisine su attı. Barty hızla üstünü tuttu.
Barty : Do-dondum.
Çocuklar kahkaha atarken Barty bir kez daha kendini küvete attı. Çocuklar üstüne oturdu ve kıkırdadılar.
Barty : Sayenizde 10 dakikada iki duş aldım.
Barty de oturdu ve çocukları yıkamaya devam etti. İş bittikten sonra Önce kendisi havluya silindi. Üstündekileri attı ve altına havlu bağladı. Önce Ellie'yi boyu kadar olan havluya sardı ve onu klozete oturttu. Ardından Andrew'ı havlu ile sardı. Yeniden odaya geçtiler. Angelina uyumuştu.
Barty : Sessiz olun Anneniz dinlensin. Geçin koltuğa.
Çocuklar söz dinlediler. Barty Angelina'nın dolabından bir şeyler bulup giydi. Ardından Andrew ve Ellie'ye kıyafetlerini giydirdi. Angelina'ya yaklaştı. Üstündeki battaniyeyi biraz daha üste çekecekken kıyafetindeki kanı gördü. Battaniyeyi geri çekti. Çocuklar çoktan yanına gelmişti.
Andrew : Baba annemin sırtına ne oldu?
Barty ikisine döndü. Onları yatağın ayakucuna oturttu.
Barty : Andrew da Kannagi'yi artık bildiğine göre...
Andrew : Tavandaki kişi mi?
Barty kafasını kaldırdı. Kannagi havada ters dönmüş uyuyordu.
Barty : Sayılır. Anneniz dün gece tam 16 yıl sonra yeniden Kannagi oldu. Sırtındaki kanatlar yeniden ortaya çıktı ve sırtına zarar verdi. Gözleri ve elleri de aynı şekilde zarar gördü. Bu yüzden sırtı kanadı. Şimdi ona pansuman yapacağım. İkinizin görmesini isteyeceğini sanmam.
İçeri Snape girdi.
Snape : Ne oluyor? Angelina'yı rahat bırakın.
Barty : Sırtı kanamış.
Snape kızına döndü. Sırtını görünce yanına diz çöktü.
Snape : Hmm... Kanatlarının bir süre açık kalması gerekli.
Barty : Pekala.
Barty Angelina'nın yanına oturdu. Onu kucağına çekti.
Barty : Angelina. Uyan hayatım. Sırtın kanamış. Pansuman yapmamız gerekli.
Angelina gözünü araladı. Ağlamaya benzer bir ses çıkardı.
Angelina : B-Barty. Canım çok yanıyor. Lütfen bir şeyler yap.
Barty : Yapacağım. Hadi üstünü çıkaralım.
Snape : Kanatların açık durmalı.
Angelina : Çocuklar?
Snape : Bence artık her şeyi görmeleri gerekli. Özellikle Ellie'nin.
Angelina çocuklara baktı.
Andrew : İstersen...
Ellie : Gözümüzü kapatırız ve hiç açmayız.
Angelina : Çok tatlısınız çocuklar. Ama dedeniz haklı sanırım. Artık her şeyi bilme vaktiniz.
Angelina zorla doğruldu. Göz yaşlarını sildi. Üstünü çıkardı. Barty ona yardım etti. Angelina yeniden uzandı. Gözlerini kapattı. Kendini biraz zorladı ve yeniden Kannagi'ye dönüştü. Kanatları, pençeleri ve kuyruğu ortaya çıktı. Gözünü yavaşça açtı ve diğerlerine baktı. Bir gözü beyaz, bir gözü siyah halde.
Snape : Şimdi pansuman yapabiliriz.

Angelina uyuyordu. Çocuklar ise koltukta annelerini izliyordu. Arada kanatlar kendiliğinden hareket ediyordu. Kuyruk hiç yerinde durmuyordu. Kannagi yanlarında havada süzülüyordu. Snape bir şeyler daha raftan indirdi ve kızının yanına gitti. Sırtına aldığı şişedeki iksirden döktü. Ardından parmaklarımnı iksire batırdı. Angelina hafif sıçrayıp uyandı ve kanatlarını çırptı.
Snape : Şşş. Sakin ol.
Angelina : Barty nerede?
Snape : Çocuklara yemek almak için gitti. Birazdan döner.
Ellie annesine yaklaştı. Yavaşça yanağına bir öpücük verdi.
Ellie : Seni suçlamıyorum anne. Güçlerin geçeceğini bilemezdin. Aksine annem olduğun için çok şanslıyım.
Angelina hıçkırarak Ellie'yi yanına çekti ve sarıldı. Andrew da diğer yanına geçti.
Andrew : Kardeşimi ölümüne koruyacağım Anne. Sen merak etme.
Angelina onu da kendine bastırdı ve alnını öptü.
Angelina : Meleklerim...

Barty Angelina'nın başında onu izliyordu.
Andrew : Güç almak o kadar zor mu?
Barty : Ya gen olarak alırsın ya da miras. Annene miras olarak geldi. Ellie mirastan gen olarak aldı.
Andrew : Anladım...
Barty : Ne düşündüğünü biliyorum. Bende de biraz zihinefendarlık var. Yıllar önce annene eğer güçlerini geri alırsa bana güç vermesi için ikna etmiştim. İyileşince hatırlatacağım.
Andrew : Peki...
Barty : Annen sana zararsız bir şeyler vermek isterse verir. Sağlık çok işe yarar ama seni ölümsüz yapar. Annen bundan nefret ediyor. Asırlar önce Baş Kannagi'nin kızı bu yüzden gücünü bırakmıştı. Sevdiği herkesin ölümünü görmüştü çünkü. Uçma o kadar fena değil. Öldürmenin kontrolü oldukça zor.
Andrew : Sen ne alacaksın?
Barty : Anneni ikna edip hepsini.
Andrew : Sence annem bana... Uçma verir mi?
Ellie : Eğer bende varsa ben veririm.
Barty : Annenden onay almalısın.
Ellie : Güçler benim gücüm.
Barty : Ama Andrew bizim çocuğumuz. Ve sen de öylesin.
Angelina : Andrew yükseklik korkun yok muydu?
Herkes yerinden sıçradı.
Barty : Korktum.
Andrew : Anne...
Angelina : Düşünürüm Andrew...