Tekrar Zeus'un odasındaydık. Ben oturuyordum, Adonis ve Kate'de ayaktaydı. Elim ayağım titriyordu bu olanlara alışkın değildim. Maria'nın getirdiği suyu içip sakinleşmeye çalıştım. Kate neden bunu yapmıştı. Oysaki ben ona hiçbir şey yapmamıştım, Pandora'nın kutusunu almak benim suçum değildi. Bunu ben istememiştim. Düşüncelerimi bölen sesle tekrar önüme döndüm. Zeus çok öfkeliydi. Elini masaya vurup konuştu.
"SEN NE HALT ETTİĞİNİN FARKINDA MISIN KATE?"
Kate Zeus'un bağırmasıyla yerinden sıçardı.
"O Pandora'nın kutusunu almak için büyü yaptı."
Zeus'un gözlerinden öfkesi okunuyordu.
"O bir ay tanrıçası Kate."
Kate isyankar sesiyle konuştu.
"O bir çaylak. Pandora'nın kutusunu daha bilgili birisine verebilirdiniz."
Zeus alaycı bir ses tonuyla konuştu.
"Mesela kime Kate. Sana mı.? Sen daha güçlerini kontrol edemiyorsun. Pandora'nın kutusunu nasıl koruyacaksın?"
Kate Zeus'un söylediği sözler karşısında ezildi.
"Böyle bir acemiliği yaptığına göre cezasına da hazırsındır diye umuyorum."
Kate'in gözleri korkuyla açıldı.
"Zeus bir daha böyle bir şey asla olmayacak. Lütfen bu seferlik affet. Bir anlık sinirle oldu her şey."
Zeus gülümsedi.
"Tabi öyledir Kate."
Ayağa kalkıp Kate'in karşısına geçti. Gözlerini gözlerine kilitledi.
"Şimdi bana senin için en değerli olan şeyi söyle."
Kate büyülenmiş gibiydi. Sakin bir ses tonuyla cevap verdi.
"Güçlerim..."
"Peki öyleyse. Senden güçlerini alacağım."
Zeus göz temasını geçtiğinde Kate kendine geldi. Sanırım Zeus birinin gözünün içine baktığında istediği şeyi söylettirebiliyor yada yaptırabiliyordu. Bu doğrultuda Zeus cezayı kendisi seçmiyordu. Tanrı ve tanrıçaların gözlerinin içine bakıp en çok korktuğu şeyi onlara ceza olarak veriyordu. Kafamda yanan ampül ile Zeus'un ceza verme yöntemini anlamıştım.
Maria nefessiz kalmaktan korkuyordu. O yüzden yılan onun bütün bedenini sardı.
Ares ölümlü olmaktan korkuyordu. O yüzden onu ölümlü yapmaya çalıştı.
Ben ailemi kaybetmekten korkuyordum. O yüzden bana en kötü kabusumu gösterdi.
Kate'de güçlerini kaybetmekten korkuyordu ve o yüzden güçlerini alacaktı.
Ben derin düşüncelere dalmışken kafamı yukarı kaldırdığımda Kate havadaydı. Zeus işaret parmağını kaldırmıştı ve Kate'in vücudundan kırmızı parlak bir toz bulutu Zeus'un parmağına geliyordu. Bir süpürge misali bütün güçlerini emiyordu. Aniden Kate yere düştü ve ağlamaya başladı.
"Zeus lütfen bana bunu yapma. Ben bu şekilde yaşayamam."
Hıçkırarak ağladığı esnada Zeus onun etrafına siyah bir duman yollayıp yok etti. Sanırım onu odasına göndermişti. Kate için üzülmüyordum bunu haketmişti. Benim oturduğum koltuğun karşısına geçip ellerimi tuttu.
"Böyle bir şey ile karşı karşıya kaldığın için üzgünüm Diana. Olanlardan sonra seni korumam gerekiyordu ama bir anlık dalgınlık işte."
Solgun çıkan sesimle ona cevap verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tanrıça-Gerçekler (TAMAMLANDI)
Fantasy"Tanrıça" üçlemesi birinci kitap. Mitolojik yaratıkların ve tanrıların olduğu bir boyut.. Bu boyut sadece Tanrıçalar da bulunan anahtar ile açılır ve ayna yoluyla seyahat edilebilmektedir. Fakat boyutta Diana'yı bekleyen şeyler oldukça karmaşıktır...