Telefonu kapattıktan sonra adım seslerini dinlemeye başladım. Birkaç adım sonra aradığım kıvırcık karşımdaydı.
"Abla hayırdır, bir şey mi oldu?"
Hâlâ abla diyor Allah'ım...
"Oldu Ege'cim oldu. Bana abla diye diye olmayan psikolojim çöktü."
"Nasıl yani?" Cidden anlamamış gibi bakıyordu.
"Oğlum sen niye bu kadar safsın?" diyerek ayağa kalktım ve engellemesine izin vermeden saçlarını karıştırdım.
"Kapıda kaldım. Canım sıkıldığı için de çalıştığın pastanenin kuruluş tarihine kadar bulup seni çağırdım."
"He, tamam."
"Gel hadi şuraya, gel!" diyerek kapının kenarındaki merdivene oturup yanıma çağırdım. Apartmanın üst katında kimse olmadığı için şanslıydım.
O da yanıma oturunca getirdiği paketi açtım.
"Abla parayı verseydin?" diyince hızlıca ona dönüp gözlerimi kocaman açtım.
"Vay şimdi böyle mi olduk Ege Bey!"
"Ha?"
"İşine gelince 'abla bana kız ayarla', sonra gel, 'parayı öde', vay..." Tebrikler Arel Hanım! Sırf para ödememek için yaptığınız rol Oscar'a layık görüldü!
Geri zekalı...
Sus lan sen! İç ses bozuntusu!
"Abla ben ne yapayım?"
Bunun canı mı sıkkındı? Habire gözlerini kaçırıyordu.
"Ne oldu bakayım sana?"
"Hiç."
"Anlat lan. Abla diyorsun o kadar!" Omuz silkmekle yetinince kolumu omzuna attım ve gülümsedim.
"Sınav stresi işte..." Sınava cidden az kalmıştı, normaldi böyle olması.
"Sen neden çalışıyorsun ki? Hem okulun yok mu senin?"
"O biraz karışık. Okula bir yıl erken verdiler beni. Geçen sene de sınava giremedim. Bir yıl çalışayım dedim. Okul bitti yani. Çalışma ise..." diyip sustu.
O an beynim çalıştı sanki.
Sende beyin ne arar lan gevşek?
Allah'ım milletin iç sesi destekler benimki gömüyor. İadesi falan yok mu bunun?
Ben daha konuşamadan o konuştu. "Durumlar çok iyi değil. Abim iki evi birden idare etmekte zorlanıyor. İşleri de çok iyi gitmiyor. Ona yardım etmek istiyorum ama elimden yalnızca çalışmak geliyor. Aklım karışık sadece biraz."
Hayatımızın en güzel yaşlarında çektiğimiz çileye bak ya!
Fazla haklı yapmışlar bu iç sesi?
"Üzülme be kıvırcık! Sen oku, abini mutlu etme işi bende!" diyerek başını omzuma yasladım. Hiç öz kardeşim olmadı. Ablalık nasıl yapılır onu da hiç bilmiyorum. Sadece bildiğim bir şey vardı; Eğer Ege bana 'abla' diyorsa onun ablası olacaktım.
Ay çok mu duygusal oldu ne?
Allah rızası için şu iç sesin kapatma tuşu nerede, biri onu söylesin?
"Yedek anahtar yok mu?" Aniden beyin gelen Ege'ye baktım.
"Doğru lan yedek anahtar diye bir şey var! Öykü yaptırmıştı. Acaba nereye koydu ki?" diyerek kalktım. Başımı kaldırınca habire yanıp sönen lambayı görmüştüm.
Yok artık burada da değildir!
Oladabilir...
Normal insanlar anahtarı paspasın altına koyar.
Ama biz normal değiliz!
Gözlerimi ampulden çekip ayakkabılığa baktım. Bir süre bakıştık.
"Abla ayakkabılığın namusuna mı göz koydun ne yapıyorsun ya!"
"Sus lan kıvırcık!"
Az daha bakışsanız evlenme teklif edecektin, geri zekalı.
Yok bu iç sesin hatları karıştı kesin!
Ayakkabılığı açıp Öykü'nün en pahalı ayakkabısını buldum. İçeri ayakkabı girmez diye tutturduğu için tüm ayakkabılar buradaydı.
Fakir gibi hissediyorum onun yüzünden!
Fakirsin zaten.
Az kaldı sana da koyucam şimdi he!
Anahtarı bulunca kapıyı açtım ve içeri girdim. İçerisi de sıcakmış ya.
"Abla parayı verseydin!"
"Oğlum girsene içeri!"
"Yok abla işten atılmayayım. Ver sen parayı."
"İyi tamam tamam. Kaç para üç ekler?"
"30."
"Af buyur?"
Yaklaşık yirmi dakika kavga ettikten sonra içim acıya acıya verdim parayı. Bir de eklerden birini verdim garibana.
Garibanın yüzü gülür mü?
Bak nasıl gülüyor!
Tam Ege'ye el sallayıp gönderecekken karşımdaki Öykü ile durdum. Öykü tatlı bağımlısıydı ve elindeki ekleri görmüştü.
Heh, buyrun cenaze namazına...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
18. Bölüm olmuş lan. Neyseh
Ay mükemmel bir yerde bitirdim yine!
2 bölüm şeklinde atmayı çok seviyorum.
Nasıldı bölüm?
Umarım kitabı okurken yüzünüz gülüyordur çünkü en büyük hedefim bu.
Aşağıdaki gariban yıldıza tıklayalım lütfen. Yorumlar da gelsin.
Hadi görüşürüzzz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Avukat Bey -Texting- ✓
ComédieSiz: Avukat Beeeeey Avukat Beyciğim: Buyurun? Siz: Bekar mısınız? Avukat Beyciğim: Pardon? Siz: Klavyeme tüküreyim bakar mısınız yazacaktım ben... Siz: Kusura bakın. Siz: Yine de cevap verin bari bekar mısınız? Kapak Tasarımı için @esraav20'ye teşek...