Bir kaç saat sonra
~~~~~~~~Ash Landers
-Neden bu kadar geç sürdü fazla zamanım yok son 10 dakika içinde gelmezlerse gidiyoruz.Ciel
-Bende anlamadım böyle yapmazlardı ben bi mutfağa bakıb geri dönücem.Ayağa kalkıb salonun kapısına doğru ilerlerken beni kolumdan tutarak arkaya çekti.
Ash
-Bende geliyorumBaşıma onaylarcasına salladım.
Tch..zaten belliydi geleceği.Bir şey demeden mutfağa girdik.Girdiğim an Finnian beni kendine doğru çekti. Ve aniden kapıda bir şey patladı.Sis çekildikden sonra Asha baktığımda yüzünün yarısı erimişti.Kusacak gibi hissetdim.Bardroy elindeki silahla ona vurmaya çalışıyordu.Finnianda eline geçen tüm ağır eşyaları ona doğru atıyordu.Ama ona bir şey olduğu yoktu.
Kafamı kaldırıb saate baktığım saat çoktan 23:58 olmuştu.Ama Sebastian ortalıkta yoktu.Sebastianı çağırmayı denedim ama işe yaramıyordu.Bir kaç kez denedikden sonra yapa bilmiştim!
Sebastian 5-10 dakika içinde burada olucaktı.Umarım o zamana kadar baş edebilirim bununla.Ash
-Bu kadar saçmalık yeter.Sinirlerim bozulmaya başladı.Beni aniden tutub kendine doğru çekti.
Ne kadar kollarında beni bırakması için
çabalasamda işe yaramıyordu. Malikaneden çıkacakken Sebastianla karşılaştık.Onu gördüğüm an o kadar çok sevinmiştim ki hemen üstüne atlayıb sarılmak istedim.Ama pek mümkün durmuyordu.Ash aniden beni önüne alıb elini gömleğimin içine attı.Ash
-Ne oldu Sebastian Michaelis? Küçük sevgiline dokunduğum için kuduruyorsun şimdiden. HahaSebastian
-Pis ellerini çek efendimin üzerinden.Sebastiana baktığımda sinirden gözleri alev almıştı.Ash beni bırakmayınca Sebastian üzerimize doğru geldi ve ani bir haraketle beni kendine doğru çekti ve biraz geriye çekildi.Üstümü düzenleyib önümde dikildi.
Ash
-Sebastian işimi zorl-Sebastian sözünü bitirmesine izin vermeden onu yukarıya fırlatıp yumruklamaya başladı.Ash zar zor karşılık vermeye çalıştı ama Sebastian o kadar sinirlenmiştiki öldüresiye yumrukluyordu.Biraz sonra Sebastian durdu.Ash a baktığımda yüzü paramparça olmuştu.Sebastian Ashı bırakıb bana doğru ilerledi. Beni kucağına aldı bir şey demeden malikaneye doğru ilerledi.Ona baktığımda hâla sinirliydi.Bir şey demedim.Odama doğru yönelib içeri girdi ve beni yatağa oturtdu.Üstümü değiştirib odadan çıktı. Yanımda kalmasını isterdim. Neden siniri geçmedi anlamadım. Bana mı kızgındı acaba ? Ben ne alaka. Ayağa kalkıb pencereden bahçeye doğru baktım Ash çoktan gitmişti. Yatağıma geri dönüb uykuya daldım.
~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~Sabah saat 06:00
Sebastianın sesiyle uyandım.Gözlerimi açtığımda yatağıma oturmuş saçımı okşuyordu.Biraz şaşırmıştım ama hoşuma gitmeye başlamıştı bile.
Sebastian
-Günaydın genç efendim.Ciel
-Günaydın..Onu öpmek istiyordum.Ayağa kalkıb ona yakınlaşacakken Sebastian ayağa kalkıb kiyafetlerimi getirdi.Biraz üzülmüştüm.Üstümü değiştirdikden sonra dışarıya çıktı. Bende çalışma odasına geçtim.
~~~~~~~~~
~~~~~Dosyalara o kadar çok odaklanmıştım ki saatten haberim yoktu. Akşam 11 olmuştu. Oturduğum yerden ayağa kalkıb odadan çıktım ve odama doğru ilerledim.Odaya varınca içeri girdim. Yatağımın üstünde bir kutu olduğunu fark ettim.Oraya doğru ilerleyib kutuyu açtım.İçinde kelepçe ve tüylü bir şeyler vardı.
~~~~~~~~~~~~~
Devam edecek
~~~~~~~~~~~~~