7. Bölüm

1.5K 98 4
                                    

İyi Okumalar..

Genç adam tapınaktan içeriye girerken duyduğu ezgileri hoşnutluk içinde dinlemeye başlamıştı. İlahiler yükselirken başındaki pelerini daha da yüzüne çekmişti. Tanınmak istemiyordu sadece keşfetmek istiyordu. Aniden yükselen sesle genç adamın gözleri sesin sahibine çevrilmişti. Üzerinde ki beyaz elbisesi tüm vücudunu sarıyordu. Daha yakından incelemek için adım adım öne yaklaşmıştı adam.

"Sen İsis, tüm kainatın ışığısın tüm kainatın annesi. Ruhların kraliçesi sesimi duy ve bize gel. Sen hep olansın, hep olacak olan;
Hiç bir fâni senin örtünü aralayamaz." sesinin güzelliğine kapılan adam kadının tüm kıvrımlarını izledi büyük bir hayranlıkla.

Ellerinde bulunan hançerleri iki yana açtığında kollarının altında bulunan İsis kanatlarını açmıştı. Kuş kanatları kadar güzel işlenmiş bu iki kanat üzerine vurulan ışıkla tüm tapınak aydınlanmaya başladı. Aynalardan yansıtılan ışıklar kadına çevrilmişti. O sırada yükselen davul sesleriyle etraf kararırken ateşler kadının bulunduğu sahnenin arkasından yükselmişti.

Dansına başlamıştı ateşler içinde gözüken kadın.

"Kâinatın efendisi beni aşkınla kutsadın. Senin yolunda olan ışığını kaybetmişlere sesleniyorum.
Tanrıçanız size kudret bahşetti ışığa dönün." kadının bilekleri nazikçe kıvrılırken ellerindeki parlayan hançerleri gözlerinin önüne getirmişti. İki metalin arasından halka bakarken gözlerine çekilmiş sürme ona ayrı bir güzellik katıyordu. İki elini çapraz şekilde göğüsüne koyarken Ra'yı selamlamıştı.

"Tüm âlem bizim aşkımızı konuşur, kavuştur bizi Ra. Osiris'le hayat bulacağım dillerde destan olacağız. Aşkımın haykırışları bunlar." Güneş ışıkları tekrar tapınağın içine süzülürken İsis yükselmeye başlamıştı. İki kolunu yine açan kadın bu sefer yukarıya yükselmişti. Herkes hayranlık içinde bu kadını izlerken adam büyülenmiş gibiydi.

Kadın havada süzülürken yavaş yavaş iniyordu sahneye doğru. O an da yükselen alkış sesleriyle yerinde irkilmişti genç adam.

"Tanrıça İsis yolunu açık etsin." yükselen sesle tüm sesler kesilirken genç adam bulduğu duvarın arkasına geçmişti hızlıca.

Firavun yerinden kalkarken herkes gibi o da selam vermişti. Gösteri bittiği için sıkılmış olan Firavun tapınağı terk ederken onu selamlayan başlar tek tek kalkmıştı.

Gözlerini başını kaldıran kadına çevirdiğinde gördüğü yüzü asla unutmayacağına yemin etmişti.
Nefes nefese kalmıştı genç kadın. Gösterisini kusursuzca yapmak için elinden geleni yapsada Firavun her zamanki gibi beğenmemişti. Canı sıkılan genç kadın ön tarafta bulunan ailesine doğru yürümüştü sıkıntı içinde.

"Bu sene yapılan gösteri kusursuzdu ama efendimiz yine beğenmedi. Rahip İmhotep beni cezalandıracaktır." deyip etrafta gözlerini gezdirdi.

Herkes memnun şekilde gösteriyi konuşurken mutluydular. Heyecanla birbirlerine bir şey anlatan insanlardan gözleri birine takılmıştı.
Bir duvarın arkasında yüzünün yarısı görünen adam gözlerini ona dikmiş izliyordu. Gözlerini kısan kadın net görmek istesede adam aniden hareket ederek başına çektiği siyah pelerinin şapkasını iyice öne çekip tapınaktan hızla çıkmıştı. Onun arkasından koşarken ailesinin tüm seslenmelerini kulak ardı etmişti genç kız.

"Sende kimsin dur orada!?" diyen kızla genç adam arkası dönük şekilde yerinde durmuştu.

"Neden beni görünce kaçtın?" diyerek yaklaştığında duyduğu sesle durmuştu genç kız.

"Ben benim fakat senin kim olduğunu öğreneceğim günü bekle. O gün geldiğinde tıpkı bugün yükseldiğin gibi zirveye yükseleceksin." diyen adam hızla uzaklaşmıştı.

Çöl ÇiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin