Kahraman bakış açısı
Eleven'a telepati yoluyla ulaşmıştım. Eleven beni farketmiş olacak ki kendisi de bana ulaşmaya çalışıyordu. Şu an boşlukta beraberdik.Lexi: Eleven Nancy'nin kanı işe yaramıyor! Biz burada kapalı kaldık. Ruslar her an gelebilir!
Eleven: Tamam, sakin ol. Şimdi ben elimi keseceğim ve sen de gelmeye çalışacaksın. Anladın mı?
Lexi: Buna gerek yok...
Eleven: Yapıyorum Lexi!Eleven konuşurken çığlık sesi gelmeye devam ediyordu. Eleven'ın odağı bozulmuş olacak ki yavaş yavaş yok olmaya başladı.
Lexi: Siktir, Eleven!
Dustin: Ne oluyor?
Lexi: Yok oluyor!Eleven iyice yok olmuştu. Boşlukta tek başıma kalmıştım. Gözümdeki kumaşı çıkartıp burnumu sildim.
Erica: Ne oldu? İnek arkadaşların yardım etmiyor mu?
Lexi: Orada bir şey oluyor. Nancy'nin çığlıklarını duydum.
Steve: Nancy mi? Ne oluyordu Lexi!?
Lexi: Bilmiyorum! Bilsem söylerdim değil mi!?
Steve: Başları belada olabilir, bir şey yapmamız gerekiyor.
Lexi: Oha gerçekten mi? Asla düşünememiştim.Kapı sesini duydum. Ruslar gelmiş olmalıydı. Ya ölecektik ya da... Ya da onlar ölecekti. Ses çıkartmamaya çalışıyorduk ki Dustin hapşırdı. Steve bir küfür mırıldandı. Sessizce konuşmaya başladım.
Lexi: Dustin ve Erica ikiniz buradan gidip bir çıkış yolu arıyorsunuz. Steve ve Robin ise siz de çocukları kollayın. Ben de yine yaptığımı yapacağım.
Steve: Kendini öldürtmek mi istiyorsun? Çok fazla güçlerini kullanınca ne olduğunu çok iyi biliyoruz.
Lexi: En azından korunmuş olup, ölmüyoruz. Gücümü fazla kullanmış olup, beni alırlarsa siz kaçın anladınız mı? Kaçın. Ben her türlü kurtulurum.
Steve: Çok zor şeyler istiyorsun.Tam konuşacaktım ki havalandırma kapağının açıldığını gördüm. Telekinezi ile adamı uçurdum, kısa süreliğine Dustin'e dönüp;
Lexi: Gidin! Hemen şimdi!
Dedim. Dustin ve Erica uzaklaşmaya başladı. Ben ise havalandırmadan çıkıp Ruslara baktım. Bir iç çektim. Kolaydı. Sadece, neden böyle saçma şeylere gücümü kullanıyorum ki?
Lexi: Ben sizi öldürmekten sıkıldım. Siz bizi öldürmeye çalışmaktan sıkılmadınız. Nasıl bir şeyin içindeyim ben!?
Rus silahı sıkacaktı. Öncelikli davranıp silahlarını düşürdüm. Benim üzerime koşmaya başladılar. Çığlık atıp yere çöktüm. Tüm Ruslar uçmuştu. Benim başım dönüyordu. Her zamanki gibi "Gücün dezavantajları part 1" Bu acıyı çekmek zorundaydım. Her ne kadar güç kullanmış olsam da buna katlanmak zorundaydım. Dr. Brenner'ın amına koyay-
Tamam sustum.
Steve: Lexi hemen buraya gel! Koş!
3-4 tane daha Rus geldi. Gücümü kullanırsam bayılacağım barizdi. Ama yapmam gerekiyordu. Ruslar gelir gelmez onları patlattım. Bekleyemezdim. Başım dönüyordu. Steve yanıma geliyordu. Sadece Steve değildi. Ruslar da geliyordu. Son gördüğüm şey ise Rusların Steve'i yakalamasıydı.
İlahi bakış açısı
Oluşan canavar Nancy'e doğru gidiyordu. Nancy yangın merdiveni kapısını açmaya çalışıyordu. Arkasında bir şeyler vardı. Nancy en sonunda orayı açıp koştu, tabii ki canavar da arkasından. Koşuyorlardı.Canavar Nancy'ye yetişmiş sayılırdı. Nancy bir odaya girip kapıyı kapattı. Ama şöyle bir sorun vardı. Canavar sıvı hâle gelebiliyordu. Kapının altından geçiyordu. Nancy bunu hesaba katmamıştı.
Nancy: Aman tanrım! Jonathan...
Jonathan ise Nancy'nin olduğu odanın önüne geldi. Kapıyı açmaya çalışıyordu. Canavar tekrar birleşip eski hâline geldi. Nancy'i duvara fırlatıp üstüne yaklaşmaya başladı. Eleven kapıyı kırdı. Tam zamanında yetişmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Why me?
Fanfic𔘓 Steve Harrington | Angst ⇘ Ailesi 5 yaşındayken gözleri önünde öldürülmüş ve bir denek olarak kullanılmaya başlanmıştı. Dr. Martin Brenner küçük kıza binlerce deney yapmıştı. Sadece ona değil onunla beraber, Dr. Martin Brenner'ın kaçı...