bugun minhoyla birlikte changbin ve felix ikilisiyle bulusacaktik. garip hissediyordum cunku onlar bir ciftti. biz ise ne oldugunu bilmeyen bi ikiliydik. bir yandan da heyecanliydim. changbin ve felix ikilisini goren minhonun aklinda belki bir seyler alevlenirdi.
evet ilk adimi atmaktan korkuyordum. kendime guvenmiyordum bu konuda ya da reddedilmekten korkuyordum. bilmiyorum. minho tum iliskimiz boyunca cesur davranan taraf olmustu ama her seyi yavastan almak istedigini de soylemisti bana. herhangi bir davranisimin onu rahatsiz etmesini istemiyordum ve bu yuzden kendimi geri cekiyordum. zaman birakacaktim. bu zamana kadar yaptigim gibi..
changbinle aksam 7-8 civari bulusmak icin anlasmistik. changbinin favori mekanina gidip bir seyler icecektik. changbin buralari iyi bilirdi. universiteye baslamadan once de burada yasiyordu. aile evi fakulteye yakin olmasina ragmen bir ise girip ayri eve cikmisti. evet hepsi felixle basbasa kalabilmek icindi.
felix icin her seyini gozu kapali verirdi. bir saniye bile dusunmezdi. cidden masallardaki gibi bir iliskileri vardi. felix de ayni sekilde changbine cok deger veriyordu. felix sevgisini daha fazla gosteren tarafti. changbin ise sadece belli basli anlarda gosteriyordu sevgisini. minho ile benim iliskim gibiydi yani. minho daha cekingen tarafti bu konuda. kim bilir belki ilerde onlar gibi guzel bir iliskimiz olurdu.
saat aksam 7'ye yaklasiyordu. minho beni yurdun onunden alacakti ve birlikte mekana gececiktik.
dizleri yirtik siyah kotumun ustune beyaz bir tisort gecirdim, onun ustune de deri ceket giyip kombinimi tamamladim. minho parfum kokularina hassas oldugunu soylediginden beri parfum kullanmiyordum, bu yuzden elimdeki parfum sisesini yerine biraktim. telefonun titresimiyle minho'nun geldigini anlayip hizla kendimi disari attim. hafiften yagmur ciseliyordu. bu yuzden siyah botlarimi ayagima gecirdim ve merdivenlerden indim.
tam karsimda bana dogru siritan bir kedi vardi. evet lee minho'dan baskasi degildi o kedi. hemen yanina kostum kucuk adimlarla. kollarini acmis beni bekleyen bedene simsiki yapistim. biraz fazla sarilmis olacagim ki minho arkaya dogru sendeleyip dengesini kaybetti. hemen belinden kavrayip dusmesini engelledim. bir nefes kadar yakindim simdi ona. burun uclarimiz birbirine surtunuyordu ama bu guzel ani bozan kisi minho olmustu.
"yurdunun onundeyiz! toparlan cabuk."
"umrumda degil seni opmek istiyordum."
"tamam sonra opersin chan! yuru hadi."
sonrasi icin soz aldigimdan dedigini ikiletmeden pesinden kostum. changbinlerle bulusacagimiz mekana dogru yuruyorduk. buca'nin dar kaldirimlarinda minho onden ben ise hemen pesinden yuruyordum.
mekanin onune geldigimizde kenarda durup changbini aradim.
icerde bizi bekliyorlardi. konumlarini tarif ettikten sonra minhoyu da kolundan tutup iceri cektim, icerisi disaridaki hafif sogugun aksine ilikti. icim isinmisti.hemen changbin ve felixin oldugu masaya dogru yuruduk. gulumseyerek bize bakiyorlardi. minho utanmis olacagindan ceketimin kenarindan bana tutundu. ben de elimi onun ustune koyup onu sakinlestirmeye calistim.
minhoyla tek ortak ozelligimiz buydu sanirim. yeni ortamlara girince asiri cekingen olmak. bu yuzden onu cok iyi anlayabiliyordum. elini biraz oksadiktan sonra hafifce kafami cevirip yuzune baktim. yere bakarak yuruyordu. neyse ki geceyi changbin gibi disadonuk biriyle ve onun sosyal kelebek sevgilisi felix'le gecirecektik. bu yuzden de minho'nun masaya oturduktan sonra gerginliginin azalacagini biliyordum.
changbinlerin oturdugu masaya gelmistik sonunda. changbinle neredeyse bir aydir gorusememistik. hemen ona sarildim once. siki bir kucaklasmanin ardindan nazikce felixle selamlasip sarildik. felix'i daha once 3-4 defa gormustum ama cok sicakkanli biri oldugu icin hemen kaynasmistik. minho da changbin ve felix'le utangacca selamlastiktan sonra hemen benim yanima oturdu. kimseyle goz goze gelmemek icin caba sarf ediyordu. changbin bunu anlamis gibi hemen ilgiyi kendi ustune cekip konusmaya basladi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
only love can hurt like this | minchan
Fanfictionyurtta twice dinleyen top hanginiz? [texting-duzyazi]