10 dakika boyunca karın ağırlıklı dövülmüştük. Vücudum şimdiden pişman olmuşbana saydırıyordu. Ama bu saatten sonra vazgeçmeyecektim. Sahi ben salakmıydım. Neyse çıktık bir yola devam edicez. Ege defalarca karşı çıktı ama kimsenin onu takmadığını görünce vazgeçti. Egitimli oldukları için neremize vurmaları gerektiklerini biliyorlardı. Genelde boşluğuma vuruyorlardı. Şimdi biraz izin vermişlerdi kendimize gelmek için. Burnumdan akan kanı silmek isterdim ama elim bağlıydı.
"Anamızı siktiniz valla." Dedim zorlukla. 5 dakikadır nefes almaya çalışıyorduk.
"Daha yeni başladık devrem." Diyen kenana bakmaya çalıştım ama kafamı kaldıramıyordum. Daha zor şeyler yapıcaklarını anlamıştım. Acaba vazmı gećseydim."Bu yaptığınız ne kadar mantıklı. Yanlış birşey yapsanız kemikleri bile kırılabilir. Yeter bu kadar hadi gidiyoruz Alev." Dedi sert sesiyle Ege. İsterdim ,gitmek isterdim ama zorundaydım. .
"Tamam Ege sen git. Birazdan çözerler bizi zaten vazgeçtim ben. Ama piskoloji çalışırız biraz birazda atış sen git ben gelirim yarın."
İnanmayan gözlerle baktı.
"Sabah giderim." Dedi net bir sesle.Elektirik makinasını ayarladıklarını gördüm. Yutkundum hadi bakalım. Ege farkedince gözleri fal taşı gibi açıldı.
"Olmaz. Bak Alev ona izin vermem. Eğer fazla uygularlarsa ne olucağından haberiniz varmı sizin . Kafayımı yediniz. Bu kadarı fazla. Onu yaparsanız senide alır giderim buradan. Ablana'da herşeyi anlatırım. Bu ne ya. Alt tarafı ajansınız amına koyayım. Abarttınız ya!" Yüksek çıkan sesiyle gözlerimi kapattım."Tamam onu yapmayalım. Çözün bizi. Gölde antrenman yapalım biraz." Sakin sesimle söylediklerim Ege'ye rahat bir nefes verdirmişti.
"Sen ne dersen onu yapalım devrem. Patron sensin bu gün." Bizi çözdüklerinde aklıma bir fikir geldi.
"Elimizi ve ayaklarımızı bağlayıp göle atın bizi. Yüzerek karşıya geçip gelelim." Dedim emir verir bir tonda. Dediğimizi yapıp attılar. Vücüdümu haraket ettirerek yüzmeye çalıştım. Gerçekten zordu. Bunu eğitimlerdede yaptığımız için alışkındım. Burnumuzdan akan kanın suyun rengini kırmızıya çevirdiğini gördüm. Gözlerimi kapatıp devam ettim.
________________________________
Ege'nin olay çıkarmasından sonra eve gelmiştik. Orada hemen üzerimi değiştirip yüzümdeki kızarıkları kapatmıştım. Kapıdayken ablama burnumdaki kanı durdurmak için duran pamuğu ,saclarımın ıslaklığını ve kıyafetimin neden değistiğini nasıl açıklayacağımı düşünüyordum. İşte bu!
Aklıma gelen fikirle Ege'ye döndüm. Ona çok sinirliydim ama bunu şimdilik bir kenara bırakabilirdim."Yürü,senin yüzünden herşey batmasın diye tekel'e gidiyoruz." Dedim sinirli bir sesle. O da ne yapacağımı anlayarak arabanın kapısını açtı. Tekele gidip bir şişe viski aldık. Yarısından fazlasını içip birazınıda boynuma kollarıma sürdüm. Artık hazırdım.
"Bana bak, ben sarhoş numarası yapcam. Sende çok içti durduramadım. Dengesini kaybedip havuza düştü burnunu havuzun kenarına vurdu diyceksin tamammı. Sen neden ıslak değilsin diye sorarlarsa kenan kurtardı diyceksin tamam mı?"
"Tamam." Sesi hala sinirli geliyordu. Sikicem valla ya! Sinirli olması gereken bendim, bu daha sinirli. Arabaya binip eve geldik.
"Bismillah." Diyerek kapıyı çaldım. Kendimi Ege'ye yasladım. Ablam kapıyı açınca şok geçirdi."Allah belanızı versin! Ne bu hal Ege!" Diyerek bağırmaya başladı ablam.
"Abla bi içeri girelim anlatıcam herşeyi." Diyerek içeri girdi Ege.
"Abla! Kenan beni nasıl kurtardı görmen lazımdı. Ayyy kollarım yok. Abi! Buraya gel." Bağırışlarımı duyan Mert buraya geldi.
"Noldu amına koyayım! Alev! Ege bu ne hal,demedimmi ben sana birşey olmayacak diye sıpa!" Kendimi koltuğa attım. Masadaki çerezleri ağzıma attım. Sonra sanki boğuluyomuşum gibi yere tükürdüm.
YOU ARE READING
Alev'den doğan Kül
Teen FictionYurtta büyüyen 4 arkadaş. Onları nelerin beklediğinden habersizdir. Alev,Melek,Ege ve Mert. Canları çokca yanıcak bu hikayede. Peki siz onlarla acı çekmeye hazırmısınız. Hazırsanız sizi hikayemize alalım. !!!Bu bir Alev'in küle dönmesinin hikayesid...