Aşma ötesine geçme, başkasının hakkına el uzatma
saldırı,
namusuna saldırma , sarkıntılık...
Bunların hepsi tecavüz kelimesinin tanımıydı.
Tecavüz neydi ?
Hukuka göre değil ! Vicdanına göre ...Senin olmayana el uzatmak,
karşındakini güçsüzleştirmek,
istenilmeyeni yapmak.Böyle de tanımlayabilirizSeni rahatsız eden bir bakışta tecavüz olabilir miydi? Gözlerini karşındakinin her yerinde edepsizce dolaştırmak, pis pis sırıtmak,
sözleriyle aşağılamak ,
küçük görmek, ağzından çıkan her kelimeyle hayatını alaşağı etmek...Peki zorunlu tavizler , tecavüz olur muydu? Gizli tecavüz mü demeliyiz?
Artık kendinden vazgeçtiğin ve karşındakine feda ettiğin bedenin , tecavüz olabilir mi?Hissetmediğin sadece zorbalık görmemek için verdiğin, ya da güya mutlu huzurlu evlilik hayatına devam edebilmek için verdiğin vücudun! Olmaz mı?
İstemediğin kişiyle sadece , uygun görüldüğün , başkaları karar verdiği için bir araya getirildiğinde sana kim tecavüz etmiş olur ?
Verildiğin kişi mi , ailen mi, yoksa toplum mu ? Hiçbiri mi, hepsi mi?Yüksek mevkilerde gözü aç, zihni bozuk kişilerin küçücük bedenlerle oynadığı oyunlar kaç kere ifşa edildi, kanıtlandı ve bütün deliller yok edildi Yani
"Bir kereden bir şey olmadı"
Değil mi?
Çünkü namus dediğimiz şey güçten, paradan,
siyasetten çok daha önemli değildi.Bu eziklerin karşı çıkabileceği bir şey degildi!Çıkarlar olduğunda tecavüz tabi ki görmezden gelinebilirdi.
Tecavüz dediğinde hakkına girildiğini düşünüyorsan, etkisiz kalıyorsan, yaşadıklarının sonunda kin , öfke,çaresizlik hissediyorsan , hayır dememenin , sessiz kalmanın , durduramamanın bir önemi yoktur.
Bu dünyada fail ve mağdur hep iç içe yaşar.
Mahkemeye , polise gerek yoktur. Çoğu zaman bir koca,, bir sevgili , bir baba ,
bir patron , bir komşu,
bir iktidar...
İçinde güçlünün olduğu her yerde ezilecek bir tabaka mutlaka olur.
Tecavüz görmezden gelinen, mağdurda hep bir suç aranılan hayatımızın en ilkel konusudur.
Maalesef ne kadar medeni olsak da toplumlarda tecavüz olayında suçludan çok mağdur damgalanır....
Bunun için kadın olsun, erkek olsun, çocuk olsun susarak sessiz kalanlar tecavüzle yaşamayı öğrenirler.Toyan , kendini bildi bileli babasından şiddet görüyordu.Bir tokadın ne zaman ve ne nedenle vurulacağı hiç belli olmazdı. Sevmesini beklediği o eller hep hayatının kabusu olmuştu.
Babası karşısındaki kişiye güldüğünde ve biraz ilgi gösterdiğinde , o küçük çocuk sevgiye aç gözlerle Onu izlerdi . O yüzün ona da güldüğünü , kucaklayıp öptüğünü , saçını okşadığını hayal ederdi..
Beş yaşlarındayken bütün masal kahramanları onun için baba olurdu.Oğlunu çok seven, onunla vakit geçiren, oğlum diye seslenen bir baba... Çalışanlar çocuklarını kucağına alıp severken hayranlıkla onları bir köşeden izlerdi.Küçülürdü olduğu yerde, görünmez olurdu.Farkında olmadan elleriyle tırnak kenarındaki etlerini parçaladığında . hangisi daha çok acıtırdı canını, kanayan parmaklarımı yoksa kalbini oyup geçen babam oğlum diye sarılıp kucaklaşmalar mı ?Bunlar küçücük bir çocuğun hayatına yapılan bir tecavüz değil miydi? Bedenine uygulanan şiddet, hak etmediği sevgisizlik, ele geçirilen bir hayat. Küçükken çok düşünürdü neden sevilmediğini.
Aklı ermezken , ona yavaşça
sokulur, babasına dokunmak isterdi. Dokunursa dayanamaz belki babası da dokunurdu. Olmazdı ! O küçük teni , hissetmezdi bile.Eliyle iterdi , bir köpeği iter gibi.Bazen odada uyumuş rolü yapardı.Kapatırdı gözlerini beklerdi , mutlaka seviyor olmalıydı babası sertti ama yüreğinde saklıyordu sevgisini.Buna inanırdı. Kucağına alıp götürür müydü odasına, öper miydi yanağından? Hayatı boyunca bir kere de olsa kucağına almadı.Yanağından öpmedi, oğlum demedi.
Bir vebalıyı dürter gibi dürterdi. Annesine ya da bir hizmetliye seslenirdi, kaldırın şunu burdan!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dönüşüm
Aktuelle LiteraturBazen yollar hiç ummadığın şekilde kesişir.Herkesin dönüm noktaları vardır. Kimi onları farketmeden yoluna devam eder.Kimi girdiği yolda dönüşüme uğrar.Acaba hangisi bu yola devam edebilecek kadar cesur olacak ?