XXV| PÂYİDAR

60 7 0
                                    

Sadece ritimler ölene dek birbirini takip eder..

(Motive)

Koyu kırmızı rujumu de sürünce tam olmuştum. Evet hayatımda bir ilk yapıp nalanın elbiselerinden birini giymiştim. Kırmızı dar askılı ve yırtmaçlı elbise çok güzel di.. ama fazla açıktı. Nalan emire oyun oynamak istedi. İkimiz de aynı elbiseyi giyip aynı makyajı yapmıştık. Seslerimiz bile bu kadar benzerken bakalım ne tepki vericekti?

Nalan bana yolu tarif ederken gözümü yoldan ayırmadan,
"Bak sakın isimlerimizi kullanmayacağız yoksa her şey bozulur ikiz." Diyince nalan kıkırdadı.

"Sen merak etme o iş bende sen sabah işteyken ben prova bile yaptım."
İşte benim ikizimden beklenicek haraket.

Yolun geri kalanında nalan sadece heyecanlanıyordu. Ben ise umursamazca arabayı sürüyordum..
Navigasyon'un getirdiği adrese gelmiştik. Zaten nalan da daha önce gelmiş ancak ben yine de navigasyon açmıştım. Aptal kız heyecandan adını bile unuttu. Büyük ve güvenlikli siteyi geçtikten sonra A-Blok yazan binaya girdik. Nalan Emirin 14. Katta oturduğunu söyledi. Ancak burası onun kendi evi değildir. Çünkü bir mafia için fazla kalabalık bir yerdi. Onun gibileri genel olarak babamın evi gibi yerleri seçiyorlar dı.

Zile basıp bekledik. Bir kaç saniye sonra açılan kapı ile kendimi gülmekten alıkoyamadım.

Emir lacivert pantolon ve gömlek ile çok şıktı saçları düzenle taranmış, hafif havaya kalkıktı. İkizim kesinlikle zevkleri harikaydı..

Bize bakıp şoke geçiren çocuk bir bana bir de nalan'a bakıyordu zavallım. Kollarımı açtım,
"Sevgiline sarılsana hayatım." Diyince buna benzer bir şeyi nalan da yaptı. Emir hala bir bana bir de nalana bakmak ile meşguldü.

İkimizin de kolları açık bir şekilde kime sarılacağını bekledim. Ancak ilk ben kollarımı açtıysam bile emir nalana sarıldı.

"Kokularınız sizi ele verdi hanımlar. Şimdi bu küçük oyununuzu tebrik ederek sizi evime davet ediyorum." Ben suratımı asarken nalanın yüzünde gülücükler saçıyordu.

"Se-sen benim kokumu mu..?" resmen konuşamıyordu. Ahh bu kız tam bir aptal!

"O dediğinden güzelim." Her bir lafına eriyen kızın koluna cimcikledim, ve kulağına eğildim "Nalan! Kendine gel bak bu adama sonsuz güven besleme sonra ne olur ne olmaz biliyorsun erkekler işte." Diyince beni hiç unursamadan sadece başını salladı.

Nalan:"Ee, ne yaptın bize hayatım?"

Emir yine ona ve sonra bana baktı ve ofladı "ya bir gidin değiştirin şunları durmadan karıştırıyorum!" Diye söylendi. Bu çocuk da hiç bir şey beğenmiyor.. Masada mumlar vardı her şey hazırdı.

"Tabağınıza ne almak istiyorsanız alın bakalım." Yemek görünce bile artık midem bulanıyor du. Bir süre yemek görmesem iyi olur. Nalan tabağını doldururken emir de bir kaç bişi alıyordu. İkisi de tabağıma ve sonra bana baktı.

"Nehir yesene."

"Aç değilim ben siz yiyin benin miden bulanıyor da biraz."emir bişi demeden yemeğine devam etti.

İkisi karşılıklı yemek yerken ve arada mumlar varken kendimi fazlalık hissediyordum! Nazikçe ayağa kalktım.

"Ben gitsem iyi olacak. Siz devam edin" nalan gözlerini öyle bir belertti ki bir an korktum ancak gidip dinlenmem gerekiyordu. Hiç iyi değildim!

"Nehir! Otur şuraya canım." Diyen kızı unursamadan yanıma aldığım küçük çantayı da aldım.

"Emir lavabo ne taraf da" emir bana salonun sonunu işaret edince çantamı alıp hızlı adımlarla salondan çıktım,

MAHKÛM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin