Önceki bölümü okuduğuna emin ol.
Sömestr tatili sona ermişti. Bu süreçte Minho'nun kolu biraz daha iyileşmiş fakat tam anlamıyla hareket ettiremiyordu.
Aslında bu çok büyük bir sorun değildi çünkü Minho iki elini de kullanabildiğini keşfetmişti. Ama yine de sağ eliyle, sol eliyle yazdığı kadar hızlı yazamıyordu.
Sınıfta sürekli olarak Areum ona yardım etmek bahanesiyle yanı başında bitiyordu. Hatta öğretmenleriyle konuşup Minho'ya kendisinin yardımcı olabileceğini söyleyerek yerini değiştirmesini istemişti.
Areum'un bu iyi niyetli teklifini öğretmeni reddetmemiş ve ikilinin sıra arkadaşı olmasına onaylamıştı.
Bu durum Minho'nun hoşuna gitmemişti. Jisung zaten bu kızı kıskanıyordu ve kız sürekli Minho'nun burnunun dibinde bitiyordu.
Okul çıkış saati yaklaştığında eşyalarını toplamaya başlamıştı. Areum da annelerinin hep yanyana olduklarını bu yüzden beraber çıkmayı teklif etmişti.
Minho insanlarla çok iletişim kurmadığı için kırıcı olmaktan kaçınmaya çalışıyordu. Görünüşü soğuk olsa da kırıcı bir insan olmak istemiyordu.
Bu yüzden kızın teklifini kabul edip eşyalarını toplamasına yardım etme teklifini kabul etti. İkili çantalarını takarak birlikte annelerinin yanlarına gittiler.
Her zamanki gibi Jisung da Loona'yı ikna edip Minho'yu almaya gelmişti. Minho'yu görmesiyle zıplayarak ona el sallamaya başladı. Minho Jisung'un bu heyecanlı haline güldü ve yanındaki kızı unutup adımlarını hızlandırıp Jisung'un yanına gitti.
Hemen Jisung'a sarılıp onu öptü. Jisung da her zamanki gibi Minho'ya şımarıp durdu. Sonunda yanlarına ulaşan kızı gören Minho utandı.
"Özür dilerim, Ji'yi görünce biraz hızlandım" dedi.
Areum kibarca güldü. "Sorun değil" dedi.
Ama Jisung'a attığı kötü bakışları Jisung dışında kimse fark etmedi.Areum "Anne, bugün ödevlerimizi Minho ile birlikteydi yapsak olur mu, hem sıra arkadaşı da olduk birlikte çok iyi anlaşıyoruz" dedi.
Jisung duydukları ile gözlerini kocaman açıp sorgularcasına Minho'ya bakmıştı. Minho ne yapacağını bilmiyordu. Hem kızı kırmak hem de Jisung'u üzmek istemiyordu.
Areum'un annesi "Anneciğim Loona teyzen ne der bilmiyorum ki isterseniz biz de yapabilirsiniz ama" dedi.
Jisung'un koca gözlerini kısıp Minho'ya baktı. Minho bir şeyler yapmalıydı.
"I-ıı şey anne bizde yapsak olur mu? Hem Jisung da bizimle olur sonra üçümüz birlikte oynarız" dedi.
Aklına gelen en mantıklı plan buydu.
"Olur benim için sorun değil, o zaman Areum'un annesi de onaylıyorsa bize geçelim" dedi.
"Tamam o zaman siz dersinize çalışın, ödevleriniz bitince bana haber verirsiniz ben Areum'u almaya gelirim" dedi.
Loona onu onayladıktan sonra Areum annesine veda etti ve Minhoların evine doğru yürümeye başladılar. Jisung tüm yol boyunca somurtmuş, Minho'nun elini tutmamıştı. Areum ise devamlı Minho'ya sorular sorarak onunla konuşmaya çalışıyordu. Minho da aklı Jisung da olduğu için kısa kısa cevaplar veriyordu.
Normalde olsa Jisung hiç susmaz sürekli konuşur Minho da onu dinleyip anlattıklarına gülerdi. Şuan ki durum içinde bir boşluk oluşturmuştu.
Mahalleye vardıklarında Jisung kendi evine yöneldi. Bunu fark eden Minho onu bileğinden yakaladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dandelions, minsung
Hayran Kurgu...ardından serçe parmağını uzattı. "tamam öyleyse bana söz ver, büyüyünce evleneceğiz eğer sözünü bozan olursa ceza olarak bir kutu çikolata alacak" dedi.