Hadi iki karakter çizelim aklımızın köşesine. Kızımız elinde gazete küpürleriye masasında otursun; genç adamımızsa bu havasız, rutubetli ve karanlık odadan kurtulacağını hesaplasın. Pırıl pırıl parlayan gözleri aile sevgisini belki aşkı beklesin.Lenora, ışık. Kız gerçekten de ışık saçardı, mutluluğu ışık tutulan bir elmas misaliydi. Herkes görür, herkes bilir, herkes imrenirdi. Ancak, hayatının dönüm noktası olan o güne kadar. O günden sonra ruhunun parıl parıl parlayan şehirleri karanlığa gömülmüştü. Koskoca bir ülkenin elektrik ihtiyacı nasıl karşılanırdı, aşk yeterli miydi bunun için? Yaşatır mıydı yoksa öldürür müydü? Cennet miydi, Adem'in yediği o elma mı?
Sırtını yasladığı yastığını düzeltti. Yatağında gazete okumakla meşguldü. Genel olarak okuduğu manşetler çok iç karartıcıydı. Derin bir nefes alıp ah şu insanlar diye düşündü. Sayfayı çevirdi, karşısındaki yine yine ve yine bir cinayet haberiydi. Fakat bunu diğerlerinden farklı kılan bir şeyler vardı.
°
Mektup Katili!
Geçen haftalarda büyük bir patlama yaşayan internet sitesi cinayete ev sahipliği yaptı! Kısa bir süredir kurbanları Elliot P. Ve Ashley R. İle postalaşan katil Addams Riley, 31 Ekim günü cezaevinden çıkar çıkmaz Elliot P.'nı 68 kere bıçaklayarak öldürdü.Kurban Washington'un Seattle eyaletinde bulundu. Ashley R. İse hastanede hayatını kaybetti. Ceseti inceleyen otopsi uzmanı kurbanın aşırı derecede darp edildikten sonra boğulduğunu açıkladı. Kurbanların aileleri yasta. Üç saat arayla bulunan kurbanların yarın, yani 2 Kasım günü defnedileceği bildirildi. Mektup Katili hâlâ yakalanamamış durumda. Polisler katilin peşinde, arayış devam ediyor. Halktan her an tetikte olmalarını istiyor ve cinayetlerin sona ermesini diliyoruz.
Haberde bahsedilen site içinde bir merak uyandırdı, belki de bu merakın değil de intikamın, içindeki canavarın uyanışıydı. Kimse bilemezdi. Canavar kafesini kırdı. Kimse duymadı. Kalktı masadan, açtı bilgisayarını, baktı uzun uzun. Arama çubuğuna tıkladı.
Elliot P. Ve Ashley R. Cinayeti
Cinayet henüz yeni işlendiği için sonuçlar azdı, önündeki haber sitelerinden en güvenilirini seçmeye çalıştı. Yalan bilgiler veren sitelere bir kuruş bile kazandırmak istemiyordu. Doğru bilgi hayat kurtarırdı. Seçtiği siteye dokundurdu imleci. Ekrandakileri okudu, istediği şey burada değildi. Başka bir site aradı, seçmek zordu. Yine okudu, yine bulamadı. Aslında sitelerin yaptığı doğruydu, bu tür olayların daha fazla yaşanmaması için sitenin adının verilmemesi gerekiyordu. Önüne çıkan sitelerin arasında en altta yer alanlardan birini seçti bu defa. Yazanları okudu baştan sona ve buldu, hayatının tozlanmış odalarını. Gülümseyerek siteden ayrıldı ve yeniden arama çubuğuna tıkladı.
Write a Prisoner
Lenora siteyi aratıp bulduğu an her şey değişti. Sokaktaki insanlar fark etmedi bu değişimi ama o biliyordu. Heyecan onu kolları arasına almıştı çoktan. Siteyi açtı. Neyi nasıl yapacağını anlatan rehberlik bitince mahkumlara göz gezdirmeye başladı. Anladığı kadarıyla mahkumlarla iletişim kurabilmek için yaratılan bir siteydi ve bu posta yardımıyla sağlanıyordu ancak mektupların kontrol edilip ulaşması gibi faktörlerden dolayı 4-5 hafta kadar sürüyordu. Mahkumlara bakmayı sürdürdü, yarım saat geçmişti. Ekranda bir isim gördü.
Hector Forestor
Daha önce böyle bir ad soyad uyumuna şahit olmamıştı, hoşuna gitti içten içe. Mahkumun bilgilerine göz gezdirdi merakla. Her mahkum kendilerini anlattıkları kısımda uzun uzun cümleler kurmuştu ancak Hector buna gerek duymamıştı anlaşılan. Yazan cümle sadece şuydu:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
write a prisoner
Short Storygeçmiş geleceği yaralıyor, her yer kan ve cam kırıklarıyla dolu.