"Umarım işler olabildiğinden daha kötü bir hal almaz"
Kötüler saldırmaya başladığında Aizawa sensei savaşmak zorunda kaldı kahraman 13'te bizi korurken siyah sis tarafından yenildi geriye sadece öğrenciler yani bizler kalmıştık.
Sis hepimizin ölene kadar acı çekeceğimizi söyledi gerisini hatırlamıyorum.
•••
Hissettiğim güçlü sarsıntı ile gözlerimi araladım. Ne oluyor ya? birinin kucağındaydım, bu...bir erkekti hemde baya kaslı bir erkekti, yüzüm o kişinin sıcak bedenine deyiyordu...BİR DAKİKA NE OLUYOR LAN!!
Ani bir hareketle beni taşıyan adamın kollarından kendimi yere attım bu onunda düşmesine sebep oldu. Kafamı yere çarpmıştım elimi başıma götürüp homurdanmaya başladım ve yanımdaki adama baktım....Kirishima?
"Sofya-chan sonunda uyandın"
"Ne zamandır baygınım?"
"neredeyse 15 dakika oldu"
"peki nere-"
*BOOM*
Bana doğru gelen villian bir anda patlamıştı
"Gevezeliği bırakında kendinizi koruyun"
"Haklısın Bakugou, hadi Sofya-chan" *elini uzatır*
Kirishima'nın elini tutup yerden kalktım anlaşılan hala bu kampüsün içindeyiz ve her tarafta kötüler var. Tamam iş başa düştü içimdeki enerjiye odaklanıp ateşimi kullandım sağ ve sol taraftan yaklaşan 2 kötü vardı alevden sıkı bir zincir yapıp hızlıca onları yakaladım Bakugou ise aynı anda 5 tanesi ile savaşıyordu arkasında elinde demir sopa olan kötü sessizce ona yaklaşırken bu sefer zinciri ona doğrulttum ve ötekilerin yanına bağladım.
Yarım saat sonra etrafımızdaki tüm villianları yenmiştik ve sahanın ortasına koşuyorduk. Çocukların yanına varınca Lida'nın yardım çağırmaya gittiğini öğrendim bu habere sevinmiştim yakında bu savaş biticekti.
Bakugou ve Kirishima sis'in üstüne atlayıp onu yakaladılar. O Manyağın hakkını yemeyeceğim gerçekten güçlü birisi kahramanlar birazdan burada olurdu herhalde.
Çevreme bakınırken mor devasa yaratığı farkettim. Aizawa sensei zar zor ona bakmak isterken yaratık onun kafasını yere vurdu zemin biraz çatladı durumu gerçekten kötü görünüyordu.
"Ben... buna seyirci kalamayacağım" dedim titreyen sesimle.
Sırtımda oldukça büyük bir çift kanat oluşturdum ve tüm hızımla yaratığa doğru uçtum. Herkes arkamdan bağırıyordu.
Yanlarına vardığımda önce bir ateş topu yaptım ve ona doğru attım pek etkilenmedi sensei'yi kurtarmak isterken beni de kolumdan tutup duvara fırlattı.Ayağa kalkarken yere kan damlıyordu... umursamadım ve tekrardan saldırdım hiçbirşey işe yaramıyordu. Artık hedefi bendim sadece beni yenmek istiyordu...
İçimde birşeylerin değiştiğini hissediyordum.
Kalp atışlarım hızlanıyor, düzensiz nefes alıp verirken artık kendimi kontrol atlına alamıyordum, birileri bana sesleniyordu... duyuyordum ama cevap veremiyordum.
Sonlara doğru Midnight senseiyi ve pembe dumanı gördüm. Elimde olmadan bilincimi kaybettim.
Gerisini Koca bir Boşluk...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~İkiz Alevler~
DiversosAnnesinin benliğini yani akıl okuma gücünü miras aldığı için arkadaşları tarafından dışlanan bir kız, 15 yaşına girdiği gün aniden ölen babasının benliğini kontrol dışı kullanır ve yanlışlıkla önce üvey kardeşini sonra ise üvey babasını öldürür. Kı...