"Taştan yapılmış tahtım ve kristal bir tacım olacak."
Sahilde bulduğu kristali eve götüren Doğa, kristalin ne olduğunu anlamaya çalışır. Fakat, hiç bir yerde bu kristalle ilgili bilgi bulamaz. Bir kaç gün yaptığı küçük incelemeler sonucunda, kristal...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir krala gereksinim duymayan, yalnız bir kraliçeyim ben.
-------------
Bir kaç saat düşündüm, neler yapabilirim? Elimde istediğim her şeyi gerçekleştiren bir kristal var ve ben öylece oturacak mıyım? Tabii ki hayır. Küçüklüğümden bu yana kurduğum hayalleri düşündüm ve listenin başına büyük harflerle yazdım.
1= DÜNYAYI ELE GEÇİRMEK
İlk planımız buydu.
Bunu gerçekleştirirsem, listenin diğer maddeleri de gerçekleşebilirdi. Hemen bir plan kurmalıydım çünkü belli ki işler ciddiye binecekti.
"Ama öncelikle biraz daha şey denemem gerek." Dedim sessizce, çünkü öylece dünyayı ele geçiremezdim. İlk başta yalnızca küçük isteklerim olmuştu fakat dünyayı ele geçirmek gözde küçültebilecek bir şey değildi. Şimdiye kadar güzel bir taş ve para istedim. İkisi de gerçekleşti.
"Çok az takipçim var." Dedim internet sayfama bakarak, sonra internet sayfamdan çıktım ve bir kaç dakika oyalandım.
"Sayfamda neler olmuş göz atalım."
Şaka gibiydi, yalnızca 10 dakikada 2 bine yakın takipçi gelmişti. Binlerce beğeni ve her gönderime onlarca yorum gelmişti. Sanırım bir şeyleri başaracağım, artık ben dünyanın kraliçesi olabileceğim.
Kristal taçlı kraliçesi.
"Bir krala gereksinim duymayan, yalnız bir kraliçeyim ben." Bunu söylediğimde dünya beni tanıyacak, yalnız kraliçe diye haykıracaktı. Düşüncesi dahi mükemmel geliyordu. Hayallerin ötesine geçmek için adımlar atıyordum.
Elimdeki kristale bakıyor ve anlamaya çalışıyordum. Böyle bir şans beni nasıl bulur? Ben şanslı değildim, aksine her işim ters giderdi. Şuana dek. Artık istediğim her şeyi, her hayalimi gerçekleştiren bir kristale sahiptim. Bundan sonra şans benimle birlikte, her yere gelebilirdi. Bu şansın boyutu da, bir taş büyüklüğündeydi.
İnsanlar doğal taşları küçümsedi. Gücü olduğuna inanılan her şeyi inkâr etti ve inanmadı. Şimdiye dek hepsine kolaylıkla inanmıştım fakat bu kristale inanmak, benim için güçtü. Bir anda hayatıma giren ve her şeyi değiştirebilecek olan bir kristali, şuan da elime tutuyorum. Anlam vermeye çalışıyorum ama hiç bir sonuç bulamıyorum.
"Acaba direkt olarak bu kristalden büyük isteğimi söylesem, hemen gerçekleşir mi?" Diye sordum telefondaki arkadaşıma. Arkadaşım düşündü.
"Acaba her filmdeki gibi bir bedel ödemen gerekir mi?" Diye mırıldandı.
"Ne yapacağım, ruhumu mu bahşedeceğim?"
"Hayır, hayır. Öyle değil. Mesela; isteğin olacak ama olumsuz bir yönü de olacak."
"Razıyım!" Diye bağırdım.
"Görüntülü arama açıp deneyeceğim, sende seyret!"
"Pekâlâ." Dedi ve bekledi. Bunu yapmamı pek önermiyordu fakat, istediğimi yapmama izin veriyordu. Görüntülü arama açtım ve taşı elime aldım. Bir süre hayal ettim ve bir kaç kelime mırıldandım.
