Fear

863 48 166
                                    

Bebeklerim güzel yorumlarınız için hepinize çok teşekkür ederim💗💗 cidden bazı yorumlara aşırı gülüyorum KSPSMŞXSMŞCMSLXM
Neyseee çok konuşmayayım.

***
Güneşin keskin ışıklarının gözüme düşmesiyle bedenimi diğer tarafa çevirdim. Yan tarafta sıcak bedeni hissetmeyi beklerken elim soğuk çarşaflara temas etmişti. Gözlerimi birkaç kez kırparak açtım ve rüya olmasını diledim. Ama değildi. Yine yalnızdım yatakta. Sıkıntıyla oflayarak yataktan kalktım ve odasındaki banyoya girdim. Kısa, ılık bir duş alıp çıktım ve çekmecelerini karıştırarak yeni olduğunu düşündüğüm siyah bir iç çamaşırı aldım. Üzerime de yine onun dolabından siyah bir tişört geçirdim. Bu adam kesinlikle siyaha takıntılıydı. Tişörtün yakası bana büyük geldiği için tek kolumdan kayıp düşüyordu. Aynaya baktığımda boynumda dünün izleri olan mor çiçekleri görmemle gülümseyerek onlara dokundum. Sonra yine beni yatakta tek bıraktığı aklıma gelince sinirlendim. Biraz o gittiği yerden dönene kadar evinde vakit geçirebilirdim.

Merdivenlerden indikçe burnuma güzel kokular gelmeye başladı. Kokuyu takip edip mutfak kapısına kadar yürüdüm. Kapının pervazına yaslanıp altında sadece eşofman olan sevgilimin yemek yapmasını izlemeye başladım. Sessiz adımlarla arkasından gidip sırtına atladığımda ilk şaşırsa da sonra kafasını çevirip bana baktı ve gülümsedi. Ben ise sinirle dişlerimi omzuna geçirdim. Hızla beni sırtından yere indirip bir bana bir de ısırdığım omzuna baktı. ''Pete, bebeğim normal insanlar sevgililerini öper, sarılır ya da tatlı sözcükler fısıldar. Senin gibi ısırmazlar.''

'Öyle mi?' dercesine bakıp işaret parmağımı ona doğrulttum. ''Sen bana anormal mi dedin ben mi yanlış anladım.'' Uzattığım parmağımı tutup öptü ve beni belimden yakalayıp tezgaha oturttu. ''Sınırlı üretim diyorum.'' Konuşmama fırsat vermeden çikolata sosu kaplı çileği dudaklarımın arasına yerleştirdi. Hadi ama beni neyle susturacağını çok iyi biliyordu. Devamını ister gibi baktım. Uzanım parmağıyla dudağımın kenarını silip yaladı. ''Devamı sofrada bebeğim.''

Sofraya baktığımda ortada duran kocaman bir tabak ve içi pankek doluydu. Masanın üstünde çeşit çeşit reçeller, meyveler ve şuruplar vardı. Diğer bir tarafında hem kahve hem de neli olduğunu anlamadığım meyve suyu vardı. Ve Vegas hala biraz daha çilek kesiyordu. Tezgahtan atlayıp elindeki bıçağı aldım ve kenara koydum. ''Hepsini yiyebilecğimize emin misin?'' Bir bana bir de masaya baktı. Sonra eliyle ensesini kaşıyarak, ''Tam olarak ne yapacağımı bilemedim ve sen bu tarz şeyleri seviyordun. Ben de bir şeyler yapmaya çalıştım.'' dedi. Hemen beline sarılıp, ''Her şey çok güzel görünüyor. Ama beni yatakta tek başıma bıraktığın için biraz kızgınım.'' dedim. Beline sardığım kollarımı tutarak suratıma baktı. ''Sen uyanana kadar hazırlarım diye düşünmüştüm. Çok güzel uyuyordun. Uyandırmak da istemedim.'' Bana yaptığı tatlı açıklamaya karşılık kıkırdayarak sofraya oturdum. Şimdi hepsini mideme indirecektim.

***
Yaklaşık bir saat önce Vegas'a 'bunları nasıl yiyeceğiz?' diye sormuştum. Ve şu an pankek dolu tabağın üstünde yeller uçuyordu. ''Pete midene zarar vermeyeceğine emin misin?'' Vegas benim yarımdan da az yemiş ve bir saat boyunca beni izlemişti. ''Bana bir şey olmaz. Bu mide neler neler gördü bir bilsen.'' dediğim şeye gülüp kendi çatalı ile bir çilek daha uzattı. Hemen onu da mideme indirdim. ''Bebeğim benim birkaç saatliğine dışarıda işim var. Ben gelene kadar evde takıl istersen. Daha sonra bir yerlere gideriz.'' Önümdeki yemekten kafamı kaldırıp Vegas'a baktım ve ağzım dolu olduğu için sadece kafa salladım. ''Benim şimdi hazırlanmam gerek.'' Bana doğru geldi ve nemli saçlarımda öpüp üst kata doğru ilerledi. Aklıma son anda gelmiş gibi, ''Vegas aşağı gelirken telefonumu da getiri misin?'' diyerek bağırdım. Umarım duyardı.

Betrayal or Love || VegasPete Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin