(Y/N yani senin adın)(Ben Daphne koyucam isimlimolsun bence. Siz kendi adınızı koya bilirsiniz)
Aramızda hayalet okurlar var. Lütfen emeğe saygı duyaraktan vote ve yorum atmayı unutmayın. Her bir vote ve yorum beni daha da heveslendiriyor. Böylelikle büyükk hevesle yazıyorum. Saygılar...
Kütüphane rafları arasında ilerliyordum. Karanlık Sanatlar hep ilgimi çekmişdir. Hep bu hakda araştırmalar yapmış, derslerde aldığım sonuçlar hep iyi olmuş, asil bir öyrenci olduğumdan dolayı Slytherin binasına yüksek puan kazandırmışımdır. Doğru duydunuz. Ben bir slytherinim...Fakat bir sorun var. Slytherin binasına seçmen şapka tarafından seçilmedim...beni üvey babam zorladı. Asıl olansa Hufflepuff binasından. Ve kim biliyormusnuz? Kingsli Şeklbolt. Kendisinin bundan haberi yok. Ben yeni doğulduğumda kasıtlı olarak Black lere verildim. Annemin de babamın da bundan haberleri yok...Neyse. Kısmet...
Bir Blackden farklı olarak kan ayrımcılığı yapmıyorum. Melez olsa ne olur ki? Ya da safkan ? Esas olan karakter bence.
Raflar arasında ilerlerken birine çarptım. Kafamı kaldırdığımda gördüyüm kişiyle gözümü devirdim.
-Dikkatli olsana! dedi Riddle.
Slytherinden olmasına rağmen bir defa da olsun sohbet etmedik. 6. yıl, ve o hala benim için sırlı şahsiyyet.
-Özür dilerim. İstemeden oldu.
İrgenerek bakıp hızlıca yanımdan ayrıldı. Ruh hastası!
Durduğum yerden ayrılıp en sonda duran raf doğru ilerlediyimde gördüyüm kişiyle karnımda kelebekler uçuşmaya başladı. Ah, her zaman ki gibi mükemmeldi...başını kitaba gömmüş, diğer elide de kalemle hızlıca parşömene bir şeyler yazan bir adet Remus❤ Terlemiş olmalı ki, saçından bir tutam yüzüne düşmüştü ve onu daha yakışıklı yapmıştı.
Üçüncü sınıfdan beridir ona aşıktım ve onun haberi yoktu. Aslında arkadaşlarım ona bunu söylememi uygun bildiler. Ama ben yapamadım...çünki hayır derse kahr olurdum. Hem de benden uzaklaşırdı. Zaten o kadar da yakın deyildik de neyse...
Eline baktığımda aradığım kitabın onda olduğunu gördüm. Hyaksi! Kitabı ondan istemeye güc var mı peki? Hayır! Çok utanıyorum...
Remusa yakınlaşıp başında bekledim. Ağzımı açıp bir şey demek istiyordum ki Remus başını kaldırıp konuştu:
-Efendim Daphne?(Y.n)
Adımı ağzına alması...ondan adımı duymak...aman Tanrıım! Sonuncu kez böyle mutlu olduğumu hatırlamıyorum!!
-Ş-şey diyecektim...benn...
-Evet sen? meraklı gözlerle beni izlemeye başladı. Sonra kaşlarını kaldırdı.Bende bıraktığı etkiyi bir anlasa...
-Haa dur, sen bendeki kitabı istiyorsun.
-Hayır...yani evet. Nerden bildin?
-O kadar da zor deyil canım. Başka neden bana yakınlaşasın ki...sonlara doğru sesi alçalmıştı. Haklı...başka ne diye bilirdim ki?
-Al o zaman... kitabı bana uzatdığında dakikalardan sonra onu yorgun gördüm. Gözleri sulanmıştı. Kim üzdü seni ballı kekim?
-Eee..s-sana noldu? Üzgün görünüyorsun...
Bir kaç saniye yüzüme baktı. Sanki eavp verirken kelimeleri özenle seçiyormuş gibi.
