6.Bölüm

3.9K 141 7
                                    

Evlenmiştik değil mi? Ben ve o...

Kamer ve Kürşat...

Birbirimizi tam tanımasak ta, ben onun kalbinden, niyetinden emindim. Artık Kamer Arslanoğlu olmuştum. Bunca yıllık soyadımdan vaz geçmiştim, bana dünyada cehennemi yaşatan babamın soyadından kurtulmuştum. Annemden uzak olsamda onun iyi olacağından emindim, Kürşat... Babamın hak ettiği yere gideceğini söylemişti.

"Ne düşünüyorsun?"

Kafamı ona çevirdim yüzünde bir tebessüm ile kullanıyordu arabayı.

"Nereye gidiyoruz?"

"Sürpriz, gidince görürsün."

Üzerinde hala kamuflajları vardı ve kirliydi.

"Ne yapacağız peki?"

"Seni bizimkilerle tanıştıracağım."

Utanmıştım. İzbandut gibi dört adamın yanında ne yapardım ben.

"Üzerin..."

"Orada hallederim."

Bir şey demeden önüme döndüm ve telefonuma baktım. Ayşen den mesaj vardı.

"Yenge, aşk olsun insan beni de alır. Kaldım elalemin arabasına."

Eyvah, biz Ayşen'i unutmuştuk.

"Kimin arabasındasın?"

"Arkanızdaki siyah jeep teyim, ama asker işte ya, ağabeyimin arkadaşıymış."

Telefonu kapatıp arkama baktım.

"Kürşat..."

"Efendim."

"Ayşen nerede?"

Yüzüme alık alık baktı.

"Bilmem, annemlerledir herhalde."

"Yok, arkada arkadaşının arabasındaymış."

Kaşlarını çatıp dikiz aynasından araca baktı.

"La havle... Bu kız delirtecek beni. Madem geleceksin geç otur arabaya değil mi? Ömer de de akıl yok ki, almış arabasına. Göstereceğim onlara."

Eyvah.

"Sakin ol, kız bizi bulamamış. Ömer dediğin kişi de işte nezaketen gel götürelim seni demiş. Ne var bunda."

Güldü, ruh hali çok çabuk değişiyordu.

"İyi de o arabada kimler var biliyor musun?"

Bilmediğimi belirtmek için dudaklarımı büktüm.

"Ben de öyle düşünmüştüm. Benim dört askerim, hepsinin de maaşallahı var, ve Ayşen o arabada ne durumda bilmiyorum. Umarım Ömer onu ön koltuğa oturtmuştur ve diğerleri de gözlerine hakim olup kardeşime bakmamıştır."

Sesindeki hafif tehtidi anlayabiliyordum. Demek Ayşen bundan bahsediyordu.

"Anlıyorum, haklısın. Ama düşünememiş demek ki. Hem sen bu adamlara gerektiğinde canını emanet ediyorsun, kardeşini de edebilirsin bence."

Kaşları eski haline geldi ama sabır çekmeye devam ediyordu , hemen telefonu açıp Ayşen'e mesaj attım.

"Kız, ağabeyin çok sinirlendi, arkadaysan herkese söyle ağız birliği yapıp senin önde oturduğunu söyleyin."

Yaklaşık on dakika sonra bir kafenin önünde durmuştuk. Gelinlikle kafe... Pek bağdaştıramadan da kapımın açılması ile indim. Az önce Kürşat benim kapımı mı açmıştı??? Allah'ım alışık değilim ben böyle şeylere.

DİLHUN (Askıya Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin